Soykırım suçlaması İsrail’i telaşlandırdı
İsrail'in bombardımanında Gazze'de mahsur kalanlardan biri de İskoçya'nın ilk Müslüman Başbakanı Hamza Yusuf'un kayınvalidesiyle kayınpederi. Yusuf ve eşi Nadia aileleri için endişe duyduklarını dile getirirken, Nadia'nın annesi gözyaşları içinde Gazze'ye yardım edilmesini istedi.
Gazze’nin kontrolünü elinde tutan Hamas’ın cumartesi günü İsrail’e karşı başlattığı sürpriz saldırı altıncı gününde. Karşılıklı saldırılarda her iki taraf da bini aşkın insan kaybetti. İsrail’in Hamas’ın saldırısına karşılık Gazze’yi ‘tam kuşatma’ altına alması, bölgeyi bombardıman altında tutup elektrik, su ve gıdayı kesmesi asıl olarak sivilleri cezalandırıyor. Bu siviller arasında bilinen şahsiyetlerin yakınları da var. O şahsiyetlerden biri de İskoçya’nın ilk Müslüman Başbakanı Hamza Yusuf.
Pakistan asıllı Yusuf bu senenin başlarında İskoçya’nın yeni başbakanı seçildi. Hatta seçilmesinin ertesi günü makam odasında kendisi önde, ailesi arkada namaz kılarkenki fotoğrafını paylaşmıştı. O zaman Müslüman kimliğiyle gündem olan Yusuf bugün eşinin ailesinin Gazze’de mahsur kalmasıyla konuşuluyor.
Yusuf’un eşi Nadia Dundee Filistinli. Anne babası Elizabeth ve Macid El Nakla esasen İskoçya’da yaşıyor ancak savaş başlamadan önce her şeyden habersiz Gazze’ye aile ziyaretine gitmişler. Bu aile ziyareti şimdi koca bir bombardıman dehşetine dönüştü. İsrail ordusu Ümraniye kadar alandan oluşan, 2.3 milyonluk nüfusa sahip Gazze’yi tam kuşatma altına aldı. 600 uçak, 300 roketatar ve 173 bin askerden oluşan bir gücün önümüzdeki günlerde büyük bir kara operasyonu başlatması bekleniyor. 300 bini aşkın yedek İsrail askerinin acil göreve çağrıldığını da unutmayalım.
Başbakan Hamza Yusuf’un pazartesi günü gazetecilere anlattığına göre aile Yusuf’un kayınpederinin 92 yaşındaki ‘yaşlı ve güçsüz’ annesinin durumunu görmek için Gazze’ye gitmişti. Yusuf İsrailli yetkililerin ‘Gazze fiilen yok edileceği’ için kimsenin bölgeden ayrılmasına izin vermediğini anlattı.
Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısını ‘kesin bir dille’ kınayan Yusuf “İngiliz Dışişleri Bakanlığı’nın tüm çabalarına rağmen eşimin ailesinin güvenli şekilde bölgeden ayrılacağının garantisini hiç kimse veremiyor. Çoğu Gazzeli gibi Hamas ya da herhangi bir terör saldırısıyla hiçbir bağlantısı olmayan kayınvalidem ve kayınpederimin geceyi atlatıp atlamayacağını bilemez durumdayım” dedi.
BBC’ye video yollayan anne Elizabeth de ailesinin durumunu gözyaşları içinde şöyle anlattı: “Şu anda kocamın ailesi, benim ailem ve torunlarımızla birlikte Deyrel Belah’tayız. Elektriğimiz yok. Suyumuz yok. Elimizdeki çok az yiyecek de elektrik olmadığı için bozulacak. Evde dört torunum var. Biri iki aylık bebek, biri dört yaşında, ötekiler ise ikiz ve bugün dokuz yaşına girdiler. Tüm dünyadan Filistinlilere yardım etmelerini istiyorum.”
.@BBCJamesCook has been speaking to @HumzaYousaf’s wife Nadia El-Nakla about her growing fears for her family trapped in #Gaza — and to her mother Elizabeth and her brother Mohammed, who’s been treating the injured.
More @BBCNews https://t.co/GBjVEdEgl3 pic.twitter.com/9VUGxDTVdv
— Natalie Higgins (@nataliesophia) October 11, 2023
Yusuf’un eşi Nadia’nın akrabalarının büyük bölümü Gazze’de yaşıyor. Mesela erkek kardeşi Muhammed doktor ve eşi Duas, ikizleri Amcid ve Macid, öteki kızları Leyla ile Gazze’de yaşıyor. Teyzesi de yine orada. Nadia’nın dedesi ise 1948’de topraklarını İsrailli yerleşimcilere kaptırınca İskoçya’ya gelmiş. Nadia İsrail’in Filistinlilere uyguladığı muameleyi bulduğu her fırsatta anlatıp eleştirmeye çalışıyor.
2021’de The National’a demeç veren Nadia “Akan kanımızın değersiz olduğunu hissediyorum. Dünyanın bizim kanımıza değer vermemesi beni çok üzüyor. Yaşananların yansıtılma şekline de çok kızıyorum. Ana akım medya tek taraflı. Çatışmanın karşılıklı olduğunu söyleyip duruyorlar ama Gazze’nin İsrail tarafından yasa dışı olarak işgal edilmesinden beri kuşatma altında olduğundan ve hiç kimse tarafından korunmadığından söz eden yok. Bu mağduru suçlamaktır” demişti.
Yusuf ve Nadia aileleri için duydukları endişe sebebiyle uyuyamadıklarını söylüyor. Filistinlilerin yanı sıra İsrail’deki aileleri için endişelenen Yahudiler de olduğunu belirten Yusuf “Aklım ve duygularım oradaki herkesle birlikte. Çünkü masum sivillerin çatışmayla, Hamas terörüyle ve yaşanan can kayıplarıyla hiçbir ilgisi yok, ama bedeli ödeyenler de genellikle masum insanlar oluyor” diyor.