Çin’de kaybolan kaybolana: Şi Cinping kendi ordusuna neden güvenmiyor?
Suriye Devlet Başkanı Esad, 2004 yılından bu yana ilk kez Çin'e gitti. Analistlere göre Esad'ın bu ziyaretten beklentisi, Suriye'yi yeniden inşa çalışmalarına yatırım kazanmak, Çin'inki ise Orta Doğu'da küresel bir güç olarak yükseldiğini göstermek.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, ülkesinin yeniden inşası ve 11 yıldır devam eden iç savaş nedeniyle yalnızlaştığı çemberden çıkabilmek için son zamanlarda attığı adımların sonuncusu olarak Çin’e geldi. Bu ziyaret, Çin’in kendisini Orta Doğu’da etkili bir güç olarak göstermeye çalıştığı, Esad’ın ise iç savaştan beri bozuk olan imajını tazelemeye çalıştığı bir dönemde gerçekleşti.
En son 2004’te Çin’i ziyaret eden Esad’ın Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile görüşmesi bekleniyor. Diğer ülkeler Esad’ın Arap Baharı ayaklanmasına karşı uyguladığı baskılar nedeniyle Suriye ile diplomatik bağlarını keserken Çin böyle bir adım atmamıştı.
Esad, o zamandan bu zamana Rusya ve İran’ın da yardımıyla ülke genelindeki kontrolü büyük ölçüde sağlamış olsa da 12 yıllık yıkım, ekonomiyi de es geçmedi. Batı’nın yaptırımları nedeniyle ülkeyi yeniden inşa etmek mümkün olmadı. Esad, son dönemde Arap Birliği’ne yeniden dönerek, Türkiye başta olmak üzere diplomatik ilişkilerinin kesik olduğu ülkelerle normalleşme için görüşmelere başlayarak önündeki ekonomik ambargoyu kaldırmak ve böylelikle ülkeyi yeniden inşa etmek istiyor.
ABD ve birçok Avrupa ülkesi, Birleşmiş Milletler (BM) kararı uyarınca Suriye’de siyasi çözüme ulaşılmadan herhangi bir yeniden inşa faaliyetine mali yardım sağlamayı reddediyor.
Çin’in ise Suriye’nin yeniden inşası için böyle bir koşul öne sürmesine pek olası bakılmıyor. Zira 2020 yılında BM’deki veto hakkını kullanarak Suriye ile ilgili alınan kararlara karşı çıktığını net bir şekilde gösterdi. Ayrıca Beijing, 2022 yılında Suriye’nin Kuşak ve Yol girişimine katılacağını açıkladı.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Esad’ın Çin ziyaretinin ‘iki ülke arasındaki çeşitli alanlarda karşılıklı güven ve işbirliğini daha da artıracağını ve ikili ilişkileri yeni bir seviyeye çıkaracağını’ söyledi.
Esad’ın, cumartesi günü Hangzhou kentinde başlaması planlanan Asya Oyunları kapsamında düzenlenecek etkinliklere katılacak. Şi’nin kente yarın ulaşması bekleniyor. Şi, kentte Esad’ın yanı sıra Kamboçya Kralı Norodon Sihamoni, Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Meşal El Ahmed El Cebir ve Nepal Başbakanı Puşpa Kemal Dahal ile görüşecek.
Analistler Esad’ın Çin’e abartı beklentilerle olmasa da büyük umutlarla gittiğini söylüyor. Almanya’daki Freiburg Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmacı olan Julia Gurol-Haller NYT’ye verdiği demeçte, “Esad’ın umudu, Çin’in Suriye, Türkiye, İran ve Rusya arasında Suudi Arabistan ve İran arasında yaptığı gibi bir arabuluculuk faaliyetinde bulunarak Esad hükümetinin ülke üzerindeki kontrolünü yeniden sağlaması yönünde” dedi.
Financial Times’a göre King’s College London’ın Lau Çin Enstitüsü öğretim üyesi Alessandro Arduino ise Çin’in bu konuya sanıldığından daha az önem verdiğini söyledi. Arduino’ya göre bunun sebebi ise özellikle de Çinli şirketlerin iç piyasadaki ekonomik durgunluktan dolayı zor durumda olması.
Akdeniz’de bir yer edinme hedefi olan Çin’in Suriye’nin Lazkiye kentinde bulunan limanına stratejik önem verdiğini söyleyen Gurol-Haller, bununla birlikte Beijing’in şimdilik temkinli davranarak yatırımlarını düşük miktarda tuttuğunu yazdı.
Esad’ın ziyaretinin Çin için Orta Doğu’da ABD’ye karşı oluşturmaya çalıştığı rekabetten dolayı önem taşıyor. Haziran ayında Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas da Beijing’i ziyaret etmiş, o görüşmede Şi, İsrail ile Filistin arasında arabuluculuk yapmayı teklif etmişti. İsrail Başkanı Benyamin Netanyahu’nun da bu yıl içinde Çin’i ziyaret ettiğinde benzer bir arabuluculuk teklifiyle karşılaşması bekleniyor.
2016’dan beri diplomatik ilişkileri kesik olan Suudi Arabistan ve İran’ı bu senenin başlarında normalleşme konusunda anlaşmaya vardırmış olması Çin’e büyük bir başarı sağlamıştı.
Atlantik Konseyi’nde kıdemli araştırmacı olarak görev yapan Jonathan Fulton ise NYT’ye verdiği demeçte Çin’in bölgedeki küskün ülkelerle anlaşma sağlama kabiliyetinin deneyim ve bilgi eksikliği nedeniyle sınırlı olacağını düşündüğünü dile getirdi.