Kimimiz sorun çözmede benzersiz bir hünere sahiptir. Kimimiz sorunlarla baş etmeyi başkalarına devredip stresten uzaklaşır. Kimimiz ise sorunları çözmede ustadır ama kendisine ya da başkalarına kök söktürür.
Tabii bir de sorun yaratmada mahir olanlar var. Bu özellikler nasıl biri olduğumuzla yakından ilişkilidir. Merak ediyorsanız, işte testiniz...
1- Arkadaş grubunuzda birlikte bir tatil yapma söz konusu olduğunda…
a) En hevesli, en heyecanlı siz olursunuz.
b) İkide bir itirazları olan siz olursunuz.
c) En uyumlu kişi siz olursunuz.
d) En fazla bagajı olan sizi olursunuz.
2- Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalındaki cadıya bir ceza verin…
a) Hansel ile Gratel masalına Gratel olarak tayin edilecek.
b) Aynaya baktığında yüzünü göremeyecek.
c) İyi yürekli birisine dönüşüp ömür boyu pişmanlık ve vicdan azabına mahkum olacak.
d) Aynaya her baktığında kendi yüzü yerine kendisine “çirkin şey” diyen yedi cücelerden birini görecek.
3- En inanılmaz sihirbazlık numaralarıyla dünyaca ünlü bir illüzyonistin gösterisine arkadaşınız bilet almış. Hem de en ön sıradan. Hal-i pür melaliniz?
a) Çok sevinçli ve heyecanlısınız, en ön sırada olduğunuza göre inşallah bir numarası için sizi sahneye davet eder!
b) Huzursuzsunuz, hatta neredeyse keyfiniz kaçtı. En önde olduğunuz için bir numarası için ya sizi sahneye davet ederse?!
c) İlk kez bu kadar yakından bir illüzyonisti izleyeceksiniz. Acaba numaralarının sırrını keşfedebilecek misiniz?
d) Onu öyle etkileyeceksiniz ki, sizi sahneye davet edecek!
4- Karlı bir gün ilk anda size ne çağrıştırıyor?
a) Kardan adam
b) Felç olan trafik
c) Usul usul yağan kar
d) Şömine
5- Yeni bir işte ilk gününüz…
a) Mutlaka sempati toplarsınız.
b) Mutlaka birine gıcık kaparsınız.
c) Mutlaka herkesle diyalog kurarsınız.
d) Mutlaka etrafınıza hayran toplarsınız.
6- Epeydir beklediğiniz bir film vizyona girdi. Salondasınız, film başlamak üzere…
a) Mutlaka arkadaşlarınızla gelirsiniz. Elinizde patlamış mısır ve içeceğiniz; keyfiniz tam.
b) Korktuğunuz başınıza geldi. Herkesin elinde hışır hışır atıştırmalık ambalaj. Sinirlenirsiniz.
c) Tek başınıza geldiniz, keyfiniz yerinde.
d) Arkadaşlarınızla berabersiniz ve film sonrası için program yapmaktasınız.
7- Telefonda konuşurken eğer kafanız bozuksa…
a) Mutlaka karşınızdaki kişi hemen ruh halinizi anlar.
b) Karşınızdaki kişi sizi çok iyi tanımıyorsa anlamaz.
c) Karşınızdaki kişi hiçbir şekilde anlamaz.
d) Karşınızdaki kişiye göre değişir Ya öfkelisiniz ya da son derece nazik.
8- Bir arkadaşınıza hediye alırken…
a) Mutlaka bir partide ses getirebilecek cinsten eğlenceli bir şey seçersiniz.
b) Öncesinde kafa yorup ortak geçmişinizle ilgili bir anı ya da unsura gönderme yapacağınız bir obje seçersiniz.
c) Onun zevkini ön planda tutarak ihtiyacı olduğunu bildiğiniz, çok yararlı kullanımı olacak bir şey seçersiniz.
d) Kendi zevkinizi ön planda tutar, hatta sizi temsil eden bir şey seçersiniz.
9- Arkadaşınız size bir köpek aldığını söylediğinde ilk sözleriniz ne olur?
a) Onu ne zaman görebilirim?
b) İyi düşündün mü? Cinsi ne?
c) Adını ne koydun?
d) Kaça aldın?
10- Kafedeki tek boş masaya oturdunuz. Tek başınızasınız. Belli ki müşteri az önce kalkmış. Masanın üzerindeki gazetenin bulmaca sayfası açık. Bulmaca tamamlanmamış…
a) Gazeteyi alır başka sayfalarına göz gezdirirsiniz.
b) Gazeteye dokunmazsınız, belki unutulmuştur, gelip alan olabilir.
c) Bulmacayı çözmeye girişirsiniz.
d) Gazeteyi katlayıp kenara koyarsınız.
