Şunun şurasında seçime sekiz gün kaldı. Doğal olarak adaylar birbiri ardına mal varlığı açıklıyor.
Bunlara hiç bakıyor musunuz bilmiyorum, ama ben içgüdümle zaten hissettiğim bir konuyu resmen de teyit etmek için bunların hemen hepsini okuyorum.
İstanbul, Ankara, İzmir dahil olmak üzere tüm adayların açıkladığı mal varlıkları birbirine içerik olarak çok benziyor.
Bu mal varlıklarında ağırlıklı olarak evler. bankalarda paralar, arabalar bulunuyor.
başka ne olacaktı zaten diyorsanız, bu belediye başkanından ne anladığımız konusunda sizinle de derin bir anlaşmazlığımız olduğunu gösterir.
Murat Kurum silah meraklısı çıktı. Ekrem Imamoğlu da SigSauer marka silaha sahip olduğunu duyurdu. bunu doğal karşılayabiliriz ama Murat Kurum’un neden bu kadar çok silaha sahip olduğunu anlayamadım. eğer ciddi bir koleksiyoner değilse o zaman da üçüncü dünya savaşına hazırlanıyor olmalı. mal varlığı içinde henüz atom bombası bulunmuyor.
ben bu mal varlıklarına bakınca acaba şehirlerimize belediye başkanı değil de müteahhitler birliği başkanı mı seçiyoruz diye kuşkuya düştüm.
Gayrı menkul merakı hepsinde ortak özellik. Bu Murat Kurum için doğal da, Ekrem İmamoğlu’nun da doğrusu farkı yok.
Ekrem ve Dilek İmamoğlu’nun üstünde 16 adet taşınmaz bulunurken dört adet de veraseten intikal halinde taşınmaz var. İmamoğlu 2013 model Volkswagen marka bir cipe de sahip olduğunu duyurdu.
bu açıklama bende hayal kırıklığı yarattı. Murt Kurum’dan zaten bir beklentim olmadığından o beni fazla alakadar etmiyor.
ben şehirlerimizi yönetecek insanlardan tabii ki temel ihtiyaçların karşılanmasını bekliyorum. Ama aynı zamanda onların şehirlerinde yaşayan insanların hayat kalitesini, yaşam keyiflerini arttıracak işler yapmasını da bekliyorum. Gelişmiş ülkelerdeki belediye başkanları şehirdeki kanalizasyon hizmetleri ile değil şehrin yaşam kalitesine, estetiğine, sanata yaptıkları hizmetlerle biliniyor ve seviliyorlar.
bence bir adayın yaşam estetiğine, hayat kalitesine önem verip vermeyeceği onun mal varlığı açıklamasına da bakılarak anlaşılabilir.
Bence şehirde sanat aktivitelerine, şehir estetiğine, hayat kalitesine önem verecek insanın mal varlığında hiç olmazsa birkaç resim, heykel veya tabii ki sanat eseri sayılması gereken bir halı, bir antika eşya olması gerekir. ama bizim adayların hiçbirinde bunlardan yok mal varlığı açıklamalarında.
Adayların hiçbiri kazandığı parayı kendi yaşam estetiği, hayat kalitesi için harcamamış, bir sanat eserine yatırım yapmamış. Durum böyleyken bu insanların kendi hayat kalitelerini bile düşünmezken bizlerin hayat estetiğini nasıl yükselteceğini anlayabilmek zor.
Dediğim gibi bu konuda ben bir tek Ekrem Imamoğlu’nda hayal kırıklığına uğradım.
çünkü bugüne kadar Istanbul’da birçok sanat eserinin önünü açtı, sanata kültüre yatırım yaptı. Sanata, yaşam kalitesine önem veren bir başkan o. Doğrusu kişiliğinin bu yönünü mal varlığının da yansıtmasını beklerdim.