Stopaj KKM’ye altı ayın en hızlı çıkışını getirdi
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarıyla ilgili olarak yeni düzenlemelerin yolda olduğunu söyledi. KKM 17-24 Kasım haftasında yalnızca 29,2 milyar TL azaldı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) haftalık bülteninde yer alan bilgilere göre, kur korumalı TL mevduat (KKM) ve katılma hesaplarındaki düşüş önceki haftalara göre hız keserek 17-24 Kasım haftasında 29,2 milyar TL’lik azalışla 2 trilyon 767,9 milyar TL’den 2 trilyon 738,7 milyar TL’ye geriledi.
Geçen hafta KKM stoku 2,74 milyar TL’ye indi fakat düşme hızı fren yaptı… pic.twitter.com/A6sfEIgs61
— 5 0 7 (@e507) November 30, 2023
Verilerle ilgili BDDK bülteninden önce açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek düşüşteki yavaşlamayı tahmin edermişçesine kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarıyla ilgili olarak yeni düzenlemelerin yolda olduğunu söyledi.
Şimşek TRT Haber’e yaptığı ekonomiye ilişkin açıklamalarda “KKM’nin azaltılması noktasında önümüzdeki dönemde ilave adımlar atabiliriz. KKM’de çok ciddi bir düşüş var, devam etmesini bekliyoruz. TL mevduatı cazip hale geldi, bu devam edecek” diye konuştu.
Enflasyonun tek haneye düşürülmesinin ana hedef olduğunu söyleyen Şimşek; diğer hedefleri, büyümede dengelenme, rezervlerin güçlendirilmesi ve kur korumalı mevduattan çıkış olarak sıraladı.
Türkiye’ye kaynak akışı başladığına dikkat çeken Bakan Şimşek, “Ciddi bir kaynak girişi var ve bu kaynak girişi artarak devam edecek, özellikle gelecek senenin ikinci yarısından itibaren güçlenerek artacak” dedi.
‘Yüzde 40 vergi belki hiç uygulanmayacak’
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, borsa ve dövizden elde edilen gelire yüzde 40 vergi uygulanacağına ilişkin söylemlere açıklık getirerek, “Yüzde 40’lık vergiye ilişkin yetki bir yetkidir, onun piyasa şartları elverir mi, hangi düzeyde, hangi vadelerde ne zaman yapılacağı hususu daha sonra değerlendirilecek, belki hiç bir zaman uygulanmayacak, koşullara bakacağız” diye konuştu.
‘Enflasyon mayısta yükselecek’
Programın ana bileşenin dezenflasyon olduğunu vurgulayan Şimşek, dezenflasyon süreciyle ilgili olarak, “Tabii ki baz etkisi olacak, ancak esas etki para politikasındaki güçlü tepkinin gecikmeli etkisinin devreye girmesi, maliye politikası ve gelirler politikası olacak. Merkez Bankası net bir şekilde ortaya koydu, önümüzdeki yıl Mayıs’a kadar yıllık enflasyon yükselişte olacak, sonrasında çok güçlü bir şekilde düşecek, gelecek yılı yüzde 36 ile bitirmeyi öngörüyoruz” dedi.
İş dünyasına da seslenen Şimşek’e göre fiyat artışlarında makulleşmeye gitmeleri kaçınılmaz, politika çerçevesi bunu zorunlu hale getirecek. Şimşek’in açıklamasında iş dünyası için de bir müjde vardı. Bakan Şimşek Türk Eximbank’a 10 yıl vadeli, yüksek montanlı, sermaye benzeri bir kredi getirileceğini ve konuyla ilgili yakın dönemde açıklama yapılacağını vurguladı.
‘Bütçe açığı OVP’deki hedeften düşük olacak’
Bakan Şimşek’in konuşmasından öne çıkanlar şunlar:
-Net ihracatın etkisi büyümeyi aşağı çekiyordu, onun negatif etkisi azaldı, bu önemli.
-Türkiye’nin mali disiplin konusunda duruşu çok güçlü. Bütçe açığı çok büyük ihtimal bu sene Orta Vadeli Program’daki (OVP) hedeften biraz daha düşük olabilir.
