Elon Musk antisemitizm tartışmasından sonra bu sefer de Auschwitz’de
Antisemitizm tartışmalarında görevden alınması için baskı uygulanan Harvard rektörü Claudine Gay öğretim görevlileriyle mezunların desteğini alarak rektör kalmayı başardı. Siyasetçiler ve bağışçıların baskıları ise devam ediyor.
ABD’nin önde gelen üniversitelerinden Harvard’ın rektörü Claudine Gay okullarda antisemitizmde artış var gerekçesiyle karşısına çıktığı Temsilciler Meclisi’ndeki tavrının beğenilmemesi sebebiyle geçen hafta görevden alınma tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Ancak Gay’in kaderi UPenn rektörü Liz Magill’den farklı oldu; ifade özgürlüğünü savunan mezunlarla öğretim görevlilerinin desteğini arkasına alarak görevde kalmayı başardı.
Harvard’ın en üst düzey yönetim kurulu Harvard Corporation oybirliğiyle Gay’in görevde kalması yönünde karar verdi. Kurulun açıklamasında “Detaylı müzakereler sonucunda Gay’in toplumumuzun iyi yöne gitmesine yardımcı olacağına ve karşılaştığımız ciddi toplumsal sorunları ele alacak doğru lider olduğuna kanaat getirdik” dendi. Açıklamanın devamında “Bu çalkantılı ve zor zamanda oybirliğiyle Gay’i destekliyoruz” sözlerine yer verildi.
Eski ABD Başkanı Barack Obama’ya ekonomi danışmanlığı yapmış Harvard Ekonomi Politikası profesörü Jason Furman “Kurulun Claudine Gay’i görevden alıp almama konusunda dışarıdan kişilerin sözleri yerine kendi kararını vermiş olmasından memnuniyet duyuyorum. Kurulun Claudine Gay ve okulumuza hatalarımızı düzeltme ve yolumuza daha iyi şekilde devam etme konusunda baskı yapacağını umuyorum” dedi.
Gerçekten de ABD’de köklü üniversiteler çok çalkantılı ve zor bir dönemden geçiyor. Zira üniversiteler Gazze’deki insani krize tepki gösteren öğrencilerin üniversitelerde düzenledikleri eylemlerin ifade özgürlüğü sayılması ile Yahudi öğrencilerin kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak arasında denge kurmakta zorlanıyor. Bunların başında da MIT, UPenn ve Harvard geliyor.
Bu üç üniversitenin rektörü geçen hafta Temsilciler Meclisi karşısına çıktı. Çünkü okullarındaki öğrenciler Filistin yanlısı gösterilerde ayaklanma anlamına gelen “intifada” kelimesini kullanmış, ancak Temsilciler Meclisi bu kelimeyi “Yahudi soykırımına çağrı” olarak yorumlamıştı. Üç rektöre “antisemitik çağrı” yapan öğrencilere yaptırım uygulayıp uygulamayacakları sorulmuş, onlar da sözlerin eyleme dönüşmediği her şeyin ifade özgürlüğü kapsamına gireceği yanıtını vermişti.
Onun hemen ertesinde de UPenn rektörü hem bağışçılar hem de yönetim kurulu tarafından istifaya zorlandı. Gay ise yeri geldikçe kendini savundu, yanlış anlaşılma ihtimali yarattığı içinde özür diledi. Buna rağmen bağışçılarla siyasetçilerin hiddetinden kaçamadı. Ama Harvard’ın 700’ü aşkın öğretim görevlisi aynı fikirde olmasalar da bir eğitimcinin siyasetçilerle bağışçıların baskısına kurban gitmemesi gerektiğini söylediler ve Gay’e arka çıktılar. Harvard’ın yıllık raporuna göre üniversitede kadrolu 1068, kadro alma ihtimali yüksek 403 öğretim görevlisi var.
Ayrıca üniversitenin Mezunlar Derneği’nin İcra Komitesi de Gay’e kayıtsız şartsız destek verdiğini açıkladı. 800’den fazla siyahi mezun Gay’e ve onun “özgür düşünce ve ifade özgürlüğü gibi ciddi ilkeleri dengeleyerek üniversitede daha güçlü ve kapsayıcı bir topluluk yaratma çabasına” desteklerinin mutlak olduğunu söyledi.
Ancak bu Temsilciler Meclisi’nde rektörleri sıkıştıran Cumhuriyetçi Temsilci Elise Stefanik’in hoşuna gitmedi. Kendisi de Harvard mezunu olan Stefanik “Rektörlerin Eğitim İşgücü Komitesi’nde verdiği ifadenin dünya genelinde bir milyar görüntülenme almasının bir nedeni var: Çünkü bu üniversitelerin rektörleri ahlaki açıdan en çökmüş ifadeyi vererek kongre tarihine geçtiler, dünya da bunu gördü. Bu Harvard yönetiminin ve en üst düzey idari yetkililerinin ahlaki başarısızlığıdır ve davranış kurallarında yaptıkları tek değişiklik Yahudi halkına soykırım çağrısını kınamamalarıdır” dedi.
New York’un Demokrat Temsilcisi Daniel Goldman ise CNN International’a karardan dolayı hayal kırıklığına uğradığını ve Harvard’ın şiddete uğrama tehlikesiyle karşı karşıya olan öğrencileri korumakta başarısız olduğunu söyledi. Goldman “Eğer davranış kurallarını uygulayamıyorlarsa ya yeni bir kurallar dizisi belirlemeli ya da yeni bir başkan seçmeliler. Gay kalacaksa Harvard’da önemli bir değişiklik yaşanmasını umuyorum” dedi.
Gay’i eleştirenler arasında Harvard mezunu milyarder Bill Ackman da vardı. Pazar günü Harvard’ın yönetim kuruluna mektup gönderen Ackman temmuz ayında göreve başlayan Gay’in “500 yıllık tarihinde Harvard’a en büyük zararı veren kişi olduğunu” yazdı.
Gay’in akademik yeterliliğini de sorgulayan Ackman, onun rektörlüğe getirilmesinde siyahi bir kadın olmasının rolü olduğunu, pozitif ayrımcılık uygulandığını ima etti. Milyarder Gay’in akademik yazılarında intihal yaptığını da iddia etti. Gay bu suçlamaları reddederek “Akademik çalışmalarımı kesinlikle dürüstlükle yaptım. Kariyerim boyunca akademik çalışmalarımın yüksek akademik standartlara uyması için canla başla çalıştım” dedi.
Harvard Corporation’ın dünkü açıklamasında Gay’in çalışmalarının bu olaydan bağımsız olarak incelemeye tabi tutulduğu, incelemelerde birkaç yerde yetersiz alıntıya rastlansa da “Harvard’ın intihal yasağını aşan bir durumun olmadığı” da belirtildi.