Küçük bütçesinin aksine büyük ilgi gören Netflix dizisi Baby Reindeer'de 'Martha' karakterinde vücut bulan Fiona Harvey ilk kez konuştu.
Donny barda çalışırken içeriye Martha adında bir kadın girer, bir tabureye oturup ağlamaya başlar. Çay içecek bile parası olmadığını söyleyen kadına Donny bir çay ısmarlar ve Martha’nın adama karşı duyduğu tehlikeli obsesyon tam o anda başlar.
İlerleyen bölümlerde Martha’nın ağır ruhsal sorunları olduğuna ve Donny’ye olan takıntısının gittikçe kontrolden çıktığına tanık oluruz. Peki Donny, her haliyle psikopat olduğunu belli eden, büyük bir avukat olduğunu iddia eden ama cebinde beş parası bile olmayan kendisine 10 binlerce e-mail ve sesli mesaj gönderen bu kadını polise şikayet etmek için neden altı ay beklemiştir?
Tanınmamış oyuncularına ve düşük bütçesine rağmen Netflix’in en çok izlenen yapımlarından biri olan ‘Baby Reindeer’ 7 bölümde bu sorunun cevabını verirken izleyeni insan ruhunun derinliklerine tekinsiz bir yolculuğa davet ediyor. Diziyi cazip kılan bir başka özelliği de olayların gerçek bir hikayeye dayanması.
Dizi başladığından beri izleyiciler Donny ve Martha’nın gerçekte kim olduğunu merak ediyordu. Diziyi yazıp yöneten ve başrolünü oynayan Richard Gadd Donny’nin ta kendisi. Peki Martha kim? Birleşik sosyal medya kuvvetleri karşısında durmak kolay iş değil. Nitekim insanlar dizide Martha olarak geçen İskoç avukat Fiona Harvey’i çoktan buldular bile.

Dizideki adlarıyla Donny ve Martha
İskoç avukat Fiona Harvey dün gece ilk kez İngiliz televizyoncu Piers Morgan’ın Youtube kanalına çıktı ve konuyla ilgili kendi perspektifini anlattı. Diziden sonra kimliğinin deşifre olması Harvey’ye zor günler yaşatmış: “Baby Reindeer dünya çapında bir iş haline geldikten sonra çevremde hikayeyi bir de benden dinlemek isteyen birçok insan oldu. İnternet “dedektifleri” dizinin yayınlanmasından sonraki birkaç günde kimliğimi tespit ettiler… Diziden sonra hayatım zorlaştı. Tanımadığım insanlardan ölüm tehditleri ve telefonlar aldım. Olayları bir de benim anlatmam konusunda ısrarcı oldular… İnternetten aldığım ölüm tehditleri korkunçtu. Kadın düşmanı tavırlarla karşılaştım. Kesinlikle korkunçtu.”
Netflix dizinin “gerçek bir hikaye” olduğunu ve “ilgili kişilerin gerçek hayattaki kimliklerini gizlemek için her türlü makul önlemi aldığını” söyleyerek Baby Reindeer’ın arkasında dursa da Harvey, geçen ay yapılan dünya prömiyerinden önce kendisiyle iletişime geçilmediğini ekledi ve Netflix’i yalancılıkla suçladı.
Fiona Harvey dizinin final bölümünde gösterilenin aksine Richard Gadd’ı takip nedeniyle hiçbir zaman suçlanmadığını veya hapis cezası almadığını, Gadd’a 41 bin e-posta göndermediğini, ailesiyle iletişime geçmediğini ve stand-up konserlerinde Gadd’ı asla rahatsız etmediğini söylüyor. Gadd’ın eski kız arkadaşına saldırdığını ve Gadd’a cinsel saldırısı da bulunduğu da doğru değil.
Harvey, Gadd ile Londra’da bir barda tanıştıklarını, beş altı kez gördüğünü, bazı şakacı postalar attığını kabul ediyor: “Bu dizide iki gerçek var: Adı Richard Gadd ve Hawley Arms’da bir barmen olarak çalışıyor Açıkçası tamamen aklını kaçırmış.” Gadd’a bir de mesajı var: “Lütfen beni rahat bırak.”