Elvis Presley’in ikonik ayakkabıları 151 bin dolara satıldı
Ridley Scot'un çektiği 'Napolyon' filmiyle yeniden gündemde olan Napolyon Bonapart'a ait olan ve onunla özdeşleşen şapkası Paris'teki açık artırmada 1.9 milyon euro'ya satıldı. Napolyon'a özgü olan şapkadan günümüze 20 tane ulaştığı söyleniyor.
1804 yılından tahttan sürüldüğü 1814 yılına kadar Fransa İmparatorluğunu yöneterek bir döneme damgasını vuran Napolyon Bonapart’a ait şapka Paris’teki açık artırmada 1.9 milyon euro’ya (yaklaşık 59.5 milyon TL) alıcı buldu.
Thanks whoever bought this, I’ll be expecting it under my Christmas tree.
“Napolean Bonaparte’s hat sells for €1.9m at Paris auction”https://t.co/Fc9NGT95Pk
— Fake History Hunter (@fakehistoryhunt) November 19, 2023
1810 yılından olduğu ifade edilen siyah şapka Fransa’nın başkenti Paris’in güneyindeki Fontainebleau kasabasında dün açık artırmayla satışa sunuldu. Osenat müzayede evinden yapılan açıklamada, “Osenat İmparator I. Napolyon tarafından giyilen şapkayı Fontainebleau’da açık artırmaya sunmaktan gurur duyuyor” denildi.
Tarih boyunca 120’ye yakın şapka taktığı düşünülen Napolyon’un bu şapkalarından sadece 20’sinin günümüze ulaştığı düşünülüyor. Şapka geçen yıl ölen bir sanayicinin bir araya getirdiği diğer Napolyon hatıralarıyla birlikte satıldı. Ancak müzayedeciler tarihi eser meraklıları için şapkanın gerçek bir ‘kutsal kâse’ olduğunu söylüyor.
A bicorne hat that belonged to Napoleon Bonaparte sold for a record $2.1 million at the Drouot auction house in Paris https://t.co/5wQTn0YDta pic.twitter.com/u8DexwzQ6z
— Reuters (@Reuters) November 19, 2023
İmparator şapkasını “en bataille” olarak bilinen sivri kısımları omuzlara paralel olacak şekilde takarken subaylarının çoğu şapkasını omuzlara dik olarak takardı. Müzayedeci Jean Pierre Osenat “İnsanlar bu şapkayı nerede görse tanır, onu savaş alanlarında gördüklerinde Napolyon’un orada olduğunu anlarlardı. Normal zamanlarda ise İmparator şapkayı her zaman başında ya da elinde tutar, bazen de yere atardı. Bu Napolyon’un sembolüydü” dedi.
Müzayedeciler şapkanın kusursuz bir kökene sahip olduğunu ve 19. yüzyıl boyunca Napolyon’un saray malzeme sorumlusunun ailesinde kaldığını söyledi.
Osenat müzayede evi tarafından açık artırmaya çıkarılan şapkada, Napolyon’un 1815’te sürgün edildiği Elbe’den Antibes’e doğru Akdeniz’i geçerken kısa bir süreliğine iktidara döndüğü sırada ucuna taktığı bir kokart bulunuyor.
Napolyon’un satılan diğer eşyaları arasında 1815’te Waterloo Muharebesi’ndeki yenilgisinden sonra İmparator’un arabasından yağmalanan gümüş bir tabak ve içindeki ustura, gümüş diş fırçası, makas ve diğer eşyaların bulunduğu ahşap bir çantası da yer alıyor.
I. Napolyon olarak bilinen Napolyon Bonapart, 1804-1814 arası ve 1815’te kısa süreliğine Fransa İmparatoru olarak tahtta kaldı. Gerek Fransız Devrim Savaşları gerekse Napolyon Savaşları sırasında Fransa’ya önderlik ettiği gibi tüm Avrupa’yı da etkilemiş önemli bir komutan olan Napolyon girdiği savaş ve çatışmaların büyük bölümünü kazanmış, 1815’teki nihai yenilgisine kadar hızla Avrupa kıtasının hakimiyetini ele geçirmişti.
Tarihteki en önemli komutanlardan biri olan Napolyon’un savaşları dünyanın her yerinde askeri okullarda ders olarak okutulmaktayken kendisi Avrupa tarihinin en ünlü ve en tartışmalı siyasi figürlerinden biri olarak bilinir.
Napolyon bir devlet yöneticisi olarak tüm Fransa’da ve Avrupa’da büyük liberal reformlar uygulamış, yönetimi sırasında bir halk eğitim sistemi kurmuş, feodalizmin kalıntılarını ortadan kaldırmış, Yahudileri ve diğer dini azınlıkları özgürleştirmiş, gelişmekte olan orta sınıfın yasalar önünde eşitliğini sağlamış ve dini otoritelere karşı devletin gücünü merkezileştirmişti.
İmparator’un en kalıcı hukuki başarısı ise Doğu Asya’da Japonya’dan Kuzey Amerika’da Québec’e kadar dünyadaki hukuk sistemlerinin dörtte birine çeşitli şekillerde uyarlanmış olan Napolyon Kanunları’nı hazırlatmasıdır.
Napolyon Roma İmparatorluğu devrinden beri bu denli büyük bir siyasi birleşme yaşamamış olan Avrupa’da 1811’den sonra 70 milyonun üzerinde insana hükmetmiş, çeşitli ittifaklar ve akrabalık ilişkileri kurarak stratejik pozisyonunu korumuş ve Fransa’da yeni bir aristokrat sınıfı oluşturmanın yanı sıra Devrim sırasında ülkeden sürgün edilmiş asillerin de dönmesine olanak sağlamıştı.