İhracatçının işi yine zor ama tünelin ucunda ışık gözüktü
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nazi Almanyası döneminde Yahudilere uygulanan soykırıma (Holokost) gönderme yaparak İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının "borçluluk" psikolojisinde değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Almanya-Türkiye milli futbol takımları hazırlık maçı öncesi resmi ziyarette bulunduğu Berlin’de Cumhurbaşkanı Walter Steinmeyer ve Şansölye Olaf Scholz ile ayrı ayrı görüştü. Gergin geçmesi beklenen ziyaret aslında oldukça sakindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Almanya Başbakanı Olaf Scholtz, görüşme öncesinde ortak basın toplantısında konuştu. Basın açıklamasının ardından ikili görüşme gerçekleştiren liderlerin ana gündem maddesi Gazze Savaşı oldu. İki lider X hesaplarından görüşmeye ilişkin paylaşım yaparken Scholz’un paylaşımını Türkçe yapması dikkat çekti.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Almanya Şansölyesi Scholz ile ortak basın toplantısında konuşuyorhttps://t.co/EfzJDkMuhg
— T.C. Cumhurbaşkanlığı (@tcbestepe) November 17, 2023
“Gazze’de hepimizin önceliği ateşkesin ve insani yardımların engelsiz olarak akışının sağlanmasıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşananlar 1967 sınırları temelinde iki devletli çözümün artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha bizlere göstermiştir” diyerek iki devletli çözüme vurgu yaptı.
Olası bir ateşkese de değinen Erdoğan “İnsani ateşkesi Almanya-Türkiye birlikte sağlayabilirsek, özellikle bu ateş çemberinden bölgeyi kurtarma imkanı yakalarız” dedi.
Nazi Almanyası’nın 2. Dünya Savaşı sürecinde Yahudilere uyguladığı soykırıma da (Holokost) gönderme yapan Cumhurbaşkanı “Eğer elimiz kolumuz, dilimiz bağlı kalırsak hesabını tarihe veremeyiz. Borçluluk psikolojisi içerisinde İsrail-Filistin savaşını değerlendirmemek gerekir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin bir “Holokost geçmişi olmadığını” savunan Cumhurbaşkanı “Filistin’e verilmesi gereken destekler verilmiyor. İbadethaneler, hastaneler vuruluyor. Hastanelerin vurulması çocukların öldürülmesi Tevrat’ta falan yok, bunları yapamazsın” dedi ve Almanya’nın geçmişine vurgusunu sürdürerek “Bizim İsrail’e borcumuz yok. Borçlu olanlar rahat konuşamıyor. Biz Holokost cenderesinden geçmedik. Bizim insana saygımız farklıdır. Başbakanlığımda ilk defa antisemitizm konusunda tavır koymuş bir liderim. Bundan dolayı kimseye borcumuz yok” dedi.
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ortadoğu’da adil ve kalıcı barışın temini için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum. Yılların rehineleri, tutsakları İsrail’in elinde. Bunu da görmemiz lazım. Bunu görmezsek haksızlık olur. Şu an itibarıyla 13 bin Filistinli çocuk, kadın, yaşlı öldürülmüştür. Artık neredeyse Gazze diye bir yer kalmadı, her taraf yerle yeksan oldu. İsrail’in nükleer silahı var mı? Var ama İsrail’e sorarsanız ‘var’ demez. Çünkü onlar yalanı çok iyi kullanır.”
Almanya ile savunma sanayisindeki işbirliğine de değinen Erdoğan “Savunma sanayisi işbirliğimizin engelsiz şekilde yürütülmesi müşterek menfaatimizedir” dedi, ancak sürüncemede olan Eurofighter jetleri konusunda “Almanya verir veya vermez, dünyada savaş uçaklarını üreten sadece Almanya mı? Birçok yerden bunların çalışmasını yaparız, temin ederiz” diyerek Eurofighterların tek opsiyon olmadığına vurgu yaptı.
Türkiye’nin AB üyelik sürecine ilişkin de konuşan Cumhurbaşkanı “Türkiye 52 senedir AB kapısında bekletilmektedir. Vize serbestisi sağlanıncaya kadar vatandaşlarımızın vize süreçlerinin kolaylaştırılmasını ele alacağız” dedi.
schengenvisainfo.com’un verilerine göre Türkiye Schengen vizesi için en fazla başvuru yapılan ülke sıralamasında Rusya Federasyonu’nu geride bırakmış durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak Haziran ayında yaptığı açıklamada “Son dönemde adeta bir siyasi şantaj sorunu olan vize sorununu inşallah en kısa sürede hâl yoluna koyacağız” demişti.
