Rabat Şelalesi’nde ilkbahar güzelliği
Tunceli'de 3 yıl önce kaybolan Gülistan Doku'nun dosyası yeniden incelenecek. Avukat Ali Çimen, Gülistan'ın kaybolmadan bir gün önce bir araca zorla bindirilmeye çalışıldığını belirtti ve o aracın soruşturma başladığında kent dışına çıktığını söyledi
Gülistan Doku Tunceli’de üniversite öğrencisiydi ve 5 Ocak 2020 kayboldu. Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2. Sınıf öğrencisi olan Gülistan’ın ailesi hala nerede olduğunu bilmiyor.
Yıllardır süren soruşturmadan bir sonuç çıkmadı ancak konuyla ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Abla Aygül Doku’nun yeni Vali Bülent Tekbıyıkoğlu ve Emniyet Müdürü Hakan Duman’la görüşmesinden sonra güvenlik güçleri yeni ekip kurup dosyayı baştan sona kadar yeniden inceleme kararı aldı.
Doku ailesinin avukatı Ali Çimen bu gelişmelere bağlı olarak Gülistan’ın kaybolmadan bir gün önce beyaz renkli bir araca zorla bindirilmeye çalışıldığını, soruşturmanın Gülistan’ın kaybolmasından iki gün sonra başladığını anlattı. Gülistan’dan en son 5 Ocak 2020’de haber alındığını belirten avukat “Gülistan Doku’nun kaybolmasından bir gün önce gece saat 22.30 sıralarında bir vatandaşın ihbarıyla polisin tuttuğu bir tutanak vardı. Tutanağa göre vatandaş Gülistan’ın beyaz renkli bir arabaya zorla bindirilmeye çalışıldığını görmüş ve bunu ihbar etmiş” dedi.
4 Ocak 2020 gecesi baş şüpheli olan Zaynal Abarakov’un babasının o zaman asayiş şubede görevli olduğunu belirten avukat Ali Çimen kayıp Gülistan’ı araca bindirmeye çalışanında Zaynal Abarakov olduğunu savundu. Avukat Ali Çimen “Polis olay yerine gidiyor, tutanak tutuyor. Aynı anda olay yerine giden polis memuru baş şüphelinin babasını arıyor. Baş şüphelinin babası olay yerine gittiğini söylüyor, ama ilk ifadesinde ‘araç çamura saplanmıştı, ben aracı kurtarmaya gittim’ demiş. Tutanakla biz gördük ki öyle değil, vatandaşın ihbarı var. Baş şüphelinin de kimliği yok. Babası olay yerine gidiyor. Ondan sonra tutanak tutuluyor ve serbest bırakılıyor. 5 Ocak 2020 günü baş şüpheliyle kafenin önünde görüşüyor. Sonra Gülistan’ın dolmuşa binip üniversite tarafına hareket etmesi olayı vardı. Görüntüler de zaten yayınlandı. Orada 12.21 gibi telefonu kapanıyor. 16.41 sıralarında üniversitede görevli işçi var. Bunlar kendileri emniyete gidip ifade veriyor. Diyorlar ki; ‘Siz bu kızı arıyorsunuz, ama biz bu kızı 16.41 sıralarında gördük’ diye. Biz oradan geçelerin Plaka Tanıma Sistemleri’ni (PTS) de istedik” diye konuştu.
Sözkonusu beyaz aracın Gülistan’ın eski erkek arkadaşı Zaynal Abarakov’un polis babası E.Y.’ye ait olduğunu ifade eden avukat bu kişinin soruşturma başladığı gün il dışına çıktığını da aktardı.
Avukat Ali Çimen “Vatandaşın kullandığı araç da aynı o tarihte Tunceli istikametine göre oradan geçmiş. 7 Ocak 2020 günü soruşturmanın başladığı o tarihte Gülistan’ın zorla bindirildiği aracın Elazığ’a doğru çıktığına dair görüntüsüne siz ulaşmışsınız. O çoktandır dosyanın içerisindeydi. Biz bu görüntüden sonra ‘bu baş şüphelinin babasına aittir. Zaten Gülistan bu araca zorla bindirildi. Gülistan zorla bu araca bindirildiği için araçta DNA incelemesi yapın’ dedik. ‘Bu aracın PTS’sini takip edelim’ dedik. Yani Elazığ’a gitmişse Elazığ’a, buradan da başka yere gitmişse onu da takip edelim dedik. Zaten bu kamu görevlisi. Vali izin vermeden şehir dışına çıkamaması lazım. Dosyada bunların hepsini istedik ama taleplerimizin hiçbiri kabul edilmedi. Yani durup dururken değil, soruşturmanın başladığı gün terk ediyor” dedi.
Avukat Ali Çimen konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu araç baş şüphelinin babasına ait bir araçtır. Dosyanın içerisinde girmediği için olaydan bir yıl sonra biz HTS’leri dosyaların içerisine alabildik. Oradan da fark ettik ki Tunceli’den çıktıktan sonra Elazığ istikametine doğru dağlık yoldan gidiyor. Tabi biz görüşmelerle bunu anlıyoruz. Normal istikametten Elazığ’a gidildiğini yorumlayamıyoruz. PTS’ler dosyanın içerisine alınsaydı daha iyi yorumlayacaktık. Elazığ’a çıktığını kesin biliyoruz. Hem HTS hem de PTS’si de uyumludur. Bir müddet de Elazığ’da kalıyor. Soruşturma dosyasında şüphelinin materyalleri üzerinde henüz inceleme yapamadık. Cep telefonun bilirkişi raporunu tamamlayamadık. Evini zaten boşaltıp gitti. Yani dosyamız sürüncemede kalmış durumda. O olaydan kısa bir süre sonra baş şüphelinin babası polis memuru, valinin koruma ekibine alındı. Bir yönüyle sanki orada bir ödüllendirme yapıldı. Normal basit biriyken valilik koruma ekibine alındı. DNA incelenmesi yönünde savcılık kısmı izin verir. Onlarca kez talep ettiğimiz bir husus. Şu ana kadar da kabul edilmedi.”