Gazze’de sağlık krizi derinleşiyor: Bu sefer Kudüs Hastanesi hizmet dışı kaldı
Gazeteci Fehim Taştekin'in Filistinli kaynaklara dayandırdığı haberine göre Hamas lideri İsmail Haniye Hamas'ın İsrail'e 7 Ekim'de gerçekleştirdiği sürpriz saldırı sırasında İstanbul'daydı.
Gazze’nin kontrolünü elinde tutan Hamas 7 Ekim’de İsrail’e sürpriz saldırı gerçekleştirdiğinde akıllardaki sorulardan biri de örgüt lideri İsmail Haniye’nin nerede olduğuydu. Gazeteci Fehim Taştekin iki ayrı Filistinli kaynağa dayandırdığı haberinde cevabını vermiş olabilir.
Saldırının gerçekleştiği gün sosyal medyada yayılan videolardan birinde Hamas’ın İsrail’e saldırdığı görüntüleri gösteren televizyon ekranına dönük kamera, objektifini daha sonra Haniye’ye çeviriyordu. Hamas lideri söz konusu videoda arkasındaki cemaatle birlikte şükür namazı kılıyordu.
Al Monitor’de “Türkiye Hamas’ı kovabilir mi?” başlıklı bir yazı kaleme alan Taştekin Filistinli kaynaklara dayandırdığı haberinde bu görüntülerin İstanbul’da çekildiğini öne sürdü. Buna göre görüntüler sosyal medyada yayıldıktan sonra Hamas liderinin “Türkiye’den gitmesi rica edilmiş.”
Kaynaklara göre Ankara sivil ölümleri olduğu için Hamas’ı koruyor görünmek istemedi ve Haniye ve beraberindeki diğer Hamas üyelerinin ülkeden ayrılmasını rica etti. Taştekin’in haberinde Haniye’nin sağ kolu Salih El Aruri’nin El Cezire’ye verdiği demeçteki “Bütün Filistinli tutukluları serbest bıraktıracak ve savaşmaya devam edecek kadar İsrail askeri yakaladık” sözlerinin de Ankara’yı rahatsız ettiği öne sürülüyor.
Filistinli bir kaynak Taştekin’e “Aralarında Hamas’ın da bulunduğu Filistinli gruplar Türkiye’nin duruşundan memnun değil. Açıklamalar yetersiz bulunuyor. İsrail’in Ankara Büyükelçisi Dışişleri’ne bile çağrılmadı” dedi.
Hamas’ın siyasi liderlerinden Halid Meşal, önceki günlerde HaberTürk’ten gazeteci Mehmed Akif Ersoy’a verdiği söyleşide “Türkiye’ye saygım büyük. Türkiye İsrail’in cinayetlerine dur demeli. Elektrik ve suyun kesilmesine dur demeli. Gazze halkı oradan göçmeyecek. Ne olursa olsun. Türkiye’den ve İslam ülkelerinden bir İslam Zirvesi gerçekleştirmelerini bekliyoruz” demişti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan savaş patladığında iki tarafı da ‘itidalli’ davranmaya çağırarak ölçülü bir dil kullanmaya dikkat etmişti. Dışişleri Bakanlığı da benzer bir dil kullanmıştı. Ancak günler ilerleyip İsrail Filistin’i tam kuşatma altına alarak elektriksiz, susuz ve gıdasız bırakınca Erdoğan İsrail’in Gazze’de yaptıklarını ‘katliam’ olarak nitelendirmişti. Ehli Arap Hastanesi’ne yönelik saldırı hakkında ise “Gazze’ye yönelik soykırım derecesine varan saldırının faillerini lanetliyorum” demişti.
Son olarak Beyrut’ta Lübnanlı mevkidaşı Abdallah Buhabib ile ortak basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise “Birisinin evine el koyuyorsunuz. Birini getirip oraya koyuyorsunuz, ‘yerleşimci’ diyorsunuz. Bunun adı hırsızlıktır” diyerek İsrail’e tepki göstermişti.
Erdoğan temmuz ayında Ankara’da hem Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, hem de Haniye ile bir araya gelmişti. Görüşmenin önemi iki rakip gücün bir araya getirilmesiydi.
Hamas parlamento seçimlerinde El Fetih’i mağlup etmesinin ardından 2007 yılından beri kuşatma altındaki Gazze Şeridi’nin fiili yöneticisi konumunda. Çünkü El Fetih Hamas’ın gücünü kırmaya çalışırken Gazze Şeridi’nden çıkarıldı ve bu da birkaç hafta süren çatışmalarla sonuçlandı. O zamandan beri Hamas kuşatma altındaki Gazze Şeridi’ni yönetirken, El Fetih de işgal altındaki Batı Şeria’da iktidarda.