Görüşmelerde uzlaşma sağlanması durumunda Avrupa Birliği’nin vize serbestisi yerine vize kolaylığı yolunda adım atması beklentiler arasında.
Erdoğan’dan sonra söz alan ev sahibi Şansölye 7 Ekim’de İsrail’e yönelik saldırılara ilişkin “Hamas’ın terör eylemini kınamaktayız” dedi. Konuyu baş başa görüşmede ele alacaklarını belirten Scholz Ortadoğu’daki mevcut gerilim ile ilgili yapılabilecekleri masaya yatıracaklarını söyledi.
40 günü aşan savaşta iki taraf için de “endişe duyduklarını” söyleyen Şansölye “Bizim İsrail ile olan anlaşmamız tartışmaya açık değildir” diyerek İsrail’e desteğe devam edeceklerini açıkça dile getirmiş oldu. Scholz “Sivil halkın acıları bizi de üzüyor. Almanya’da yaşayan 5 milyon Müslümanla ilgiliyiz, onların da burada yeri vardır, inkar edenlere karşı gelmekteyiz” diye ekledi.
“İsrail’in kendini savunma hakkı bulunduğunu” kaydeden Scholz “Hamas tarafından hunharca düzenlenen terör saldırısı sonucu mağduriyet yaşayanların sayısını azaltmamız gerekiyor. Bu konuda katkılarımızı sürdürüyoruz” dedi ve Almanya’nın bölgeye insani yardımı sürdüreceğini söyledi.
Gündemde olan “esir takası” anlaşmasına da değinen Almanya Başbakanı “Hamas insanları koruma kalkanı olarak istismar ediyor. Örgütün elindeki esirleri koşulsuz şartsız serbest bırakılmasını istiyoruz” diyerek AB Zirvesi’nde bu konuyu ele aldıklarını, insani ateşkesin uygulanmasının önündeki engellerin bu aşamadan sonra kaldırılacağını söyledi.
“(Erdoğan ile) güncel sorunla ilgili farklı bakış açılarına sahip olduğumuz bir gerçek. Bu güncel konuların yanı sıra ikili ilişkilerle ilgili de konuşacağız” diyen Scholz Türkiye’nin AB üyeliği ve vize serbestisi konularını da ele alacaklarını belirtti.
Scholz hafta başında yaptığı açıklamada da “Türkiye çok fazla sayıda mülteciyi kendi ülkesine kabul etti ve biz de bunun böyle kalabilmesi için onlara destek oluyoruz. Elbette bu sayede Avrupa ülkelerine göç olmaması umuduyla” demişti.
7 yıl önce Almanya’nın girişimiyle yapılan anlaşma Suriye’den gelen düzensiz göçmenlerin Türkiye’de kalması karşılığında AB’nin mali destek sağlamasını öngörüyor.
Türkiye’de 11 ili vuran Kahramanmaraş ve Hatay depremleriyle ilgili de konuşan Olaf Scholz “Gaziantep bölgesinde yaşanan deprem iki ülkenin ne kadar yakın ilişkiler içinde olduğunu gözler önüne serdi. Sahra hastanesi kuruldu ve binlerce insan kısa süreli olarak Almanya’ya getirildi. Ekonomik iş birliği açısından çok büyük potansiyel var” dedi.
Karadeniz Tahıl Girişimi’nde Türkiye’nin arabuluculuk rolüne övgüde bulunan ve Rusya’nın anlaşmadan çekilmesini “üzücü” olarak nitelendiren Scholz “Türkiye’nin Ukrayna’dan tahıl ihracatında önemli rol oynadığını biliyoruz. Özellikle bu konuda teşekkür etmek istiyorum” dedi ve bir diğer önemli mesele olan İsveç’in NATO üyeliği konusunu da masaya yatıracaklarını söyledi.
Rusya geçen yıl Temmuz ayında başlayan Tahıl Koridoru Anlaşması’ndan kendi gıda ürünlerinin satışı önündeki engellerin kalkmaması nedeniyle çekildiğini açıklamıştı. Böylelikle Karadeniz’de seyrüsefer açısından verilen güvenlik garantileri geçerliliğini yitirmiş oldu.
