Hamas’tan yeni video: Ölen İsrailli esirlerin Netanyahu’ya çağrılarını yayınladılar
İran ve İsrail arasındaki kriz İsfahan'a düzenlenen saldırıyla iyice büyüyor mu? İran şimdiye kadar saldırıyı "çocuk oyuncağı" olarak görüp hafifserken bugün ortaya çıkan uydu görüntüleri durumun tam tersi olduğunu gösterdi.
Cuma sabahı İsrail’in İsfahan’a saldırılarıyla uyanan İran düzenlenen saldırının ölçeğinin büyük olmadığı konusunda ısrarcı davransa da medyaya yansıyan uydu görüntüleri durumun hiç de öyle olmadığını gösteriyor. Batı medyası İsrail’in İran’ın savunma sistemlerini vurmaktan kaçınarak caydırıcı bir mesaj vermeyi amaçladığını vurguluyor.
Londra merkezli ve muhalif bir haber kuruluşu olan Iran National, İsrail’in bu hafta İsfahan’a düzenlediği saldırının ardından İran’ın gizli nükleer tesisi yakınlarındaki radar sisteminde ciddi hasar meydana geldiğini iddia etti. Haber kuruluşunun iddiasını dayandırdığı uydu görüntülerinde mobil radar istasyonu olduğu bildirilen yerin tahrip olmuş hali ve kömüre dönmüş siyah zemin görülüyor.
Analysis of satellite imagery obtained by Iran International confirms media reports that a central part of the S-300 air defense system at an Iranian air base in Isfahan was hit by a presumed Israeli attack early Friday.
📷 @FardadFarahzad via @SkyWatchApps pic.twitter.com/s8ViDTqcFh
— Iran International English (@IranIntl_En) April 21, 2024
Perşembeyi cumaya bağlayan gecenin sabahında düzenlenen saldırıdan önce çekilen uydu görüntülerinde İsfahan’daki Şekari Hava Üssü’ndeki radarın sağlam ve dört Rus yapımı S-300 mobil uçaksavar füze rampası ve hava savunma sistemiyle çevrili olduğu görülüyor. Saldırıdan saatler sonra çekilen uydu görüntüleri ise füze rampalarının kaybolduğunu ortaya seriyor. Daha sonra çekilen başka görüntülerde hasarlı füze rampalarının yerine yenilerinin konduğu ortada.
Uydu görüntülerinin gösterdiği bir diğer şey ise hava savunma sahasındaki araçların kayda değer hasar görmemiş olmaması. Uzmanlar saldırıdan sonraki açıklamalarında bunun İran’ın iki hafta önce İran’a düzenlediği füze ve dron saldırılarına misilleme olarak yapılan “nokta operasyonu” olduğunu belirtiyordu. Bu da ilginç bir döngü yaratıyor, çünkü İran’ın saldırısının gerekçesi de İsrail’in Şam’daki İran büyükelçiliğini hedef alarak yedi kişinin ölümüne neden olmasıydı.
New York Times cumartesi günü yayına aldığı haberinde İsrail’in İsfahan’a saldırısında İran’ın radar sistemlerinden kaçabilen yüksek teknolojili füze kullandığını ve bunun İsrail’in saldırı kabiliyetini göstererek caydırıcılık mesajı vermeyi amaçladığını yazdı.
İranlı iki yetkilinin açıklamasına göre saldırıda S-300’lerin radarları hedef alındı. Bu hava savunma sisteminin yaklaşık 100 kilometre uzaktaki Natanz nükleer tesisini savunan sistemlerin parçası olduğu belirtiliyor. NYT’ye konuşan İranlı yetkililer İran’ın hava sahasına giren dron, füze ve uçakların hava savunma sistemleri tarafından fark edilmediğini söylüyor.
S-300 hava savunma sistemi normalde 300 km uzaktaki balistik füzeler de dahil her türlü silahı takip edebilen, Rusya’nın geliştirdiği uzun menzilli bir savunma sistemi. Gözetleme radarı, komuta aracı, angajman radarı ve angajman radarını çevreleyen ve her biri iki füze ateşleyebilen altı fırlatma aracına sahip olan sistem aynı anda 12 füze ile altı hedefi birden vurabilme kapasitesine sahip.
Oldukça iyi korunduğu bilinen Natanz tesisi İsrail’in sabotajlarına defalarca hedef oldu. Ama S-300 radarına yapılan saldırı İran’ın nükleer üretim kapasitesinin büyük bir kısmını kapsadığı düşünülen bölgeye İsrail’in ilk doğrudan saldırısı.
Bununla birlikte İran’dan gelen resmi açıklamalarda küçük dronlar geldiği ve bunların da hasara yol açmadığı söyleniyor. Hatta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Ortadoğu toplantısına katılmak için New York’a giden İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan cuma günkü saldırıyı “çocuk oyuncağına” benzetti. NBC News’e konuşan Abdullahiyan dronların İran’ın içinden havalandığını ve düşürülmeden önce birkaç yüz metre anca uçabildiğini söyledi.
Iranian FM Amirabdollahian: “What happened last night was not a strike. They were more like toys that our children play with – not drones.” pic.twitter.com/myFUI6HTJ2
— Clash Report (@clashreport) April 20, 2024
Öte yandan İran’ın yanı sıra Irak ve Suriye’yi hedef alan saldırılar İsrail’den o bölgeye füze ateşlendiğini kanıtlar nitelikte. Medyaya yansıyan görüntülerde Bağdat’ın güneybatısındaki Latifiye yakınlarında iki kademeli bir füzeye ait parçalar görülüyor. Times of Israel, İsrail’in hava kuvvetleri biriminin bu tür mühimmatı kullandığını belirtiyor.
Aynı şekilde Suriye’nin resmi haber ajansı SANA, askeri kaynaklardan aktardığı haberinde İsrail’in güneydeki hava savunma sistemini hedef alan ve hasara yol açan bir füze saldırısı düzenlediğini belirtti. Suriye’de hedef alınan bölge İsfahan’ın hemen batısında, yaklaşık 1500 kilometre uzağında yer alıyor.
İranlı yetkililerin İsrail’in saldırısını hafifsemeye çalışarak hasara yol açmadığı ısrarları saldırının ciddiyetini küçümseme çabasının bir parçası olarak görülüyor. İranlı yetkililer İsrail’e düzenlenen füze ve dron saldırılarının ardından Tel Aviv’den karşılık gelmediği müddetçe Tahran’dan yeni bir misilleme gelmeyeceğini vurgulayarak bölgesel bir savaş istemediklerinin altını çizmişti.
Öte yandan İran içinde İsrail ile yaşanan krizi yönetme biçiminin hoş karşılanmadığını da belirtmek gerekiyor. Analist Abbas Abdi geçen hafta Etemad gazetesindeki köşe yazısında İran’ın İsrail’e karşılık vermesinin gerekli olmadığını, savaşın hem sosyal hem de ekonomik çıktılarının olacağını söylediği için savcılar Abdi’ye ve gazeteye dava açtı.
Benzer şekilde Hüseyin Dehbaşi ve Yaşar Sultani adındaki iki gazeteci de savaşın genişlemesine dair duydukları endişeyi dile getirdikleri sosyal medya paylaşımları nedeniyle “toplumun psikolojisini bozdukları” gerekçesiyle adliyeye çağrıldı.