11- Kuzeninizin 15 yaşındaki çocuğunu bir müzeye götürün.
a) Dinozorlar ve tarih öncesi yaratıklar müzesi
b) Arkeoloji müzesi
c) Resim ve heykel müzesi
d) Antika müzesi
12- Markette alışverişdeyken yerde bir 100 lira gördünüz…
a) “Para düşüren var mı?”
b) Görmemiş gibi yaparsınız. Kamera şakası filan olabilir. Komik duruma düşmek var.
c) Parayı alır, marketin danışma masasına götürürsünüz.
d) Cüzdanınız kontrol edersiniz önce. Belki sizden düşmüştür.
DEĞERLENDİRME
a’lar çoğunluktaysa SORUN ÇÖZDÜRÜCÜ
Sorunlarla sıkça karşılaşan birisiniz. Dikkatiniz o kadar dağınık ki ya ufak tefek kazalara maruz kalıyorsunuz ya da hata yapıyorsunuz. Çabuk gaza gelişiniz ve sabırsızlığınız da sorunlara yol açıyor. Sorunla karşılaştığınızda ise duygularınız başrolü oynadığı için serinkanlı düşünmek yerine debelenmeye başlıyorsunuz. Bundan sıyrılmanın yolu ise size büyük konfor sağlıyor. Çünkü sorunları başkalarına çözdürüyorsunuz. Özellikle sizi sevenler için sorunlarınızda yardımcı olmak rutin haline gelmiş durumda. Tatlı dil ve çocuksu naifliğiniz etrafınızdakilerin hemen size yardım eli uzatmasını sağlıyor. Ama asıl yük, sizi seven yakınlarınızda. Çünkü hatalarınızdan hiç ders almayıp tekrarlıyorsunuz. Kimbilir kaç kez “Ben sana dememiş miydim?” sözünü işittiniz, öyle değil mi?
b’ler çoğunluktaysa SORUN ÇÖZERKEN KÖK SÖKTÜREN
Hata yapmaktan kaçtığınız kadar, hata ister sizin, ister başkasının olsun, asla affetmiyorsunuz. Hakkınızı vermek gerekir: İnce eleyip sık dokuduğunuz, olası olumsuzlukları dikkate aldığınız ve iyi planlama yaptığınız için seyrek olarak sorun yaşıyorsunuz, az hata yapıyorsunuz. Bu da sorunu olanlar için sizi çözüme en yakın kişi yapıyor. Çözüm sağlıyorsunuz elbet ama yardımcı olduğunuz kişilere de kök söktürüyorsunuz. Hata kabul etmiyorsunuz, ya affemiyorsunuz ya onları okul müdüründen fırça yemekten beter hale getiriyorsunuz. Nedeni mi: Beklentiniz yüksek. Kusursuzluk istiyorsunuz. Bu arada, eğer sorun size aitse, hele bir de bir hatanızdan kaynaklanıyorsa vay halinize. Siz de kök söküyorsunuz!
c’ler çoğunluktaysa SÜKUNETLE SORUN ÇÖZEN
Siz sorun çözensiniz, belki de Marko Paşa’nın ta kendisisiniz. Derdi olan soluğu yanınızda almıyor mu? İşin sırrı serinkanlılıkla doğru bakış açısına sahip olmanız. Çünkü sorun ne olursa olsun duygularınızla değil, saf akıl ve sağduyuyla yaklaşıyorsunuz. Bu, soruna içinden değil, dışardan baktığınız ve gerçek boyutuyla algıladığınız anlamına geliyor.
Sistematiğiniz var. Duygu karışmayınca telaş ve sabırsızlık olmuyor, duygular yüzünden algıda seçicilik ya da seçenek daralması olmuyor. Ölçü insanı olduğunuz için dengeli ve sakinsiniz. Kimse bocaladığınızı ya da serinkanlılığınızı kaybettiğinize tanık olmadığı için daha baştan saygı ve güven uyandırıyorsunuz. O yüzden derdi, sorunu olan size başvuruyor. Sizin yönteminiz çok yalın: Sağduyu ve mantıkla yol alındığında çözülmeyecek sorun yok.
d’ler çoğunluktaysa SORUN YARATAN
Siz sorun yaratan bir karaktere sahipsiniz ve yarattığınız sorunlar genellikle size değil, uzak ya da yakın çevrenize dert oluyor. Bencillik ve benmerkezcilik katsayınız yüksek olduğu için başkalarının varlığı sizin için yok hükmünde. İstisnalar mı: Sizden güçlü konumda kim varsa…
Güçten yana olduğunuz için kişisel sorun yaşamıyorsunuz. Ancak gündelik hayatta yakın çevreniz hep sizin dayattığınız bir ortam ya da şartlara maruz kalıyor. Onlar biraz daha kendilerini gözetmenizi istiyorlar. Çünkü hayatı adeta tek başınıza yaşıyormuş gibisiniz.
Her türden konfor ve lüksü hak ettiğinizi hissediyorsunuz. Verici değil alıcısınız. Vericiliğiniz sadece size hayranlık, övgü veya konfor olarak dönebilecek durumlarda gerçekleşiyor. Karar söz konusu olduğunda sadece kendiniz için doğru bulduğunuz kararlar alıyorsunuz. Bu kararların yakınlarınız için sorun yaratabilmesi bu yüzden. Önemsiz saydığınız kişilere gelince: Vay hallerine!