Berlin’de Scholz ile görüşmesinin baş başa görüşmesinin ardından X hesabından paylaşım yapan Erdoğan, Bugün Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’un daveti üzerine Berlin’e gerçekleştirdiğim ziyarete büyük önem veriyorum. Savunma sanayi iş birliğimizin engelsiz şekilde yürütülmesi müşterek menfaatimizedir. Terörle mücadelede Almanya’yla daha yakın iş birliği içinde olmamız gerekmektedir” dedi.
Bugün Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’un daveti üzerine Berlin’e gerçekleştirdiğim ziyarete büyük önem veriyorum. 🇹🇷🇩🇪… pic.twitter.com/NGwiBE5kh0
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) November 17, 2023
Cumhurbaşkanı paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“İki ülke arasında beşeri köprü vazifesi gören ve nüfusu 3,5 milyona ulaşan Almanya’daki Türk toplumunun huzur içinde yaşaması en büyük temennimizdir. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisi gibi konularda uzun süreden beri haklı beklentilere sahibiz. Avrupa Birliği’nin lokomotif ülkelerinden olan Almanya’nın bu bağlamda vereceği katkıları önemsiyoruz.
Türkiye olarak Gazze’deki olayların başından beri sivilleri hedef alan saldırıları hiçbir şekilde tasvip etmediğimizi ifade ettik ve bunu her görüşmede dile getirdik. Yaşananlar, 1967 sınırları temelinde iki devletli çözümün artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bizim amacımız, İsrailli ve Filistinlilerin yan yana barış içinde yaşadığı, huzurun ve güvenin hâkim olduğu bir iklimin tesisidir. Ortadoğu’da adil ve kalıcı bir barışın temini için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum.
Şahsıma ve heyetime gösterilen misafirperverlik için başta Cumhurbaşkanı Sayın Steinmeier ve Şansölye Sayın Scholz olmak üzere tüm Alman dostlarımıza teşekkür ediyorum. Ziyaretimin ülkelerimiz arasında dayanışmaya, yeni bir sürecin başlamasına vesile olmasını diliyorum.”
Görüşmenin ardından X hesabından paylaşım yapan Şansölye Scholz, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ben Ortadoğu sorunu konusunda oldukça farklı bakış açılarına sahibiz. Tam da bu nedenle doğrudan görüşme çok önemli. Ancak net olarak ifade edeyim; İsrail’in var olma hakkı Almanya için mutlaktır. Ülkemizde antisemitizme yer yoktur” dedi.
Riyad dönüşünde gazetecilere yaptığı açıklamada Erdoğan, bugünkü Almanya ziyareti için şunları söylemişti “Bu ziyaretimizde de Batı’ya yönelik bazı mesajlarımız olacak. Veyahut da Batı’nın, Avrupa’nın en güçlü ülkesinin Almanya olması hasebiyle de oradan Avrupa’ya bir ses olur. Almanya Cumhurbaşkanı ve Başbakanı her ikisi de acaba ne gibi bir tavır içindeler? Bunu Almanya ziyaretinde çok daha net göreceğiz” demişti.
Erdoğan “Avrupa’ya göre uluslararası hukuku kimin ayaklar altına aldığı çok önemli. Şu an itibarıyla Avrupa Birliği’ndeki yaklaşım tarzı ne yazık ki bizim yaklaşım tarzımızla örtüşmüyor. Fakat Almanya ziyareti birçok şeyleri deşifre edecek diye düşünüyorum. Hamas’la ilgili Avrupa Birliği aynen İsrail gibi düşünüyor. Ama biz onlar gibi düşünmedik, düşünmüyoruz, düşünemeyiz” açıklamasında bulunmuştu.
Scholz ise Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile düzenlediği ortak basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail eleştirilerinin “absürt” olduğunu söylemiş ve “İsrail insan hakları ve uluslararası hukuka bağlı olan, buna uygun hareket eden bir ülkedir. Dolayısıyla İsrail’e yönelik suçlamalar da saçmadır” diyerek Erdoğan’a tepki göstermişti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Berlin’de Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile de baş başa ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirdi.
Erdoğan, Steinmeier’e İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının durması gerektiği vurgusu yaptı. Bölgeden gelen insan hakları ihlali haberlerine de değinen Cumhurbaşkanı, “iki devletli çözüm” önerisinin hayati önemini koruduğunu belirtti. İnsani yardımların bölgeye ulaşmasında işbirliğinin güçlendirilmesi fikrinde mutabık kaldı.