Melih Cevdet’in Bütün Şiirleri: Ah okumaya başlamadan önce/ Çiçeklere su vermek lazımdır

29 Mayıs 2024
Bu haber 5 ay önce yayınlandı

Everest Yayınları'ndan çıkan 'Bütün Şiirleri' 7'nci baskıya ulaşan Melih Cevdet Anday, bir Cumhuriyet bilgesi olarak haksızlığa karşı aklına güvenerek yazdı. Çalışılmış, üzerine okumalar yapılmış, dem tutmuş şiirler bunlar.

Melih Cevdet Anday

“Ah okumaya başlamadan önce/ Çiçeklere su vermek lazımdır.”
Melih Cevdet Anday, konuşmalarında ve yazılarında yayımlanan ilk şiirinin ‘Ukte’ olduğunu belirtir; Varlık dergisi, 15 İkinciteşrin (Eylül) 1936.

“Bir gün ışığa döner yaprak,/ Üzümler kararır kütükte,/ Elbette diner bu sağanak,/ Kaybolur içimdeki ukte.”

Şair olduğu fikri bizde ne kadar önce ve belirgin olsa da roman ve öykü yazarı bir Melh Cevdet Anday da var kuşkusuz; deneme ve oyun yazarı olduğu gibi, çeviriler yapan bir Melih Cevdet de var. Bu aktarım ve farklı yazın disiplinlerinde üretim çeşitliği bir nedene dayanıyor nihayet. Söylemenin, dile getirmenin ve çağrışım zenginliğine işaret etmenin anahtarına götürüyor bizi. Yaşadığı sürede aklın ve aşkın gösterdiği yolda güvenle doğrulan Melih Cevdet, bir Cumhuriyet aydını oldu daima. Haksızlığın ve yalanın amansız düşmanı olan aklına güvenerek yazdı ve memleket insanına seslenmeye çalıştı.

Melih Cevdet’in şiirlerini bir araya getiren ve Bütün Şiirleri olarak adına devam eden kitap 7. baskıyı da gördü geçtiğimiz Mart’ta. Melih Cevdet’in bütün şiirlerini içeren kitabın bu baskısında da Sevengül Sönmez’in kısa açıklaması bulunuyor. Kitabın sonunda Melih Cevdet’in Servet-i Fünun, Gün, Varlık, Hürriyet Gösteri, Ludingirra ve Yaşasın Edebiyat dergilerinde yayımlanıp kitaplarında yer alamayan şiirleri sıralanıyor. Çok fazla şiir yok bu bölümde ama 1939’dan 1997’ye kadar bir aralığa davet ediyor bizi ve kitabın son sayfasındaki ‘Şarap’ şiiri “Şarap yaşlılıkta içilir” dizesiyle bitiyor.

Çalışılmış, üzerine okumalar yapılmış, dem tutmuş şiirler

‘Tanıdık Dünya’ kitabında Abidin Dino’nun müthiş resimleriyle birlikte yer alan şiirlerde ‘Değiştirmeler’ bölümünün ardından gelen ‘Karacaoğlan’ın Bir Şiiri Üzerine Çeşitlemeler’de halk şiirinin Melih Cevdet’teki yansımasını okuyabiliriz.

Bir yanıyla mitolojiye dayanan ve hayatı mitiolojiyle sorgulayan bir şiiri olduğunu da söyleyebiliriz, evet ama Melih Cevdet geleneği ve geleceği, bu memleketin insanını, havasını, suyunu, toprağını yazarken de sakınmıyor kendisini. Birdenbire oluşturulmuş dizeler ve şiirlerle değil, çalışılmış, üzerine okumalar yapılmış, dönem gözlenmiş, insanlar dinlenmiş acı ve sevinç dem tutmuş halde yazıyor.

Bir gösterme ve anlatma biçimi olarak şiirin olanaklarını kullanan Melih Cevdet insana, doğaya ya da yabana seslenirken aşırıya kaçmaz, sözcüğü bir iğnenin yıldızından geçirmeden ya da hassas terazide tartmadan şiire akraba etmez asla.

sözcüklerin ve imgenin değersizleşeceğini

‘Göçebe Denizin Üstünde’ kitabı 1970 yılında yayımlanır. Dönemin bütün çalkantısı kitaptan uzak gibidir. Ne öğrenci olayları, ne sokak ortasında kurşunlanan insanlar, devlet şiddeti ya da 15-16 Haziran işçi direnişi, aksine bir sakinliği okuruz. Bir uzaklaşma, kendine kapanma hali gibidir şiirler, kendinde olanı saklama çabası gibi de okunabilir. Zamanın beklentilerine ve siyasal ihtiyaçlarına karşılık vermesi gerektiğinde sözcüklerin ve imgenin değersizleşeceğini düşünüyordur belki de; belli aforizmaların, kalıpların, ünlemlerin ve sloganların içeriği bürokraik bir karmaşa üretebilir ama şiir bundan nasiplenir mi emin değilim.

‘Kapital’deki ‘Para’ bölümüyle birlikte okunması gereken şiiri

Ahmet Oktay bir yazısında, Melih Cevdet’in düzyazı şiiri ‘Öğle Uykusundan Uyanırken’den “Tanrılara öykünen zenginler, altın tabaklarda yemek yemeyi sevdiler. Altınla akıl, birbirlerini yerlerdi. Bunu anladıkları için tanrılar altın çağından demir çağına geçitler. Bir zengine kızarlarsa, onun her tuttuğunu altın eylerlerdi. Böylece bir göz alıcı madeni, bir işkence arcı durumuna soktular. Yalnız altınla kalan insan çıldırıyordu” bölümünü alıntılayarak şöyle diyordu:
“‘Öğle Uykusundan Uyanırken’ düzyazı şiirinin ‘Altın’ bölümü Marx’ın ‘Kapital’indeki ‘Para’ bölümü ile birlikte okunmalıdır. Ekonomi politik çözümleme, yenilikle/şiirsel imgesel bir dile çevrilmiştir.”

Açlık grevindeki Nâzım’a Orhan Veli ve Oktay Rifat ile birlikte destek olan, hatta ‘Kuvayi Milliye Destanı’ için kütüphanede Nâzım için araştırmalar yapan şairimiz de Melih Cevdet değil miydi?

‘Bir Misafirliğe’ şiiri, dönemin mizah dergilerinde “Bana temiz bir yatak yapsalar” dizesi, “Bana temiz dayak atsalar” diye uyarlanıp dalga geçildiğinde de dönüp arkasına bakmamıştı Garip’in şairi.
‘Yeni Yol’ şiirinin son dizeleriyle selam edelim…
“Ey haksızlığın ve yalanların amansız düşmanı
aklım /
Ve ey kalbimdeki sonsuz aşk
/ İkinize güveniyorum.”

Melih Cevdet Anday – Bütün Şiirleri
Melih Cevdet Anday
Everest Yayınları, 2024 (7. baskı)
şiir, 552 sayfa.

  • 1

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.