Mısır sınırında üç İsrail askeri öldürüldü
Avustralyalı bir kadın, uyuşturucu ve porno dolu dronunu ıslahevi avlusuna sokarak mahkumlara bunları satmaya çalıştı. Ancak dronun düşmesi sonucu yakalanıp suçunu kabul etmek zorunda kaldı.
İngiliz gazetesi The Guardian’ın haberine göre, Avustralya’nın Brisbane kentinde 27 yaşındaki Cheyenne Anniki Petryszyn, bir ıslahevine 119 bin dolar değerinde uyuşturucu soktuğuna dair kendisine yöneltilen iki suçlamayı kabul etti. En azından basına yansıyan bilgilerden Petryszyn’in ıslahevinin bahçesine düşürdüğü dronda bulunan porno dolu USB’yle ilgili herhangi bir suçlamayla karşılaşmadığını ya da bu konuda kendisine yöneltilen bir suçlama varsa bile kabahatini kabul etmediğini anlıyoruz.
Dronda bulunan uyuşturucuların bir opioid olan ağrı kesici Buprenorfin tabletinden 79 adet ve bir gram metamfetamin olduğu belirtiliyor. Bu arada bu, Petrysyzn’in ilk vukuatı da sayılmaz. Kadın 2018 yılında uyuşturucu kaçakçılığından hapis yattığı sırada Subutex denen bir opioid satarken yakalanmış. Petrysyzn, dron olayında yakalandığında önceki suçlarından şartlı tahliye edilmiş.
Wired geçen yıl yaptığı bir haberde, dünya genelinde hapishanelere kaçak mal sokmak için insansız hava araçlarının kullanılmasının yaygınlaştığına dikkat çekmişti. ABD Adalet Bakanlığı ve Avrupa’nın Interpol kurumu, uyuşturucu ve cep telefonlarından tutun da tel kesiciler ve silahlara kadar her çeşit aleti cezaevlerine sokmak için dronların kullanılmasını önlemeye çalışıyor.
Bir uzmanın Wired’a söylediği üzere, kaçakçılığın bu ‘cesur yeni dünyası’, cezaevi gardiyanlığını da varoluşsal bir tehlikeye sokuyor. Dron karşıtı bir kuruluş olan Dedrone’un pazarlama müdürü Mary-Lou Smulders Wired’a verdiği demeçte, “Kaleler ve hendekler döneminden beri sadece iki boyutlu çevre korumasıyla uğraşmak zorunda kaldık. O zamanlar çitler inşa ettik, hendekler yaptık, dışarıya korumalar koyduk” demiş.
Smulders dronların cezaevleri için ’10 yaşındaki bir çocuğun bile kutudan çıkarıp uçurabileceği yeni bir tehdit’ teşkil ettiği yorumunda bulundu. Gardiyanların yaşayacağı sıkıntılar belki de çoğunuz için önemli bir mesele olmayabilir ancak dünyanın birçok yerinde şiddetin, tehlikenin ve ıssızlığın hakim olduğu bu yerlere uyuşturucu ve silahın dronlar aracılığıyla tedarik edildiğini düşünmek o kadar keyifli bir şey olmasa gerek.