Merkez piyasayı TL’ye boğdu, 43 ay sonra bankalardan borçlanıcı konuma geçti
Beklediğimiz seçim ekonomisi artık yavaş yavaş kendini göstermeye başladı. İzlenen yöntem, yine, piyasayı faizle sıkıp kredi kanalıyla gevşeterek seçime kadar ulaşmak olacak. Bu yöntemi sürdürerek, oyları fazla düşürmeden, kazasız belasız seçime kadar ulaşma planı yapıldığı anlaşılıyor.
Merkez Bankası’nın faiz artırımlarına devam etmesi, piyasalarda programın ve sıkı para politikasının devam ettiği algısı yaratıyor. Bununla birlikte Kasım ayından itibaren esnaf ve reel sektöre ucuz kredi verilerek, bu kesimlerden gelen şikayetler frenlenmeye çalışılacak. Kısacası “içtalep kısılacak, enflasyon düşürülecek ama üretim kollanmaya devam edecek” sloganı kullanılacak.
Geçen hafta Ekonomik Koordinasyon Toplantısı’ndan sonra Merkez Bankası’nın yatırım teşvik edecek, “yatak” adını verdiğimiz, YTAK kredilerinin devreye sokulacağı açıklandı. Toplantıdan “çalışma yapılması” kararı çıktığı belirtiliyor ancak şahsen görüşüm o ki; üyelikleri olmasa da toplantıya katılan AKP yöneticileri ve diğer bakanlar bu kaynağın daha ucuz- daha bol olmasını istedi ama Merkez, enflasyonla mücadelede sıkıntı büyümesin diye, kredilerin cazibesini ve miktarını azaltmaya çalışıyor.
Buna karşılık geçtiğimiz hafta kredi hacminde yeniden bir kıpırdanma başladı. Bunun nedeninin Merkez Bankası’nın ihracat reeskont kredilerini artırmasından kaynaklandığı düşünülüyor. Merkez’in faiz artış kararı öncesi, politika faizine endeksli bu kredilerden büyük çekiş yapılma ihtimali yüksek.
Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada KOSGEB vasıtasıyla yeni bir kredi paketini devreye aldıklarını, işletme başına 200 bin ile 700 bin lira arasında faizsiz kredi sağladıklarını söyledi. Bununla birlikte verdiği bu desteği hamasetle süslemeyi ihmal etmeyip, “Milletin aşına ve ekmeğine kan doğrayan fırsatçılara kesinlikle göz açtırmayacağız” dedi.
Tüm bu açıklamalar artık seçim ekonomisi döneminin başlatıldığını gösteriyor. Erdoğan bununla da yetinmedi: Şu aralar asansör ve yemek yüzünden ölümlerin olduğu KYK yurtlarındaki sıkıntıları unutturmak istercesine, öğrenci burslarının lisans öğrencileri için 1250 TL’den 2 bin liraya çıkarılacağını söyledi. Yılbaşına daha iki ay kalmışken, Ocak’ta uygulamaya girecek artışın açıklamasını yapması, bence yaşanan sorunları unutturmak amaçlı olduğunu gösteriyor.
Otomobil ve konut sektörlerindeki fiyat balonlarının, yaptıkları birliktelik çağrısı sayesinde artık kaybolmaya başladığın kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enflasyon sorununu daha önce başardığımız gibi yeniden tek haneye indireceğiz” sözlerini tekrarladı.
Bu arada Ekim ayı enflasyon oranlarına ilişkin tahminler de ortaya çıkmaya başladı. Bloomberg’in anketine göre medyan beklenti aylık yüzde 4, yıllık yüzde 62.2 oranlarını gösteriyor. Ekim ayı enflasyonu için en düşük aylık beklenti yüzde 3,2, en yüksek yüzde 4,5 oldu. Yıllık enflasyon için ise en yüksek tahmin yüzde 63,5, en düşük tahmin yüzde 61 olarak gerçekleşti.
Ankette piyasa katılımcılarına yıl sonu enflasyon beklentileri sorulduğunda ortalama beklenti yüzde 68.6 çıktı. 2024 yıl sonu için enflasyon beklentisi ise yüzde 43 oldu. 2024 yılı enflasyonunda zirve tahmini yüzde 73 seviyesinde gerçekleşti. Bu da büyük ihtimalle 2024 mayıs sonu için geçerli olacak bir tahmin.
Bu tablo Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin beklentiler konusunda piyasaları istediği noktaya getiremediğini açıkça gösteriyor. 2024 sonu için piyasalarla kendi tahmini arasındaki fark 10 puan ve önümüzdeki dönemde bu tahminlerin birbirine yakınsamasının nasıl olacağı merak konusu.
Merkez Bankası perşembe günü Enflasyon raporunu açıklayacak ve yeni tahminlerini verecek. 2024 yıl sonu için şimdiye kadar ısrar ettiği yüzde 33’lük enflasyon tahmini hedefini, yüzde 35 civarına yükselteceğini tahmin ediyoruz. Ancak bu takdirde bile piyasa beklentileri, IMF tahminleri ile kendi hedefi arasındaki büyük fark devam edecek. Enflasyon raporunda bu yıl sonu için yapacağı tahmin değişikliği bize ekim için bir önbilgi verecektir.
Merkez Bankası’nın amacı belli ki; birkaç ay içinde aylık artış oranlarının nispeten düşmesiyle beklentilerin bir miktar düzeltilmesi. Ancak uygulanacak seçim ekonomisi dozu, memur, işçi ve emekli maaşlarına yapılacak zamların ardından enflasyonu 2024 başında yeniden canlanacağı da tahmin ediliyor.
Böyle bir dönemde beklentileri olumluya çevirmek çok zor olacak.
22 Kasım 2024 - Merkez, Aralıkta faizi indirir, oranı Kasım enflasyonuna bağlı
20 Kasım 2024 - İktidarın enflasyonla mücadelede asıl niyeti ne?
19 Kasım 2024 - Fazla likidite 860 milyar TL ile yeni rekorunu kırdı
16 Kasım 2024 - ‘Faize dayalı rezerv’in Trump şoklarına dayanması zor