Ogün Samast adını değiştirmek istiyor
Altı gün önce tahliye olan Hrant Dink suikastı tetikçisi Ogün Samast hakkında yeni iddianame hazırlandı. Samast hakkında hazırlanan iddianamenin dosyaya 'yeni delil' girmemişse zaman aşımı nedeniyle iade edilmesi bekleniyor.
Dink ailesinin avukatı Bahri Belen gazeteci Hrant Dink’i katleden Ogün Samast hakkında tahliyesinin ardından hızla hazırlanan yeni iddianameyle yargılama yapılamayacağını, Samast’ın yargılanmasının ancak zaman aşımını durduracak yeni deliller sunulması halinde mümkün olduğunu.
10Haber tahliyesinin üzerinden birkaç gün geçtikten sonra Ogün Samast’la ilgili yeni iddianame hazırlandığını duyurmuştu. Hrant Dink suikastının üzerinden geçen 17 yılın ardından hazırlanan iddianamede Samast’ın “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçundan 7 yıl 6 aydan 12 yıla kadar hapsi isteniyor.
Biraz davanın geçmişine giderek Samast’ın nasıl erken tahliye edildiğine birlikte bakalım.
17 Ocak 2012’de yerel mahkeme Ogün Samast’a ‘tasarlayarak adam öldürmek’ ve ‘ruhsatsız silah bulundurmak’ suçlarından 22 yıl 10 hapis cezası vermişti. Bu ceza üzerine Dink ailesi avukatları Yargıtay’a cinayetin ‘örgütlü suç’ olduğunu yönünden itiraz etmişti. Yargıtay Dink ailesi avukatlarının itirazını yerinde bularak kararı bozmuş, olayda bir ‘suç örgütü’ olduğuna hükmetmişti. Yeniden yargılama başladı, yıllar geçti ve yerel mahkeme Yargıtay’ın kararına uyarak Samast’a ‘tasarlayarak öldürme, ruhsatsız silah bulundurma ve suç örgütü’nden ceza verdi. Yerel mahkeme 12 Nisan 2021’deki bu duruşmada şüpheliler hakkında ‘terör örgütü üyeliği’nden de suç duyurusunda bulundu.
Yargıtay yerel mahkemeden gönderilen dosya hakkındaki kararını 21 Haziran 2023’te açıkladı. Ve Ogün Samast’a ‘tasarlayarak öldürme ve ruhsatsız silah bulundurmak’tan verilen cezaları onarken ‘suç örgütü’ üyeliği ile ilgili cezayı ‘zaman aşımı’ nedeniyle düşürdü.
Ogün Samast cezaevinden çıktığında erken tahliye nedeninin mahkemenin örgüt bulamaması ve zamanaşımı olduğunu gündeme getirmiştik.
Samast’ın tahliyesinden iki gün sonra savcılık mahkemenin 12 Nisan 2021 tarihli suç duyurusunu raftan indirerek Samast’ın “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçundan 7 yıl 6 aydan 12 yıla kadar hapsini isteyen bir iddianame hazırladı.
Burada bir parantez açmak gerekiyor. Terör suçlarında zaman aşımı 22 buçuk yıla kadar uzayabiliyor, fakat suçu işleyen çocuksa zaman aşımı üçte iki oranında indirilerek 15 yıl ile sınırlı tutuluyor.
19 Ocak 2007’de Hrant Dink’i öldüren Ogün Samast 18 yaşından küçük olduğu için terör suçuyla ilgili zaman aşımı 19 Ocak 2022’de dolmuştu.
Samast hakkında hazırlanan bu yeni iddianameyi Dink ailesi avukatlarından Bahri Belen ile konuştuk. Belen iddianamenin aceleyle yazılmış olduğunu, zaman aşımının ancak dosyaya girecek yeni bir delille durdurulabileceğini söylüyor ve ekliyor: “Savcılık yeni delil bulmamışsa bu iddianame mevcut usul kanunlarına göre iade edilir.”
Bahri Belen hukuki süreci şöyle özetliyor:
“TCK.66’ya göre 15-18 yaş arası çocuklar için kamu davası zaman aşımı üçte iki oranında düşüyor. Fakat, TCK.66’ya göre dosyaya eklenecek bir delille suçun daha ağırlaşması söz konusu olursa ona göre değerlendirilir. TCK. 225’e göre ise iddianame düzenlendikten sonra ‘hüküm iddianamedeki eylem ve sanıklar için verilebilir’ maddesi var. İddianamedeki suç dışında ceza veremezsiniz. Daha önceki vakalara dayanarak iddianame düzenlenmişse, zaman aşımı dolmasa bile dava açamazsınız. Eklenen delillerle suçun niteliği daha ağır cezayı gerektiriyorsa dava sürerken zaman aşımını daha ağır cezadan uygulayabilirsiniz. Yeni vaka konduysa yeni delille dava açılabilir. Ancak eski delillerle açıldıysa aynı konuda dava açılamaz. Mahkemenin iddianameyi kabul ya da ret kararı vermek için 15 gün süresi var. Dosyaya giren yeni delil var mı bilmiyoruz. Dvaadaki her şeyde olduğu gibi bu iddianamede gecikmiştir. Mahkeme iddianameyi geri çevirirse savcılık takipsizlik vermek ya da yeni delillerle yeni iddianame hazırlamak zorunda. Savcılık yeni delil bulamamışsa iddianame mevcut usul kanunlarına göre kabul edilmemelidir. Hrant bizim canımız ciğerimiz, ancak işin hukuki boyutu bu.”