Sanki her gün 6 Şubat’ı yaşadı
Ahmed 6 Şubat depreminde üç yaşındaydı. Depremden sağ salim kurtuldu. Ama kayıp! Beşinci gün enkazdan çıkarılan babası Ömer oğlunu görmüş. Bir yıldır onu arıyor. Eşini ve ilk çocuğunu kaybeden Ömer'le röportaj yaparken ilk defa da polis aradı onu.
“Ömer depremden sağ çıktı. Dayısıyla birlikteydi. Onları gördüm. Beni beşinci gün enkazdan çıkardılar, sonra eşim ve diğer çocuğumu enkazdan çıkarmaya koyuldum. O hengamede dayısı kaybetmiş Ahmed’i. Antakya’da Valigöbeği mevkiinde görülmüş Ahmed. ‘Anne anne’ diye ağlıyormuş. Eşim ve büyük çocuğumu maalesef kurtaramadık. Benim hayattaki tek dayanağım Ahmed. Kaybolduğunda üç yaşındaydı. Bir yıl geçti hala bulunamıyor.”
Suriye göçmeni baba Ömer Bereked oğlunun nasıl kaybolduğunu böyle anlatıyor. Depremden sonra valiliğe gitmiş, savcılığa gidip ifade vermiş, yani yetkilileri bilgilendirmiş. Afiş bastırıp sağa sola asmış. Sosyal medyadan sesini duyurmaya çalışmış.
Çocukları ya da torunları kaybolan ailelerle temasa geçtiği için haberimiz oldu Ömer Bereked’den. Hazar, İstanbul’dayken Ömer Bey ile telefonla konuşmuştu. Antakya’ya gidince yüz yüze görüşmek için buluştuk.
Ömer Bey “Hastanelere sordurduk, bulamadık. DNA için tahlil verdik bir sonuç çıkmadı. Sık sık valiliği arayıp Ahmed’in akıbetini soruyorum, ama ‘Bilmiyoruz’ yanıtı alıyorum” diyor.
Ama birkaç hafta önce sosyal medya paylaşımlarını gören bir kadın Kocaeli’nden mesaj atmış “Ahmed’e benzer bir çocuk gördüm” diye. Fakat Ömer Bey kalkıp Hatay’dan Kocaeli’ye gidemiyor. Çünkü göçmen olduğu için Hatay’dan çıkması yasak. Bir umudu var şimdi, ama eli kolu bağlı.
Ömer Bereked 10 yıl önce Suriye’de savaş iyice şiddetlenince eşiyle Türkiye’ye göç etmiş. Yıkamacılık yapıyormuş. Ahmed de Türkiye’de doğmuş. Her şeye rağmen güç bela geçinseler bile Antakya’da bir hayat kurabilmiş ailesiyle. Ama 6 Şubat depremi Bereked ailesini darmadağın etmiş. Ömer Bey şimdi tek başına. Hayatta tek amacı oğlunu bulmak.
Esenlik Mahallesi’nde eskiden pazar yeri olarak kullanılan ama şimdi çadır mahallesine dönüşmüş bir çadırda yaşıyor Ömer Bey. Küçük bir çadır. İçinde sadece bir yatak var. Yine yıkamacılık yapıyor. Çalışma vakitleri dışında çocuğunu arıyor.
Biz röportaj yaparken telefonu çalıyor. Arayan Hatay polisi, çocuk şubeden. Ömer Bey’den Ahmed’le ilgili elindeki belgelerle karakola gelmesini söylüyor. Yani bir yıl sonra ilk defa devlet Ömer Bey ile temas kuruyor. “Hadi inşallah” diyoruz. Hani belki polisle birlikte Kocaeli’ne gider, gelen ihbar değerlendirilir.
Ama tam o esnada Muhammed geliyor. O da iki kızını arayan bir baba. Depremde enkazdan çocuklarıyla çıkmış ama iki kızının üstüne bir başka apartman yıkılmış. Apartmanın enkazı kaldırılmış, ama iki kızından haber yok. Kayıp olduğunu düşünüyor ve kızlarını arıyor.
Ömer ve Muhammed ile iletişim kurmamıza yardımcı olan Mahmut da depremzede. Ömer’in Türkçesi yetmeyince o devreye giriyor. Mahmut Bey “Ahmed Türkçe bilmiyordu, derdini anlatacak durumda değil, küçük çocuk daha. Ama görüldüğünü biliyoruz. Mutlaka bir yerlerdedir. Yetkililer üzerine düşse bulunma ihtimali var. Bakalım karakola gitsin Ömer. İnşallah bulunur” diyor.
Mahmut bey “Yetkililer” diyor ama Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş 11 Ocak’ta yaptığı açıklamada “Çocuklarımızın bu kirli siyasete alet edilmesini kınıyorum. 1912 çocuğumuzdan birinin bile kayıp olması durumunun söz konusu olmadığını ilan ediyorum. Bakın bu çocukların kimlik tespitleri devletin bütün birimleriyle ele alındı yapıldı. Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı bütün paydaşlarla beraber titizlikle yapıldı ve dolayısıyla birinin bile kayıp durumunun söz konusu olmadığının altını çiziyorum” demişti. Yani devlet nezdinde kayıp çocuk yok.
Galiba Ömer Bereked’in durumu gözden kaçtı! Ki daha önce Hazar haberini yapmıştı başka kayıp çocuklar da var. Yakınları sürekli kamuoyunda sesini duyurmaya çalışıyor. Yetkililere duyurulur!