İngiltere’den İran’ı kızdıran hamle: Tarihi eser İsrail’e gidiyor
İsrailli yetkililer ülke genelinde erken seçim protestolarının ortasında ve Kahire'de bir kez daha ateşkes için müzakereye oturulacakken Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki askerlerinin büyük kısmını geri çekti.
İsrail ordusu bu sabah manevra kabiliyetine sahip tüm askerlerini Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’tan çekerek Filistin bölgesini ikiye ayıran koridorda geride kontrolü elinde tutacak tek bir tugay bıraktı. Kararın tarafların Kahire’de bir kez daha ateşkes için görüşeceği, İsrail’de de ateşkes protestolarının sürdüğü sırada gelmesi dikkat çekti.
Ordudan yapılan açıklamaya göre 98. Tümen’e bağlı birlikler dört aydır bulundukları Han Yunus bölgesinden çekildi. Han Yunus İsrail’in Gazze’nin kuzeyindekileri “Güney daha güvenli” diyerek zorla yerinden ettiği bölgelerden biriydi. Ama sonra “güvenli” hiçbir şey kalmadı, Han Yunus da şeridin diğer yerleri gibi ateş altına alındı.
Gazze Şeridi’ne bırakılan birliğin Nahal Tugayı olduğu belirtiliyor. Bu tugay Gazze’yi İsrail’in güneyindeki Beéeri’den şeridin kıyısına kadar olan koridorun başında görevlendirildi.
Ordu bu koridor üzerinden şeridin kuzeyinde ve orta kesiminde baskınlar düzenliyor, Filistinlilerin şeridin kuzeyine geçmesini engelliyor ve insani yardım kuruluşlarının kuzeye yardım götürmesi de yine bu koridor üzerinden yapılıyordu.
Times of Israel’de yer alan iddiaya göre askerler geri çekildikten saatler sonra Han Yunus bölgesinden İsrail’e doğru beş roket atıldı. Ordunun iddiasına göre roketlerden bazıları Demir Kubbe hava savunma sistemleri tarafından engellendi. Olayda yaralanma ya da hasar bildirilmedi.
Bu geri çekilme ordunun geçen yıl Gazze’nin kuzeyine düzenlediği kara operasyonundan sonra geri çekilip sonra daha küçük, hedefli operasyonlar düzenlemek üzere bölgeye döndüğü zamanı hatırlattı. Orduya göre istihbarata dayalı baskınlar Hamas savaşçılarını yakalamayı kolaylaştırıyor.
Ordu Han Yunus’taki taarruz hedefine ulaştığını söylüyor. Bu hedefler Han Yunus’taki Hamas birliklerini dağıtmak, savaşçıları ve 30 kilometrelik tünel ağını imha etmekti.
İsrailli yetkililer Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki 24 taburundan 18’inin dağıtıldığını söylüyor. Yani dağıtılan gruplar organize bir şekilde askeri birim olarak çalışamıyor. Ancak yetkililer daha küçük birliklerin varlıklarını sürdürdüğünü belirtiyor. Ordunun iddiasına göre aktif olan birliklerin bir kısmı Refah’ta.
Zaten İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu son aylarda bu yüzden Refah’a kara operasyonu yapılması için diretiyor. Refah, Gazze Şeridi’nde kara operasyonu yapılmayan tek büyük bölge ve 1.3 milyondan fazla Filistinliye şu anda ev sahipliği yapıyor. Netanyahu sık sık dile getirse de henüz buraya operasyon düzenlenemedi. ABD dahil uluslararası toplum savaşın başından bu yana en sert tepkiyi Refah’a operasyon düzenlenmesi ihtimaline gösterdi.
Times of Israel, Refah’a düzenlenmesi planlanan operasyonun bu geri çekilmeden etkilenmeyeceğini yazıyor. Bununla birlikte askeri analistler Refah’a operasyonun henüz masada olmadığını belirtiyor.
Bu arada yazının başında da belirttiğimiz üzere Mısır’ın başkenti Kahire’de yine her pazar günü olduğu gibi bu pazar da müzakere masası kurulacak ve ateşkes konusu görüşülecek. Hamas yetkililerinin cumartesi günkü açıklamasına göre Halil El Hayya başkanlığındaki Hamas heyeti bugün Kahire’de önceki taleplerini tekrarlayacak.
Hamas müzakerelerden önce 14 Mart’taki taleplerini yineledi. Bu talepler arasında kalıcı ateşkes, İsrail güçlerinin Gazze’den çekilmesi, evini terk etmek zorunda bırakılanların evlerine dönmesi ve çok sayıda Filistinli mahkuma karşılık İsrailli rehinelerin serbest bırakılması vardı.
Ne var ki Netanyahu bugün Hamas’ın “aşırıya kaçan talepleriyle savaşın sona erdirilmesini”, böylelikle grubun daha fazla zarar görmesinin önüne geçmeyi amaçladığını ileri sürdü ve “Böyle bir şey olmayacak. İsrail anlaşmaya hazır, teslim olmaya değil” diyerek yine olumsuz mesaj verdi. Bu olumsuz mesaja rağmen İsrailli yetkililer ateşkesi görüşmek için Kahire’ye heyet göndereceklerini belirtti.
Netanyahu her ne kadar olumsuz mesajlar verse de uluslararası toplum bir yana kendi halkı içinde de büyük bir tepkiyle karşı karşıya. Cumartesi günü bir kez daha sokağa dökülen protestocular erken seçime gidilmesini talep etti. Ellerinde İsrail bayrakları ve rehinelerin fotoğraflarının olduğu pankartlar tutan protestocular hükümetten rehineleri sağ salim eve getirmelerini istedi.
Tel Aviv’deki protestocular “Korkmuyoruz. Ülkeyi mahvettiniz, düzeltecek olan bizleriz. Rehineleri canlı istiyoruz, tabutta değil” sloganları attı. Pankartlarda din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması vurgusu yapılırken “Netanyahu İsrail için bir tehlikedir” mesajı verildi. Bu arada Tel Aviv’deki protestolar sırasında bir protestocu, polis memurlarından birini yumruklayarak yaraladığı için tutuklanmış.
İsrail ordusu gece saatlerinde İsrailli rehinelerden Elad Katzir’in cesedini Han Yunus’ta buldu. Kimlik tespit işlemlerinin ardından rehinenin cesedi ailesine teslim edildi. Elad’ın kız kardeşi Carmit ise hükümete isyan ederek “Zamanında anlaşmaya varsaydınız onu kurtarabilirdiniz. Yöneticilerimiz korkakça ve siyasi kaygılarla hareket ediyor. Bu yüzden onu kurtaramadılar. Elad çatışmalarda hayatını kaybetmiş biri diyebilirsiniz ama aslında yönetimin ihmali sonucu hayatını kaybetti” dedi.