İsrailli rehinelerin aileleri Hamas’ı şikayet etmek için Lahey’de, İsrail askerleri Nasır Hastanesi’nde
Hamas 7 Ekim'de düzenlediği ve "Aksa Tufanı Operasyonu" adını verdiği saldırılara ilişkin bir rapor yayımladı. Raporda nedenlerine yer verilen saldırıların "gerekli olduğu" fakat "bazı hatalar yapıldığı" söylendi.
Hamas’ın 7 Ekim’de “Aksa Tufanı Operasyonu” adını verdiği saldırılara karşılık İsrail’in Gazze Şeridi’nde başlattığı işgal hareketinde 25 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Hamas bölgede savaşın fitilini ateşleyen saldırılarının nedenini de içeren bir rapor yayımladı. “Aksa Tufanı’nı neden yaptık?” başlıklı 16 sayfalık raporda örgüt sürpriz saldırının arka planını ve dinamiklerini açıklığa kavuşturmak istediğini söyledi.
Filistinli örgüt 7 Ekim’de İsrail’in güneyine düzenlediği saldırıda “hatalar” yaptığını söyledi, ancak savaşçılarının sadece İsrail askerlerini ve silah taşıyan kişileri hedef aldığını iddia etti.
Hamas says October 7 attack was a ‘necessary step’, admits to ‘some faults’ https://t.co/fNxT2hMUh4
— AngelAngie (@AngiePage316624) January 22, 2024
Saldırıdan bu yana kamuoyuna açıkladığı ilk raporda Hamas bunun “İsrail’in Filistin halkına yönelik tüm komplolarına karşı koymak için gerekli bir adım ve doğal bir yanıt” olduğunu söyledi. Raporda “Aksa Tufanı”nın ayrıca “Gazze Şeridi’ndeki ablukanın kaldırılmasının yanı sıra işgalden kurtulma, ulusal hakların yeniden tesisi, bağımsızlık ve kendi kaderini tayin hakkının elde edilmesi ve başkenti Kudüs olan Filistin devletinin kurulması yolunda atılmış bir adım” olduğu savunuldu.
Hamas’ın kurulduğu tarihten bu yana sivilleri hedef almaktan kaçındığı dile getirilen raporda “Aksa Tufanı Operasyonu sırasında İsrail’in güvenlik ve askeri sisteminin tamamen ve hızla çökmesiyle bazı aksamalar ve Gazze ile operasyon bölgelerini birbirinden ayıran tel örgülerde geniş gedikler açılması sebebiyle kaos yaşanmış olabilir” dendi.
Kadın ve çocuklar dahil birçok sivilin ölümüyle sonuçlanan saldırılar için örgüt “kadınlar, çocuklar ve yaşlılar başta olmak üzere sivillerin hedef alınmasından kaçınmak Hamas mensuplarının aldığı ahlaki ve dini terbiyenin gereğidir” açıklaması yaptı.
Saldırılarda hayatını kaybeden sivillerin İsrail ordusunun açtığı ateş sonucunda öldüğü söylenen raporda şöyle dendi:
“Kassam mensuplarının 7 Ekim’de sivilleri hedef aldığı iddiası tamamen iftira ve yalandır. Bunları iddia edenler İsrail kaynaklarıdır. Bunu teyit eden hiçbir bağımsız kaynak yoktur. O gün çekilen videolar ve İsraillilerin daha sonra yayınlanan ifadeleri gösteriyor ki Kassam savaşçıları sivilleri hedef almadı, sivillerin çoğu İsrail ordusunun ve polisinin şaşkınlığı sonucu İsrail polisi ve askeri tarafından öldürüldü.”
Raporda Filistinli örgütlerin Gazze halkına karşı silah taşıyanları ve İsrail askerlerini hedef aldığı savunulurken bunun da daha önce defalarca dile getirildiği aktarıldı.
Raporda Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) açtığı soykırım davasına da değinildi.
Batılı ülkelerin İsrail’in soykırım suçlamasıyla yargılanmasına karşı çıkmasına ilişkin “Özellikle ABD, Almanya, Kanada ve İngiltere eğer gerçekten adalete inanıyorlarsa Filistin’de işlenen tüm suçların soruşturulması için yargı sürecine destek vermelidir” dendi.
Hamas raporu İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Filistin devleti karşıtı sert çıkışlarına ivme kazandırmasından hemen bir gün sonra “savaş sonrası Gazze’nin geleceği” konusunu da ele aldı. “Filistin halkının kendi geleceğine karar verme ve iç işlerini düzenleme kapasitesine sahip olduğunu vurguluyoruz” denen raporda dünyadaki hiçbir otoritenin Filistinliler adına karar verme hakkına sahip olmadığı savunuldu.
Raporda İsrail’in “illegal yerleşim yerleri inşa etme ve işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’teki Filistin topraklarını Yahudileştirme” kampanyası ile 2000 yılından bu yana binlerce Filistinli sivili öldürmesine atıfta bulunuldu.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi. İsrail 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
Tel Aviv’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 10 bin 800’ü çocuk, 7 bin 250’si kadın olmak üzere 25 bin 105 Filistinli öldürüldü, 62 bin 681 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor. İsrail ordusu ise Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 195’i karadan işgal sürecinde olmak üzere 532 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.
Çatışmalara 24 Kasım 2023’te dört günlüğüne verilen ve sonra üç gün uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
7 Ekim’den bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 369 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten bu yana sınırda devam eden çatışmalarda 29 Lübnanlı sivil ve 164 Hizbullah mensubu ile 6 İsrailli sivil ve 10 İsrail askeri öldü. İsrail’in Lübnan’a bu süreçteki saldırılarında Hamas’ın Politbüro Başkan Yardımcısı Salih Aruri dahil Hamas’ın üst düzey yöneticilerinden bazıları da yaşamını yitirdi.