Şaşırdık mı: Rusya’yı altı yıl daha Putin yönetecek
Hollanda'da genel seçimlerde sandık çıkış anketlerine göre Geert Wilders liderliğindeki aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV), açık farkla ilk sıraya yerleşti.
Hollanda’da 13 yılın ardından başbakan değiştirecek erken genel seçimler muhtemel ki Hollandalılar kadar, belki daha da çok Türkiyelileri heyecanlandırıyordu. Anlaşılır bir şeydi, çünkü seçimi kazanmaya yakın üç adayın üçü de Türkiye ile bağlantılıydı. İlki Avrupa Birliği, Türkiye ve İslam hakkında sert çıkışlarıyla bilinen, özetle göçmen karşıtı aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders’ti.
İkincisi “beton başbakan” Rutte’nin yerine Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi’nin (VVD) başına geçen eski adalet bakanı Dersimli Dilan Yeşilgöz’dü. Yeşilgöz’e kazanacak gözüyle bakılıyor, anketler “yarının başbakanı” olarak onu gösteriyordu. Öyle ki daha sandıklar kapanmadan Türkiye’de birçok haberi sitesi Dilan Yeşilgöz’ü başbakan ilan etmiş, kutlamıştı bile.
Üçüncü isim de bizdendi, en azından “yabancı damat” idi, Yeni Sosyal Sözleşme Partisi’nin (NSC) lideri, Mardinli Süryani göçmen Ayfer Koç’un eşi Pieter Omtzigt.
Seçimler bitti, sandık çıkış sonuçları açıklandı ve ortaya çıktı ki parlamentoda en çok sandalye Wilders’in. Wilders’in Özgürlük Partisi (PVV) sandık çıkış anketine göre parlamentodaki 150 sandalyeden 35’ini kazandı. Frans Timmermans’ın liderliğindeki İşçi Partisi ( PvdA) – Yeşil Sol Parti (GL) ittifakı 26 sandalye ile ikinci sırada yer aldı.
Dersimli siyasetçi ve eski Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz’un liderliğindeki Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD) ise beklentilerin altındaydı. Başbakan olmasına neredeyse kesin gözüyle bakılan Yeşilgöz’ün partisi 23 sandalye ile üçüncü sırada kaldı.
Hollanda’yı erken seçimlere götüren göçmen krizi seçim kampanyalarındaki vaatlerde de öne çıkmıştı, Wilders her zaman olduğu gibi göçü tamamen durdurma vaadinde bulunuyordu. Ve Wilders sonuçların ardından ilk açıklamasını yaparken sevinç mesajını da göçmen karşıtlığı üzerinden verdi, “Ülkeyi Hollandalılara geri vereceğiz, iltica tsunamisini ve göçü dizginleyeceğiz” dedi ama daha ölçülüydü: “Kuran ve camilerin yasaklanması gibi demokratik olmayan ya da anayasaya aykırı tedbirler almayacağız.”
Seçimin nihai sonucunun sandık çıkış anketleri doğrultusunda şekillenmesi halinde ülke koalisyon sürecine gidecek. Çünkü partilerin çoğu Wilders ile koalisyon kurmayacağını açıklamıştı. Seçim kampanyası başlangıcında Wilders ile koalisyona yeşil Işık yakan Dilan Yeşilgöz seçime iki gün kala aşırı sağcı liderin başkanlığındaki bir hükümete girmeyeceğini söylemişti. Sosyal demokratlar ve Pieter Omtzigt liderliğindeki NSC de Wilders ile hükümet ortağı olmayacağını belirtmişti.
Wilders de açıklamasının devamında buna işaret ederek “Şu an partilerin anlaşma arayışına girmesinin vaktidir” dedi.
35!!!!!!
PVV GROOTSTE PARTIJ ❤️ pic.twitter.com/oMANVYvGjy
— Geert Wilders (@geertwilderspvv) November 22, 2023
Dilan Yeşilgöz liderliğindeki Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi 2021 seçimlerine göre 11 milletvekili kaybetti. Bu sonuçların ardından Yeşilgöz de seçim merkezinde yaptığı açıklamada yenilgiyi kabul etti, hayal kırıklığı yaşadığını dile getirdi.
Geert Wilders, Frans Timmermans ve Pieter Omtzigt’i tebrik eden Yeşilgöz “Bizim için sonuç hayal kırıklığı yarattı. Bundan alacağımız büyük dersler var. Yeterince dinlenilmedi, yeterince uygulanabilir çözümler sunulmadı. Liderlik bizde değil. Bu bizim için yeni bir sayfa. Bugünden aldığımız derslerle inandığımız bir Hollanda inşa edeceğiz” diye konuştu.
Oy verme işleminin TSİ 23.00’te tamamlandığı Hollanda’da sandık çıkış anketlerine göre PVV parlamentodaki 150 sandalyeden 35’ini kazanarak birinci sırayı alırken eski AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans’ın liderliğinde seçimlere ittifakla giren PvdA ve Groen Links 26 sandalye ile ikinci sırayı aldı.
Bir önceki seçime göre 10 sandalye kaybeden Dilan Yeşilgöz-Zegerius liderliğindeki VVD ise 23 sandalye ile üçüncü sıraya geriledi.
2021 seçimlerinde Hristiyan Demokratlar Birliğinden (CDA) seçilen ve daha sonra ayrılarak yeni parti kuran Pieter Omzigt’in lideri olduğu ve ilk kez seçimlere katılan Yeni Sosyal Sözleşme Partisi (NSC) 20 sandalye ile dördüncü oldu.
Bir önceki seçime göre koalisyon partilerinden Demokratlar 66 (D66) 24’ten 10’a, CDA 15’ten 5’e ve Hristiyan Birlik Partisi (CU) 5’ten 3 sandalyeye düştü.
Üyelerinin çoğunluğu Türk ve diğer Müslümanlar olan Denk Partisinin milletvekili sayısı ise bir önceki seçime göre bir kişi eksilerek 2 oldu.
Hiçbir partinin tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamadığı ülkede koalisyon hükümeti için en az 76 sandalyeye sahip olmak gerekiyor.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte temmuz ayında göçmen politikalarının sıkılaştırılmasına yönelik görüşmelerin ardından dört partiden oluşan koalisyon hükümetinin istifa ettiğini açıklamıştı. Göç meselesinin büyük bir sosyal problem olduğunu belirten Rutte “Koalisyondaki politik destek kayboldu. Bu üzücü bir durum ve göz ardı edemeyeceğimiz politik bir gerçeklik. Kabinenin istifasını Kral’a (Willem Alexander) sunacağım” demişti.
Rutte ilk olarak seçimlerin yenilenmesine ilişkin süreci başlatacaklarını belirterek mevcut hükümetin seçimlere kadar “geçici olarak” görevde kalacağını ifade etmişti.
Hollanda’da Rutte liderliğindeki Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD), Hristiyan Demokratlar Birliği (CDA), Demokrat 66 (D66) ve Hristiyan Birlik Partisinden (CU) oluşan dört partili koalisyon hükümeti, ülkeye gelen göçmen sayısının nasıl sınırlandırılacağına ilişkin sıkı bir görüşme sürecinden geçmiş ancak bir çıkış yolu bulamamıştı.
Göç politikalarındaki fikir ayrılıklarının dört parti arasında bir süredir görüş ayrılıklarına neden olurken koalisyondaki partilerin anlaşamaması nedeniyle dördüncü Rutte hükümeti görev süresi olan dört yılı dolduramadan istifa etmiş olmuştu.