Roland Garros başlıyor… Nadal yokken toprağın ağası kim olacak?
Ukraynalı tenisçi Elina Svitolina için Rusya'nın topraklarına girdiği 24 Şubat 2022'den beri hiçbir şey aynı kalmadı. O, artık kortlarda kendisi için mücadele eden bir sporcu değil aynı zamanda Ukraynalı küçük spocuların hamisi...
“24 Şubat 2022’den sonra her şey değişti; hedeflerimiz, görüşlerimiz. Çocuklar için hızlı tepki vermemiz gerekiyordu.” Böyle diyordu 12 Eylül 1994 doğumlu Elina Svitolina. Ailesinin amacı ağabeyi Julian’ı profesyonel bir tenis oyuncusu yapmaktı. Ukrayna’da beş yaşında tenis oynamaya başladı. 2010’da 16 yaşında profesyonel oldu. 2012’de WTA Tour’daki ilk finaline ulaştı. 2017 yılında ise WTA Tour şampiyonluğunu kazandı. 2019’da Avustralya Açık, 2019 – 2020’de Wimbledon, 2019’da ABD Açık ve 2021’de Fransa Açık’ta yarı finale çıktı. Bu başarılar onu dünyanın en iyi 10 tenisçisi arasına giren ilk Ukraynalı kadın yaptı. Elina Svitolina kendi adını taşıyan vakfı 2019’da kurdu. Amacı ülkesindeki genç tenisçileri desteklemekti.
2022 yılı onun için tam bir dönüm noktası oldu. 24 Şubat’ta Rusya, Ukrayna topraklarına girdi. O dönem dünya 15 numarası olan Svitolina, mart ayında Meksika’da düzenlenen ve 1 numaralı seribaşı olarak mücadele ettiği Monterrey Turnuvası’na ilk turda Rus Anastasia Potapova ile eşlemesinin ardından protesto için turnuvaya katılmama kararı aldı. Ancak uluslararası tenisin çatı kuruluşları tarafından Rus ve Belaruslu tenisçilere yaptırım uygulanacağı yönünde duyuru yapılınca fikir değiştirdi. Svitolina, kortta ülkesinin renkleri olan mavi ve sarı giysisiyle boy gösterdi.
Rus rakibini yendikten sonra “Ülkemi temsil ettiğim için maça çıktım. Genel olarak çok üzgünüm, ama burada tenis oynadığım için mutluyum. Görevim, tenis camiasını bir araya getirerek Ukrayna’ya destek verilmesini sağlamak çünkü gerçekten çok kötü günlerden geçiyoruz. Bu yüzden buradayım. En iyi performansımı göstererek ülkemi bütün platformlarda en iyi şekilde temsil etmek istiyorum” diyordu.
Ukraynalı tensisçinin özel hayatında da birçok şey oluyordu. Kocası Fransız tenisçi Gael Monfils ile birlikte mayıs ayında bebek beklediklerini açıkladı. 15 Ekim’de kızı Skai’yı doğurdu. Ancak bu süreçte boş durmadı. Ülkesi için yardım ve bağış etkinlikleri düzenledi. Svitolina, anne olduktan birkaç ay sonra 2023’te kortlara döndü. Fransa Açık çeyrek finalinde Belaruslu Aryna Sabalenka ile karşılaştı. 2-0 kaybettiği maç sonrası Rusya’ya destek veren Belarus’u protesto etmek için rakibinin elini sıkmadı. Kortta bulunanlar bu hareketi yuhalasa da o topraklarına barış gelene kadar Rus ve Belaruslu rakipleriyle el sıkışmayacağını söylüyordu.
Sırada Wimbledon vardı. Turnuvanın başlarında rakipp yine Belaruslu Victoria Azarenka’ydı. Rakibini devirdikten sonra yine elini sıkmadı. Sözü sözdü. İngiliz taraftarlar buna centilmenliğe aykırı bulup yuhalarken lafını sakınmadı: “Tabii ki savaşta cephede askerler var. Biz onları sahip olduğumuz her şeyle desteklemeye çalışıyoruz. Düşmanla savaşmalarına yardım etmeye çalışıyoruz. Ayrıca onların morallerini kaybetmemelerine yardımcı olmak önemli. Onlar hâlâ beni takip ediyor haberleri okuyor. Bu yüzden düşmanın elini sıkmam.”
