‘Kuru Otlar Üstüne’, yönetmenlerden ve eleştirmenlerden tam not aldı
30. Adana Altın Koza Film Festivali dün akşam Orhan Kemal Emek Ödülleri'nin verildiği törenle başladı. Törende Emek Ödülü takdim edilen Ahmet Soner, Yılmaz Güney'e selam gönderirken, sahnede genel olarak Cumhuriyet'e duyulan minnet cümleleri öne çıktı.
Sahnede Ahmet Soner. Yıllarca Yılmaz Güney ile çalışmış bir sinemacı. Küçükken başlıyor onun Yılmaz Güney sevgisi. Sonra onunla çalışma fırsatı yakalıyor. Hatta ‘Ağıt’ta oynuyor. 30. Adana Altın Koza Film Festivali’nde Orhan Kemal Emek Ödülü’nü, Işık Öğütçü’den almak için sahneye çıktığında “Adana deyince akla ilk gelen isim Yılmaz Güney’dir onu kendi şehrinde anmadan geçmek olmaz. Yılmaz Güney Altın Koza’da 1971’de tüm ödülleri kazandı. 12 ödül birden aldı. Bu hala aşılamamış bir rekordur. Orhan Kemal çok üretken ve çilekeş bir yazardı. Onun adına verilen bu ödülü almaktan çok mutluyum. Işıklar içinde yat Orhan Kemal” diyerek iki Adanalıyı ve edebiyatımızı ve sinemamızın iki önemli insanı andı.
Soner’in Yılmaz Güney’i anması önemliydi. Neticede günlerdir süren, aslında tarihi bilenler için çok eski ve daha sert tartışmaların bir replikası olan durumun öznesi Yılmaz Güney. Ve Soner de ona en yakın isimlerden biriydi. İşte Adana’da, Yılmaz Güney’in yuvasında ona sahip çıktı.
Orhan Kemal Emek Ödülü’nün bir diğer sahibi ise Belkıs Özener’di. Yıllarca sesini bildiğimiz ama yüzünü tanımadığımız Özener, Yeşilçam dönemi kapanınca yüzünü gösterdi. Bu durumla barışıktı Özener. Ödül konuşmasında da buna vurgu yaptı: “Benim sesimi biliyordunuz beni tanımıyordunuz. Şimdi karşınızdayım. Size kendimi borçlu hissediyorum. Çünkü beni merak edip yeniden parlatan sizlersiniz. Onun bilincinde kendi değerimi anladım. Sizi görünce ölsem de gam yemem. İşte emek bu. İki kere korona geçirdim, bacaklarıma vurdu, affedin. Kadir kıymet bilen Adana. Emeği geçenlere tek tek teşekkür ederim. Ödülümüzün Cumhuriyetimizin 100. yılına rastlaması ayrı bir güzellik.”
Cumhuriyet’in 100. yılını bir tek Belkıs Özener anmadı. Festival Yürütme Kurulu Başkanı Menderes Samancılar da “Amacımız sektörümüze ve bu güzel şehrin güzel insanlarına kültür ve sanat adına yakışır bir festival yapmak. Bu yıl Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılını kutluyoruz. Özetle ‘Yaşasın Cumhuriyet’ diyoruz” diyerek Adana’nın Cumhuriyet’in kalelerinden biri olduğunu anlattı.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Onursal Başkanı Zeydan Karalar ise geçen yıl festivalin adını kadraja girmeyenler koyduklarını belirterek “Bu yıl da emeği, eşitsizliği, adaleti kadraja aldık” dedi. Festival tarihinin bile kadrajına girmeyen Ziya Darendeli’yi anmakla kalmadı teşekkürleri iletti. Adana’nın Cumhuriyet sürecisned sanatta, bilime çok önemli aydınlar yetiştirdiğini anlatan Karalar, “Adana’da sinema kulübü kurup Altın Koza Film Festivali’nin ilk adımını atan eğitimci Ziya Darendeli’ye teşekkür ederim” dedi.
Dün akşam Merkez Park Amfi Tiyatro’da yapılan açılış töreniyle festival resmen başladı. Festivalde bugün Vadullah Taş’ın ‘Cumhuriyet’in 100. Yılında Türk Sinemasında 100 Kadraj’ ve Burçak Evren’in ‘Burçak Evren Arşivi’nden Dünden Bugüne Türk Sineması’ sergileri açılacak. Ulusal Yarışma’da yer alan ‘Yüzleşme’, ‘Cam Perde’ ve ‘Öte’nin gösterimleri yapılacak.