‘Rezervleri güçlendireceğiz’
-Önümüzdeki dönemde büyümenin iki ana motoru verimlilik artışı ve fiyat istikrarı olacak.
-Rezervlerin güçlendirilmesi diğer bir hedefimiz. Amacımız geniş anlamda rezervlerin vadesi bir yıldan az olan dış borca oranını 1,0’e doğru yükseltmek, şu anda 0,84 civarındayız.
-Dışarıdan ve içeriden programa güven, inanç artıyor, Türkiye’nin küresel risk algısı düşüyor. CDS Mayıs’ta 700’ün üzerindeydi, dün itibarıyla 330’a kadar indi. Türkiye’nin risk algısı iyileşiyor, riskli görenler azalıyor.
‘BAE ile bir program sonuçlandırdık’
-Eleştiriler doğru değil, sermaye girişi güçlendi. Türkiye ayrışıyor, Türkiye’nin hikayesi güçlü. Kalıcı bir şekilde Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak bir programa odaklanmış durumdayız.
-Türkiye’nin rezervleri Mayıs’tan bu yana 36 milyar dolar arttı, güven olmazsa bu mümkün değil.
-Kur oynaklığı Kasım’da bu yüzde 8’e kadar düştü, Türkiye kur oynaklığının en düşük olduğu ülkelerden biri haline geldi.
-Büyük merkez bankaları çok büyük ihtimal faiz indirimine başlayacak, bu küresel risk iştahını artıracak, Türkiye’ye ilgi daha da artacak, gelecek yılın ikinci yarısından kastım bu.
-Körfez’den çok büyük ilgi var. BAE ile bir program sonuçlandırdık, meyvelerini almaya başlayacağız.
-Ciddi bir kaynak girişi var ve bu kaynak girişi artarak devam edecek, özellikle gelecek senenin ikinci yarısından itibaren güçlenerek artacak.
-Önümüzdeki dönemde daha adil bir vergi sistemi, verginin tabana yayılması konusunda çok ciddi adımlar atacağız.
‘Enflasyon düşecek ama zamana ihtiyacımız var’
-Liralaşma politikasını desteklemek amacıyla vergiyi teşvik olarak kullanacağız.
-Enflasyon düşecek, sadece zamana ihtiyacımız var. Programın ana bileşeni dezenflasyondur. Para politikası gecikmeli olarak çalışıyor, bütün ülkelerde parasal sıkılaşma başlar, enflasyon bir süre yükseliş trendini korur, daha sonra aşağı inmeye başlar, para politikası çalışacak, enflasyon düşecek, sadece zamana ihtiyacımız var.
-Kısa vadede büyümede bir yavaşlama riskini alıp, bunu yapmak durumundayız, enflasyonu tek haneye indirmekte kararlıyız.
-Önümüzdeki seneden itibaren aylık enflasyondaki düşüşün kalıcı bir şekilde devam edeceğini düşünüyoruz.
-Para politikasındaki iyileştirmeyle birlikte gelecek senenin ikinci yarısından itibaren çok güçlü bir dezenflasyon sürecine gireceğiz. Tabii ki baz etkisi olacak, ancak esas etki para politikasındaki güçlü tepkinin gecikmeli etkisinin devreye girmesi, maliye politikası ve gelirler politikası olacak.
‘Şu anda bir konut seferberliğindeyiz’
-Kira artışlarında normalleşmeye gideceğimize inanıyorum Şu anda bir konut seferberliğindeyiz. Önümüzdeki birkaç ay içinde vatandaşlarımıza en az 200 bin konut sunulmuş olacak, konut arzının artması deprem nedeniyle arızi olarak ortaya çıkan kira artışını sınırlayacak.
-Mali disiplin çok önemli, Türkiye ikiz açığa (bütçe ve cari açık)’izin veremez, cari açıkta da kalıcı başarıyı sağlayacağız.
-Cari açığı yüzde 2’nin altına düşürmek istiyoruz, doğrudan yatırımlarla finanse edilebilir düzeye çekeceğiz, oraya çekene kadar da durmayacağız.
İş dünyasına çağrı
-Şirketlere sesleniyorum; fiyat artışlarında makulleşmeye gitmeleri kaçınılmaz, politika çerçevesi bunu zorunlu hale getirecek.
