ABD’nin tırmanan iç krizi: Meksika sınırından geçen göçmenlerin sayısı rekor kırdı
Meksika'da 43 öğrencinin kaybolması olayının soruşturan iki dedektifin kaybı gözleri ülkeye çevirdi. Dedektifler ortaya çıksa da kayıplarına ilişkin gizem sürüyor.
Her tarafında savaş ve şiddetin tavan yaptığı dünyada bu yıl itibarıyla “en tehlikeli ülkeler” listesinde bulunmasa da Meksika cinayet, kartel, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı denince akla ilk gelen yerlerden biri. 2006 yılında organize suça karşı savaş açılsa da şiddet olaylarının ivme kazanmasının önüne geçilemeyen Meksika’da grafik ibresi 2018’de göreve gelen mevcut Başkan Andrés Manuel López Obrador’un yönetiminde tarihi zirveye ulaştı. Yargıya güvenilmeyen ülkede işlenen suçların yüzde 90’ı bildirilmezken bildirilen suçların sadece yüzde 16’sı sonuçlanabiliyor. Örnek vermek gerekirse 2021 yılında işlenen suçların sadece yüzde 1’i çözüme ulaştırılabilmişti.
Böyle bir atmosferde 10 yıl kadar önce kaybolan 43 öğrencinin nerede olduğu hala gizemini korurken onları arayan iki dedektifin kaybolması gözlerin yeniden Latin Amerika ülkesine dönmesine sebep olmuştu. Biri kadın biri erkek iki dedektif sırra kadem basan öğrencilerin izini sürerken ülkenin Pasifik kıyısında bulunan Guerrero eyaletinde kaybolmuştu. Yetkililer dedektiflerin kaybolmasından iki gün sonra sağ salim bulunduğunu söylese de detayları açıklamadı. Devlet Başkanı Andrés Manuel López Obrador bir erkek ve bir kadından oluşan iki federal dedektifin bulunması için arama başlatıldığını söylemişti. Günlük basın brifinginde konuşan López Obrador “Umarım iki dedektifin kaybı öğrencilerin akıbetini öğrenmemizi istemeyenlerle ilgili değildir” demişti.
Kayıplar Acapulco tatil beldesine ev sahipliği yapan Guerrero eyaletinde düzen çöküşünün son işareti oldu. Eyalet 2014 yılında kaybolan ve polis tarafından gözaltına alındıktan sonra uyuşturucu çetelerine teslim edilip öldürüldüklerine inanılan Guerrero’daki bir öğretmen okulunda sırra kadem basan 43 öğrencinin davasıyla on yıldır uğraşıyor. Kaybolmasıyla gündeme gelen iki dedektif öğrencilerin kalıntılarının nereye atıldığını bulmak için yıllardır çalışan bir ekibin parçasıydı.
Kayıp 43 öğrencinin uyuşturucu çetesi üyeleri tarafından öldürülüp sonra da delilleri ortadan kaldırmak için yakıldığına inanılıyor. Bunun için yetkililerin geçerli doneleri de vardı. Çünkü soruşturmayı yürütenler kayıp 43 öğrenciden üçüne ait yanmış kemik parçaları tespit etmişti.
Meksika’da 43 öğrencinin kaybolması olayının aydınlatılmasını isteyenler yıllardır büyük protesto gösterileri düzenliyor. Bunların sonuncusu geçen hafta başkanlık sarayına yapılan baskınla yaşandı, hem de Devlet Başkanı Obrador içerideyken. Meksika’da “Ayotzinapa Davası” ismiyle bilinen ve 43 öğrencinin 2014’te gözaltına alındıktan sonra kaybolduğu olayı protesto eden onlarca gösterici Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador’un günlük basın toplantısı sırasında Ulusal Saray’ın kapısını kamyonla kırdı. Görüntüler sosyal medyada da büyük yankı uyandırdı.
Protesters demanding answers regarding the disappearance of 43 students in Mexico in 2014, knocked down a door to the country’s presidential palace. pic.twitter.com/vfaBqIj3Mv
— DW News (@dwnews) March 8, 2024
Olayın yaşandığı sırada Ulusal Saray’da günlük basın toplantısında konuşan Obrador ise “Bu bize karşı bir hareket. Çok açık bir provokasyon planı” demişti. İçişleri Bakanlığı müsteşarının göstericilerle ilgileneceğini dile getiren Obrador “Şiddetle karşılık vermemizi istiyorlar. Bunu yapmayacağız, biz baskıcı değiliz. Sorun yok, kapı tamir edilecek” dedi.
Obrador göstericilerle 15 gün içinde görüşeceğini belirterek protestoculara eşlik eden avukatların “siyasi emeller peşinde koştuğunu” öne sürdü.
Protestocular 43 öğrencinin kaybolduğu olayın açıklığa kavuşturulması için Obrador ile görüşme talep ediyor.
Guerrero eyaletine bağlı Iguala kentinde 26 Eylül 2014’te öğretmenlerin çalışma koşullarını protesto eden öğrenciler polisle çatışmıştı. Polis öğrencileri taşıyan araçlara ateş açmış, altı kişi ölmüş, 25 kişi de yaralanmıştı.
Çatışmaların ardından protestolara katılan 43 öğrenci araçlara zorla bindirildikten sonra ortadan kaybolmuştu.
2018 yılında göreve gelen Obrador’dan önceki hükümet öğrencilerin polis tarafından teslim edildikleri uyuşturucu karteli üyelerince öldürülüp cesetlerinin Cocula kentindeki çöp alanında yakıldığını açıklamıştı. Amerikan Devletleri Örgütü’ne bağlı Amerikalılar Arası İnsan Hakları Komisyonunca atanan uluslararası uzmanlar hükümetin açıkladığı senaryonun doğru olamayacağını, soruşturmada ciddi boşluklar olduğunu söylemişti.
Uzmanlar insan bedenini küle çevirecek boyutta bir ateşin çöplükte yakılamayacağını söylüyor.
Öğrencilerin aileleri için çalışan adli antropolog Mercedes Doretti BBC’ye Meksika’nın her yerinde sınırlı devlet desteğiyle kayıp yakınlarının kürek ve kazmalarla sevdiklerinin kalıntılarını aradıklarını söyledi.
Ülkedeki uyuşturucu savaşında şu anda 110.000’den fazla insan ortadan kayboldu ve sayı artmaya devam ediyor.