Wimbledon’da galibiyetler ardı ardına geldi. Yarı finale yükseldiğinde ülkesindeki insanlar sığınaklarda onun Çek rakibi Marketa Vondrousova maçını takip etmek için ekran başına geçti. Svitolina’nın Ukrayna’yı desteklediği gibi halkı da ona arka çıkıyordu. Yarı finalde kaybetmesine karşın Ukraynalıların gözünde bir kahramandı.
Sonbaharda Svitolina’nın 2023 için tenis macerası sona erdi. Ayak bileğinde stres kırığı vardı. Sporcunun aklında bir yandan da Ukrayna’daki vakfında tenis eğitimi gören çocuklar vardı. Onlar ve ailelerinin yurt dıyındaki turnuvalara katılmasına yardım etti. Ama bir şartı vardı. Çocuklarla beraber yalnızca anneler ya da büyükanneler ülke dışına çıkacaktı. Çünkü erkeklerin cepheye gitmesi gerekiyordu. Svitolina, “Savaş çıktığında aklınıza ilk gelen tenis değil. Güvenliğinizi düşünüyorsunuz ama sonrasında sevdiğiniz şeyi sürdürmek, hayal kurmaya ve spor yapmaya devam etmek de önemli.”
Kendi adını taşıyan vakıf, 2023 eylül ayında Polonya’da bir tenis kampı düzenledi. Svitolina da kampı ziyaret etti. Vakıfta eğitim gören en küçük sporcu 12 yaşındaki Makar’dı. O, Rus saldırılarının ortasında Ukrayna’da yaşıyor ve eğitim alıyordu. Onu savaşta hayata tutan şey tenisti. Makar, “Hiçbir şeye odaklanamadık, yarın ne olacağını bilmiyorduk ama raketimi aldım ve oynadım. Oyun sırasında etrafımda olup biten her şeyi unutabildim” diyordu.
Ulusal sıralamada yükselmek için büyük çaba harcadığını söyleyen 12 yaşındaki tenisçi şunları söylüyordu: “Benim yaşımdaki tüm soprcular vakfa yalnızca en iyilerin ulaşabileceğini biliyor. En iyi antrenörlerle, profesyonellerden oluşan geniş bir ekiple çalışma fırsatı herkesin hayali.”
Uzun zamandır yaşadığı en güzel günleri geçirdiğini belirten küçük sporcu, önüne bir hedef koymuştu: “Elina’nın gelişi bizim için sürpriz oldu. Onunla tanışmayı hayal ediyordum. Antrenmanlarda yanımdaydı, hatta beni övdü ve sahada bana bir hediye verdi. O sadece harika bir tenisçi değil, aynı zamanda kocaman bir kalbi olan bir insan. Ülkesini asla unutmadığı için ona minnettarım. Bana ilham veriyor. Ben de profesyonel bir tenis oyuncusu olmak, ülkemi yüceltmek ve ihtiyacı olanlara yardım edebilmek istiyorum.”
Polonya’da gördüğü çocuklardan sonra kararını verdi. Eşine Ukrayna’yı ziyaret etmek istediğini söyledi. Monfils, bir yaşında bebeği olan eşinin savaş bölgesine gitmesinden endişeliydi. Svitolina, o günleri anlatırken “Ona Ukrayna’ya geri dönmek istediğimi söyledim. Savaşın olduğu bir yere gitmek istememi anlamadı. Hâlâ da bu konuda zorlanıyor” diyor.
2023 kasım ayında Svitolina, 10 gün sürecek Ukrayna ziyaretine başladı. 10 saatlik zorlu bir tren yolculuğu sonrası Odessa’daki büyükannesine gitti. Son aylarda Rusya tarafından yoğun şekilde hedef alınan Odesa’da doğup büyüyen Svitolina, ülkesinde yaşanan dehşeti ve savaşın sonuçları karşısında şaşkına döndüğünü söylüyor: “Korkunç. Gerçekten korkunç. Amcam ve ailesi Odesa’da. Çok yakın olduğum büyükannem hâlâ orada. Günlük haberleri izlemek çok zor. Onunla konuşmaya ve moralini yükseltmeye çalışıyorum. Hayatımız normal olduğu için bizimle konuşmayı seviyor. Alarm, roket seslerinin etrafında olduğu bir ortamda normal bir hayat duymak hoşuna gidiyor. Onun için zihinsel olarak ne kadar zor olabileceğini hayal bile edemiyorum.”
