Bekçi kanunundaki 7 madde AYM’den döndü
Osman Kavala Yargıtay'ın hakkındaki kararı onamasını 'Hukuku ve insan hayatını hiçe sayan bir anlayış' olarak niteledi. TİP'ten milletvekili seçilen Can Atalay'ın avukatı Akçay Taşçı önümüzdeki süreçte atacakları hukuki adımları ve AYM'nin Can Atalay görüşmesini 10Haber'e değerlendirdi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, 8 sanıklı Gezi Parkı davasında, Osman Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis ile Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay ile Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku’ya verilen 18’er yıl hapis cezalarını onamasına ilişkin ilk değerlendirmeler gelmeye başladı. Karara tepkiler de devam ediyor.
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, haklarındaki Yargıtay kararının ardından Gezi Davası hükümlüleri Osman Kavala, Tayfun Kahraman ve Can Atalay’ı İstanbul Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde ziyaret etti.
Kavala’nın, Yargıtay kararını “Hukuk ve insan hayatına değer vermeyen bir anlayışın ürünüdür bu karar” sözleri ile değerlendirdiğini aktaran Berberoğlu; Tayfun Kahraman’ın ise “Biz güçlüyüz ve kötülüğü elbet yeneceğiz. Hukuk içinde mücadelemize devam edeceğiz” dediğini belirtti.
Berberoğlu, Can Atalay’ın değerlendirmesini ise “Bu denli adaletsizlik sadece devleti değil, toplumu da çürütüyor…Ve herkesin böyle bir adaletsizliğe karşı durmalarını bekliyorum” sözleri ile ifade etti.
🔴 CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, Yargıtay kararının ardından Gezi Davası hükümlülerini ziyaret etti
➡ TİP Hatay Milletvekili Can Atalay: “Bu denli adaletsizlik sadece devleti değil, toplumu da çürütüyor.” pic.twitter.com/OeahO6V9Nl
— dokuz8haber (@dokuz8haber) September 29, 2023
10Haber’in ulaştığı Can Atalay’ın avukatı Akçay Taşçı, AYM’nin 5 Ekim’deki “hak ihlali” görüşmesini bu kararın etkilemeyeceğini düşündüklerini belirterek şunları söyledi:
“Anayasa Mahkemesi 5 Ekim’de Can Atalay’a içib yaptığımız “hak ihlali” başvurusunu inceleyecek. Yargıtay’ın kararının bu incelemeyi teknik olarak etkilememesi gerekir. Seçilmiş bir milletvekilinin “hak ihlali” hala devam ediyor. Tutuklu ya da hükümlü olması bu durumu değiştirmez. Diğer taraftan hukuki olarak adımlar atacağız. Yargıtay’ın kararıyla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne bir başvurumuz olacak. Eğer buradan da bir sonuç alamazsak AİHM’e gideceğiz. Umarım memleket oralara gitmez ve biz böyle bir ihtimal görmüyoruz ancak 18 yıl cezanın 13 buçuk yıl yatarı var.”