Mehmet Şimşek neden gitmiyor? Murat Mercan neden geliyor?
Bankacılardan aldığımız bilgiye göre; TL dönüşümlü KKM hesabından geri dönüşler için en yüksek TL mevduat faizi uygulanacak. Zorunlu oldukları dönüşü cazip kılmak için, bankaların TL dönüşümlü KKM’den normal TL mevduata dönenlere yüzde 45 civarında faiz önereceklerini öğrendik.
Ekonomi yönetimi, piyasaların KKM’den TL mevduata dönüşüm kararının uygulanması için hafta sonu yapılmasını beklediği düzenlemeleri yapmadı. Yeni politika faizine bağlı değişimle birlikte kredi faizlerinde üst sınır yüzde 56’ya çıkarken, TL mevduatta ise üç farklı faiz oranı uygulaması başlayacak. Bu farklı faizlerin piyasalarda bir miktar kargaşa ve tasarruf sahipleriyle tartışmalar yaratması kaçınılmaz olacak.
Bankacılardan aldığımız bilgiye göre TL dönüşümlü KKM hesabından geri dönüşler için en yüksek TL mevduat faizi uygulanacak. Zorunlu oldukları dönüşü cazip kılmak için, bankaların TL dönüşümlü KKM’den normal TL mevduata dönenlere yüzde 45 civarında faiz önereceklerini öğrendik.
Buna karşılık mevcut uygulama uyarınca, politika faizi esas olduğu için, devam edecek TL ‘den dönüşümlü KKM hesaplarında bankalar en az yüzde 25 faiz oranı uygulamak zorunda kalacaklar. Üç farklı faiz oranı içinde ortada kalan ise mevcut TL mevduat hesapları olacak. Şu anda ortalama yüzde 25 olarak uygulanan TL mevduat hesaplarına, bankaların KKM’den dönüşümlü TL hesabı açanların altında faiz uygulayacakları anlaşılıyor. Normal TL mevduatta vadesi dönen tasarruf sahiplerine mevcut yüzde 25-26 yerine, yüzde 32-33 oranlarında yeni faiz önereceklerini öğrendik.
Bankacılar, üç ay içerisinde TL dönüşümlü KKM hesaplarının yarısını eritmek zorunda olduklarını, bunu yaparken hacmi yüksek normal TL mevduat hesaplarındaki faizi fazla yükseltmek istemediklerini söylüyorlar. Merkez Bankası’nın ise TL mevduata verilen faizin artmasını istediğini biliyoruz. Bu nedenle Merkez Bankası’nın normal TL mevduat faizlerini artırmaları için bankalara baskı yapıp yapmayacağını henüz bilmiyoruz.
Bu uygulamayı danıştığımız eski bankacı, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kerim Rota da, üç farklı TL mevduat faizinin sürdürülebilir olamayacağını söyledi. Bankaların TL dönüşümlü KKM hesaplarına mecburen en az yüzde 25 faiz uygulayacağını, bunun TL’ye dönüşün cazibesini azalttığını belirterek, o nedenle yakında politika faizinin altında KKM faizi uygulaması düzenlemesinin gündeme gelebileceğini söyledi.
Merkez Bankası’nın neden sadece TL dönüşümlü mevduatta erime istediğini sorduğumda ise Merkez Bankası’nın TL dönüşümlü KKM’de döviz vermek zorunda olmadığını, bu nedenle önce bunu eritmeye çalışmasının normal olduğunu kaydetti.
Kerim Rota, döviz dönüşümlü KKM hesabında ise, bozulması halinde Merkez Bankası’nın bunun gerektirdiği dövizie sağlamak yükümlülüğü bulunduğunu hatırlattı. Bu nedenle oradaki bozulmayı bankalar için sadece yüzde 100’den 95’e çektiğini, bunun döviz dönüşümlü KKM hacminde bir erime olmasını istemediği anlamına geldiğini söyledi. Buradaki yüzde 5’lik TL’ye dönüşüm şartının çok önemli olmayacağını kaydeden Rota, otoritenin bu yükümlülüğü yerine getiremeyen bankalara uygulayacağı cezayı düşürmesinin bile beklenebileceğini kaydetti.
Bu arada bankaların beklediği düzenlemelerden biri de fonlama faizinin 1.8 katı kadar ticari kredi faiz uygulanacağına ilişkin maddeydi. Politika faizinin 7.5 puan birden artması sonucu, bankaların ticari kredilere uygulayacakları faizin üst sınırı yüzde 56’ya çıktı. Yani 1.8 katlık sınırın daha yukarı çıkarılması talebinin geçerliliği pek kalmadı. Ancak bankacılar buna rağmen buradaki kısıtın sağlıklı piyasa uygulaması nedeniyle kabul edilebilir olmadığını, geçersiz kalan bu sınırın kaldırılmasının yerinde olacağını söylüyorlar.
Bu arada uygulamanın getirdiği yüzde 56’lik ticari kredi faiz oranının özellikle KOBİ’lerden büyük tepki çekmesi bekleniyor. Yüksek enflasyonun sonucu işletme sermayeleri eriyen reel kesim ve küçük esnaf, kredi miktarının yukarı çekilmesini isterken, faiz oranlarının da yükselmemesi gerektiğini zaten söylemeye başlamışlardı. Bankalar yüzde 55-56 ile kredi kullandırdıkları takdirde bu şikayetlerin çok artacağı ve bir baskı oluşturacağı kesin.
Bu nedenle Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in söylediği garantili kredilerin miktarlarının artırılmasının gündeme gelmesi kaçınılmaz. Bu da Merkez Bankası ve Hazine’nin sübvansiyonlu kredilerini artırarak, kamunun yükünü daha da artırmış olacak.
Merkez Bankası bu düzenlemeleri yaparken “sadeleştirmeyi artıracağını” söylüyordu ama son uygulama piyasalardaki karışıklığı iyice artırdı denilebilir. TL mevduata üç ayrı faiz uygulamasının savunulacak bir yeri bulunmuyor. Bankalar maliyetleri artmasın istiyor ama tasarruf sahibi de enflasyon altında eriyen tasarrufuna çare bulmaya çalışıyor. Özellikle fazla alternatif imkânı olmayan küçük tasarruf sahiplerinin parası enflasyon altında ezilmeye devam edecek denilebilir. Bu kargaşanın altın ve dövize olan talebi canlı tutmaya devam edeceği de söylenebilir. Piyasa mekanizmalarını o kadar karıştırdılar ki; rasyonel bir sisteme geri dönmek bile yeni kargaşalar yaratabiliyor.