Oradan rotasını Kiev ve Dnipro’ya çevirdi. Buralarda hükümet yetkilileriyle görüştü. Ukrayna yolculuğunda Rusya sınırına sadece 20 kilometre uzaklıktaki Kharkiv’e de gitmeyi ihmal etmedi. Kharkiv onun 12 yaşında tenis eğitimi almak için gittiği kentti. Eski antrenörlerini ve ilk turnuvalarını oynadığı kulübü görmeye orada antrenman yapan, savaşın ortasında hayatlarına devam eden çocuklara gitmezse olmazdı. Genç tenisçiler için bir dizi turnuva düzenledi. Kazananlar, tenis kariyerlerini desteklemek için vakıftan bir hibe alacaktı. Ancak bu turnuvayı yapmak kolay değildi. Maçlar, saldırı alarmı çaldığında çocukların gidebileceği sığınaklarının bulunduğu yerlerde gerçekleştirildi. Svitolina, dışarıda sirenler çalarken kızları ödüllerini verdi. Erkekler finaline izin çıkana kadar dört saat boyunca barınakta kaldı. Ebeveynler, çocuklarının eğlenip savaştan biraz olsun uzaklaşmasından memnundu. Ayrıca çocukların ruh sağlığı için uzmanlar da bulunuyordu. Elina Svitolina çocuklara karşı açık kapı politikası uyguladı: “Bana istedikleri soruyu sorabiliyorlar. Bazen güzel sorular var ama her zaman en zorlarını sorarlar.”
Svitolina ile ilk kez yedi yaşındayken, tenis yıldızının imzasını almak için Kiev’deki bir alışveriş merkezinde tanışan Daria da turnuvanın kazananları arasındaydı. Gezi, ekipman ve turnuvalar için mali hibe alan Daria şunları söylüyordu: “Savaş başladı ve herkes evini terk etmek, yeni koşullara uyum sağlamak zorunda kaldı. Uzun zamandır birbirimizle rekabet etmedik. Ben ve diğer çocuklar, eğitim sürecinde hayatlarımızın değiştiğini gördük. Pek çok duygu yaşadık. Svitolina, Ukrayna’yı mümkün olan tüm platformlarda savunan ve buradan gitmeyen, çocuklara yardım eden gerçek bir lider.”
Svitolina’nın asıl odak noktasıysa çocuklara neşe getirmekti: “Ulusal tenis merkezi yıkıldı ve insanların tenis oynayabileceği pek fazla yer yok. Yıllar boyunca tenisi desteklemeye devam etme ve Ukrayna’ya tenis ve sporla yeni bir şeyler getirme misyonum olduğunu hissediyorum, çünkü bu çok önemli. Spor insanları bir araya getiriyor. Seçtiğim spor ve kariyerimde sahip olduğum fırsatlar için gerçekten müteşekkirim, böylece bu bilgiyi ve bu hayali Ukraynalı çocuklara aktarabilirim.”
Ukrayna’da hayatın devam ettiğini görmek Svitolina için büyük bir motivasyon kaynağı oldu. Orada yaşayanların dirençlerini kıramayacağı düşünerek ülkesinden ayrıldı. 2024’ün ilk Grand Slam’i olan Avustralya Açık’ta Elina Svitolina yine kortlardaydı. Dördüncü turda Linda Noskova’ya elendi. Turnuvaya veda etse de onun için tenis sadece tenis değildi: “Daha önce sadece Ukraynalı bir tenis oyuncusuydum. Ama şu anda durum çok farklı. Farklı motivasyonum, farklı hedeflerim var. Bunun için her gün her antrenmanda her maçta yüzde yüzümü vermek ve gücüm dahilinde olan her şeyi yapmak çok önemli. Hayatımda bir zorlukla karşılaştığımda, kendime her zaman savaşla uğraşmak zorunda kalan, evlerini kaybeden ve gerçekten hayatta kalmaya çalışan insanları hatırlıyorum.”