Uykusuz: Gece Uykusuzluğunun Yaratıcı Gücü
Annabel Abbs
Çevirmen: Selin Saraçoğlu Bayraklı
The Kitap Yayınları, 2024
272 sayfa.
Yazar Annabel Abbs, 2020 yılının kış aylarında art arda sarsıcı kayıplar yaşadı. Önce üvey babasını, ardından öz babasını kaybeden Abbs, son olarak çok sevdiği köpeğinin acısını yaşadı. Keder, onu uyuyamaz hâle getirmişti. Bu aslında alışılmadık bir durum değildi onun için; ömrünün büyük bölümünde uykusuzluk çekmişti. Fakat bu defa gece ona hediyeler sunuyordu. Uykusuz geceler, kocaman bir sığınak hâline gelivermişti. Bu andan itibaren yazar, gizemli ve baştan çıkarıcı bir dünyanın içine girdi: Gece Benliği. Karanlık, onun için olumsuz anlamını artık yitirmişti. Karanlık yaratıcılık demekti, özgürlüğün ve düşüncenin sonsuz sınırlarını keşfetme yolculuğuydu.
Annabel Abbs, ‘Uykusuz’da uykusuz gecelerde yaratıcılıklarının zirvesine çıkan ve bir tür şifa bulan Lee Krasner, Joan Mitchell, Louise Bourgeois, Katherine Mansfield, Virginia Woolf, Laura de Cereta ve daha onlarca kadını anlatıyor.

Antik Yunanistan’da Bir Yıl –
MÖ 248 Yılında Yaşayan İnsanların Gerçek Hayatlarından Bir Kesit
Philip Matyszak
Çeviren: Ayşegül Başoğlu
Sahi Kitap, 2024
224 sayfa.
Tarihi bir Olimpiyat yılında antik Yunanlılarla birlikte bir yıl geçirmeye ne dersiniz?
Yıl MÖ 248, 133. Olimpiyat Oyunları’nın yapıldığı yıl. Birçok insan oyunlara katılmak, etkinlikleri izlemek veya büyük kalabalıktan para kazanmak için Olympia’ya gider.
Helenistik dünyanın, Ortadoğu, Mısır ve İspanya’ya yayılmış Yunan yerleşimleriyle zirvede olduğu bir dönemdir. Her zamanki gibi dünyada siyasi sorunlar yaşanmaktadır; Roma, Kartaca’yla savaştadır ve Mısır ile Suriye arasında da büyük bir savaş çıkmak üzeredir. Ancak sıradan insanlar hâlâ mahsullerle, günlük işleriyle ya da Olimpiyat tacını kazanmakla meşguldür.

Acı Çeken Beden –
Dünyanın Yapımı ve Yıkımı
Elaine Scarry
Çevirmen: Bilge Demirtaş
Livera Yayınları, 2024
632 sayfa.
Elaine Scarry, ‘Acı Çeken Beden’de içerisinde yaşadığımız dünyanın hem yıkımında hem de yapımında rol oynayan acının dilinin peşine düşüyor.
Acı en dolayımsız duyudur. Göz her zaman bir imgeyi görürken, kulak her zaman bir sesi işitir. Peki, acının nesnesi nedir? Acı başkasına nasıl anlatılabilir? İşte ‘Acı Çeken Beden’in çıkış noktası tam da burasıdır: Tüm bu zorluklara rağmen acıyı ifade eden bir dil için duyulan ihtiyaç.
Scarry, işkence ve savaşta olduğu gibi acı veren aletleri, silahları ve taktikleri öne çıkararak acı çeken bedenin kendisini nasıl unutturduğunu gözler önüne seriyor. Gerek semavi dinlerin gerekse daha modern söylemlerin kurucu ve yıkıcı dili Scarry’ye göre daima acıyı ifade eden fakat bedeni göz ardı eden bu dil temelinde inşa edilmiştir.
