A Milli Kadın Golbol Takımı Avrupa şampiyonu
Savaşın 32'nci günü karartmalarla ve ağır bombardımanla sürüyor. Geceye damgasını vuran Lübnan-İsrail gerginliğinin hemen ardından ABD, Ortadoğu'ya seyir füzesi denizaltısı gönderdi. Lübnan yönetimi ise, Lübnan Hizbullahı'nın savaş istemediğini ancak İsrail'in "savaşı kışkırttığını" söyledi.
Savaşın 31’inci gününe gece karartma ve ağır bombardımanla giren Gazze’de ateşkes umutları da yavaş yavaş sönüyor. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken çatışmaların yoğunlaştığı bir dönemde ikinci Ortadoğu ziyaretinin bir durağı olarak Türkiye’ye de uğradı. Blinken’in ziyareti ABD ordusunun bölgeye seyir füzesi denizaltısı gönderdiğini açıklamasının ardından gerçekleşti.
Fidan ve Blinken görüşmesi hem baş başa, hem de heyetler arasında gerçekleşti. Bu görüşmeler yaklaşık 2.5 saat sürdü ve görüşmenin ardından ne bir açıklama yapıldı, ne de ortak basın toplantısı düzenlendi. İki bakanın görüşmesinin gergin geçtiği, Blinken’ın arkasına ay yıldız içinde Mescid-i Aksa görüntüsü konduğu görüldü. Fidan’ın Blinken’ı karşılarkenki gergin tavrı da dikkat çekti. Konuyla ilgili detaylı haberimize aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
ABD Merkez Komutanlığı ise görüşmeden saatler önce Ohio sınıfı bir seyir füzesi denizaltısının Ortadoğu’ya ulaştığını duyurdu. Denizaltının modeli açıklanmadı, ancak Süveyş kanalından geçerken görüntülendiği bir fotoğraf medyaya yansıdı. ABD’nin bölgeye seyir füzesi denizaltısı konuşlandırması sık karşılaşılan bir durum değil. Ancak savaşın ilk safhalarında USS Gerald Ford ve Eisenhower uçak gemilerini konuşlandıran ABD’nin bu hamleyle İran ve Lübnan Hizbullahı’nı savaşta yeni bir cephe açmamaları için caydırmayı amaçladığı şeklinde yorumlandı.
Savunma Bakanı Lloyd Austin İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant ile telefon görüşmesinde ABD’nin “bu çatışmayı tırmandırmak isteyen herhangi bir devlet ya da grubu” caydırmaya kararlı olma tutumunu yineledi. Ne var ki Lübnan Hizbullahı ve İsrail dün Lübnanlı sekiz ila 15 yaşları arasındaki üç çocuk ile büyükannelerinin ölmesi sebebiyle epey gerildi. Lübnan Hizbullahı öldürülen sivillere misilleme olarak İsrail’in kuzeyini hedef aldığı roket saldırısı başlattı. Bu saldırılarda bir İsraillinin hayatını kaybettiği bildirildi.
Bu denizaltılar 154 adet Tomahawk seyir füzesi taşıyabiliyor. Bu sayı ABD’nin güdümlü füze destroyerlerinden kapasite olarak yüzde 50 daha fazla. Ayrıca ABD Donanması’nın en yeni saldırı denizaltılarının sahip olduğunun neredeyse dört katı.
İsrail ordu sözcüsü Richard Hecht ABD’nin bölgeye denizaltı konuşlandırmasını “memnuniyetle karşıladıklarını” söyledi. Hecht “Amerikalıların daha fazla varlık gösterdiğini görmek bizim için daima iyi haber. Bu hamleyi bölgede caydırıcı ve istikrar sağlayıcı bir hareket olarak görüyoruz” dedi.
Lübnan Dışişleri Bakanı Abdallah Bou Habib CNN’e Lübnan hükümetinin olası bir savaşı önlemek için Hizbullah ve Lübnan’da faaliyet gösteren Filistinli gruplarla temas halinde olduğunu açıkladı. Habib ABD’nin de savaşı kışkırtmaması için İsrail’i baskılaması gerektiğini söyledi.
İsrail’in Lübnan’ı “her gün kışkırttığını” söyleyen Bou Habib “Hizbullah bize bir şey söylemedi ama İsrail Lübnan’a saldırmadıkça ya da Gazze’de durum çok kötüleşmedikçe büyük bir savaş çıkmayacağı izlenimindeyiz” dedi. Hizbullah’ın Hamas’ın saldırısından önceden haberdar olmadığı sözüne inandığını belirten Bou Habib, açıklamanın iki grup arasında bağlantı olmadığı anlamına gelmediğini kabul edip şöyle devam etti:
“Küçücük bir olay savaş başlatabilir. Umarım olmaz, Lübnanlılar savaş istemiyor. Hizbullah’ın da savaş istediğini sanmıyorum. Umarım İsrailliler bizimle savaş başlatmaz.”
Lübnan Hizbullahı lideri Hasan Nasrallah savaşın başından beri sürdürdüğü sessizliğini bozarak ilk kez konuşmuş, Lübnan-İsrail sınırında “tüm senaryoların mümkün olduğunu” vurgulamış, ancak önceliğin Gazze’de ateşkes olduğunu söylemişti.
Gazze Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre 7 Ekim’den bu yana bölgede hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 10 bini aştı. Mevcut can kaybı 4104’ü çocuk olmak üzere 10 bin 22 olarak bildirildi.
BM’nin başlıca insani yardım ajansları ve diğer uluslararası yardım kuruluşlarının başkanları nadiren yaptıkları ortak bir açıklamayla “acil insani ateşkes” çağrısı yaptı ve mevcut durumu “korkunç” ve “kabul edilemez” olarak nitelendirdi.
Hamas’ın 7 Ekim’deki sürpriz saldırısını kınayan UNICEF, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Dünya Gıda Programı (WFP), İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) ve Save The Children gibi kuruluşların genel sekreterleri “30 gün oldu. Yeter. Bu savaş hemen sonlandırılmalı. Gazze’deki sivillerin öldürülmeye devam etmesi ve 2.2 milyon Filistinlinin gıda, su, ilaç, elektrik ve yakıttan mahrum bırakılması rezalettir” dedi.
BM pazar günü yaptığı açıklamada UNRWA’dan 88 personelin öldüğünü duyurmuş, bunun “BM’nin tek bir savaşta en fazla kaybettiği personel sayısı” olduğunu açıklamıştı.
Ağır ateş altındaki tıbbi malzemelerin yetersizliğine bir tepki olarak Ürdün’ün hava kuvvetleri sabah saatlerinde Gazze’deki kendi sahra hastanesine acil tıbbi yardım malzemelerini paraşütle havadan teslim etti. Ürdün geçen hafta İsrail’deki büyükelçisini geri çağırdı ve Arap ülkeleri arasında İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına diplomatik tepki gösteren ilk ülke oldu.