SDG’den hem Ankara’yı hem Şam’ı hedef alan açıklamalar
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad Suriye-Türkiye ilişkilerine dair açıklamalarda bulundu. Esad "Egemenliğe saygı şartıyla her türlü ilişkiye açığız" dedi.
2011 yılında Suriye’de patlak veren iç savaşla birlikte kopan ilişkiler için yıllarıdır süregelen normalleşme iddiaları ve adımlarına bir yenisi eklendi. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Türkiye ile ilgili dikkat çeken bir açıklama yaptı. Esad, Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev ile Şam’da görüşmesinin ardından Türkiye’ye yapıcı mesajlar gönderdi.
Esad, Şam’ın Suriye devletinin tüm toprakları üzerindeki egemenliğine ve terörün her türlüsüne ve örgütlerine karşı mücadeleye dayanan Suriye-Türkiye ilişkisi için her türlü girişime açık olduğunu dile getirdi. Suriye’nin ilgili tüm girişimlere her zaman olumlu ve yapıcı bir şekilde yaklaştığını vurgulayan Esad girişimin başarısının ve verimliliğinin ülkelerin egemenlik ve istikrarına saygıya dayandığına dikkat çekti.
Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Lavrentyev de Rusya’nın Suriye-Türkiye ilişkilerini düzeltemeye yönelik tüm girişimleri desteklediğini söyledi. Lavrentyev arabuluculuk için koşulların her zamankinden daha uygun olduğunu ifade ederek Rusya’nın müzakereleri ilerletmek için çalışmaya hazır olduğunu dile getirdi.
Özel Temsilci Rusya’nın bu konudaki en büyük temennisinin de iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden düzeltilmesinin başarıya ulaşması olduğunu söyledi.
Suriye-Türkiye ilişkilerinin düzelmesine yönelik ilk resmi üst düzey görüşme 2022 yılının Aralık ayında gerçekleştirilmişti. Rusya’nın girişimiyle dönemin Savunma Bakanı Hulusi Akar ve yine dönemin MİT Başkanı Hakan Fidan Suriyeli mevkidaşlarıyla bir araya gelmişti. 10 Mayıs 2023’te ise Rusya, İran, Türkiye ve Suriye dışişleri bakanları Moskova’da buluşmuş bu da 2011 yılında savaşın patlak vermesi ardından yapılan en üst düzey temas olarak kayıtlara geçmişti.
Ankara-Şam ilişkilerinin iyileştirilmesine yönelik yol haritası hazırlanmasını amaçlayan toplantının ardından bir taslak da gündeme gelmişti. Moskova’nın Ankara ile Şam’a normalleşme yol haritasının taslağı olan bu öneriler konuşulsa da sonrasında yine restleşmeler başlamıştı. Dışişleri Bakanlarının bir araya geldiği toplantıdan iki ay sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Biz Beşar Esad’la görüşme noktasında kapalı değiliz, görüşürüz. Bütün mesele, onların bize yaklaşım tarzı. Esed maalesef Türkiye’nin Kuzey Suriye’den çıkmasını istiyor. Böyle bir şey olamaz, çünkü biz orada terörle mücadele ediyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan’ın bu açıklamalarından birkaç gün sonra Sky News Arabia’ya konuşan Esad da, “Ben ve Erdoğan neden buluşalım ki? Bir şeyler içmek için mi? Bizim amacımız, Türkiye’nin Suriye topraklarından çekilmesi, Erdoğan’ın amacı ise Türkiye’nin Suriye’deki işgalinin meşrulaştırılması” demişti.
Esad, daha önce yaptığı birçok açıklamada, Türkiye’nin Suriye’den asker çekmeme konusundaki “inatçı tavrından” rahatsız olduklarını dile getirmiş ve Suriye topraklarından çekilmeden Türkiye ile normalleşmeye kapalı olduklarını söylemişti.
10 Haziran’da BRICS toplantısına katılmak üzere Rusya’ya giden Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kremlin’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmüş, görüşmede Suriye konusu da gündeme gelmişti. Fidan geçtiğimiz günlerde Habertürk TV’de katıldığı canlı yayında “Biraz daha istikrare kavuşmuş, iktidarıyla, muhalefetiyle bütünleşik bir hale gelmiş Suriye’nin özellikle PKK terörüyle mücadelede daha etkin bir aktör olacağını düşünüyoruz” demiş ve şu ifadeleri kullanmıştı:
Suriye’de Rusya’nın bulunuşu, İran’ın bulunuşu, İsrail’in sürekli operasyon yapıyor oluşu, çeşitli milis gruplarının bulunuşu, biraz daha meseleyi karmaşık hale getiriyor. Bu karmaşıklık içerisinde bizim kendi milli çıkarlarımızı koruyacak şekilde sürekli bir dinamik politika izlememiz önemli.
Suriye konulu Astana görüşmelerinin 20’incisi geçtiğimiz yıl düzenlenmişti. Astana garantörleri Türkiye, Rusya ve İran, Suriye-Türkiye ilişkilerinin normalleştirilmesine yönelik çabaların sürdürülmesinin önemini vurgulamıştı. Kazakistan’ın başkenti Astana’da geçtiğimiz Haziran 20’ncisi düzenlenen “Suriye konulu Astana Görüşmeleri”nin ardından ortak sonuç bildirisi açıklanmıştı. Ortak bildiride Türkiye de diğer Astana garantörleri gibi bir kez daha Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne bağlılıklarını teyit etmişti.