-Önümüzdeki dönemde iç talep yavaşlayacak, şirketlerimiz mutlaka dış pazar arayışına girsinler, her türlü desteği vereceğiz.
– Yakın dönemde açıklayacağız, Türk Eximbank’a 10 yıl vadeli, yüksek montanlı, sermaye benzeri bir kredi imkan sağlayacağız.
-(Yatırımlara Teşvik) Önümüzdeki dönemde bunu Merkez Bankasından alıp bütçe kapsamında yapmak istiyoruz, çünkü MB’nin görevi fiyat istikrarıdır, yatırım teşvikini biz vereceğiz.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) tarafından haftalık para ve banka istatistiklerine göre bankacılık sektöründeki toplam mevduat (bankalar arası dahil), 24 Kasım ile biten haftada 150 milyar 381 milyon 859 bin lira azalarak 14 trilyon 565 milyar 432 milyon 110 bin liraya geriledi. Ancak TL mevduattaki azalmaya karşılık yabancı para cinsinden mevduatta önemli bir artış olmadı.
Aynı dönemde bankalardaki TL cinsi mevduat yüzde 1,96 azalışla 8 trilyon 269 milyar 942 milyon 86 bin lira, yabancı para (YP) cinsinden mevduat ise yüzde 0,04 yükselerek 5 trilyon 692 milyar 670 milyon 692 bin lira oldu.
Bankalarda bulunan toplam YP mevduatı, geçen hafta 208 milyar 503 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, bu tutarın 176 milyar 17 milyon doları yurt içinde yerleşik kişilerin hesaplarında toplandı.
Yurt içi yerleşiklerin toplam YP mevduatında, parite etkisinden arındırılmış veriler göz önünde bulundurulduğunda 24 Kasım itibarıyla 1 milyar 43 milyon dolarlık azalış görüldü.
Mevduat bankalarındaki tüketici kredileri, geçen hafta yüzde 1,02 artarak 1 trilyon 385 milyar 281 milyon 145 bin lira oldu. Aynı dönemde taksitli ticari krediler yüzde 1,26 yükselişle 1 trilyon 210 milyar 886 milyon 379 bin lira, kredi kartları bakiyesi ise yüzde 2,68 artışla 1 trilyon 387 milyar 715 milyon 46 bin lira oldu.
Mevduat bankalarındaki tüketici kredilerinin 397 milyar 709 milyon 260 bin lirası konut, 68 milyar 491 milyon 816 bin lirası taşıt ve 919 milyar 80 milyon 69 bin lirası diğer kredilerden oluştu.
Bankacılık sektörünün TCMB dahil toplam kredi hacmi de 24 Kasım ile biten haftada 113 milyar 181 milyon 566 bin lira artarak 10 trilyon 786 milyar 614 milyon 391 bin liraya yükseldi. Toplam kredi hacmi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 55,12 artış kaydetti.
Toplam rezervler tarihi zirvesinde
Merkez Bankası’nın toplam rezervleri, 134 milyar 468 milyon dolardan 136 milyar 493 milyon dolara yükseldi ve böylece tarihi rekoruna ulaştı. Net uluslararası rezervler ise, 35 milyar 806 milyon dolara yükseldi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), brüt rezervleri 24 Kasım itibarıyla 1 milyar 771 milyon dolar, net rezervleri 6,82 milyar dolar arttı.
TCMB verilerine göre, bir önceki hafta 89 milyar 226 milyon dolar olan brüt döviz rezervleri, 90 milyar 997 milyon dolara yükseldi.
Altın rezervleri 45 milyar 241 milyon dolardan 45 milyar 496 milyon dolara, toplam rezervler 134 milyar 468 milyon dolardan 136 milyar 493 milyon dolara geldi. Böylece toplam rezervler 2013 yılı 13 Aralık haftasında gördüğü 135 milyar 964 milyon dolar zirvesini aşarak rekor kırdı. Bir önceki hafta 28 milyar 986 milyon dolar olan net uluslararası rezervler, söz konusu haftada 35 milyar 806 milyon dolara yükseldi.