İran’da kadınların zaferi: Seçimi reformcu aday Pezeşkiyan kazandı

İran'da dini lider Hamaney'in halefi olarak gösterilen İbrahim Reisi'nin helikopter kazasında ölmesinden sonra yapılan seçimi reformcuların adayı Mesut Pezeşkiyan büyük farkla kazandı. İkinci turda seçime katılım reformcuların ümitlenmesiyle arttı.

Dünya 6 Temmuz 2024
Bu haber 3 ay önce yayınlandı

İran’da Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu da tamamlandı ve seçimi reformcu aday Mesut Pezeşkiyan kazandı. Bu zafer, başörtüsü takmadığı gerekçesiyle öldürülen Mahsa Amini için yapılan protestolardan sonra muhafazakar rejime karşı ümidini kaybeden değişim yanlısı reformcuların hiç değilse bir bölümünün seçimin ikinci turunda sandığa gidip oy vermesi sayesinde yaşandı.

İran’ın dini lideri Ali Hamaney’in ‘halefi’ olarak görülen ve muhafazakar kanadın en güçlü isimlerinden biri olan İbrahim Reisi’nin Mayıs ayında bir helikopter kazasında ölmesi sonrası yapılan erken seçimin ikinci turunda muhafazakar aday Said Celili ve reformcuların adayı Mesut Pezeşkiyan yarışıyordu. Dini lider Ali Hamaney gibi Azeri kökenli olan Pezeşkiyan 69 yaşında bir kalp cerrahı.

İlk turda seçime katılım çok düşüktü ve adaylardan hiçbiri seçilmek için gereken miktarda oy alamamıştı. Dün ikinci tur yapıldığında katılımın bir ölçüde arttığı ve yüzde 50’ye ulaştığı görüldü. Sayım sonuçlarına göre Pezeskiyan kullanılan 30 milyonu aşkın oyun 16,3 milyonunu alırken rakibi Celili 13,5 milyon oyda kaldı.

İran’da Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Pezeşkiyan’ın taraftarlarının önemli bölümünü kadınlar oluşturuyordu. İranlı kadınlar başlarını açma özgürlüğü istiyor.

İran’da Cumhurbaşkanı doğrudan halkın oyuyla seçiliyor ama İran’daki seçime demokratik demek de, adil bir seçim demek de kolay değil. Adaylar önce ayrıntılı bir elemeden geçiriliyor, ‘Koruyucular Konseyi’ adı verilen ve din adamlarından oluşan 12 kişilik bir heyet izin vermezse bir kişi aday olamıyor. 2021’de İbrahim Reisi’nin seçildiği seçimde bu heyet neredeyse bütün anlamlı muhalif ve reformcu adayları elemiş, o yüzden seçime katılım da son derece düşük kalmıştı.

İran’da gerçek yürütme yetkisi aslında dini lider Ali Hamaney’de, gerçek yasama yetkisi ise Meclis’te değil din adamlarından oluşan ve Ali Hamaney’in başkanlık ettiği ‘Velayeti Fakih’ adlı kurumda. Bu kurumun onaylamadığı hiçbir yasa yürürlüğe giremiyor, dini lider Ali Hamaney ise iç politikadan dış politikaya ve en önemlisi Devrim Muhafızları ordusuna kadar her şeye hükmediyor. Ancak yine de seçimle gelen Cumhurbaşkanı’nın da pek çok konuda etkili olma şansı var.

İran’da dini liderin ve din adamlarından oluşan Velayeti Fakih kurumunun gündelik siyasete bu denli yoğun müdahalede bulunması ve müdahalelerin çoğu zaman halktan tepki görmesi, bu ülkedeki reformcu hareketin temel varoluş nedeni. Ülke geçmişte de reformcu liderler, hatta reformcu din adamı liderler seçti ama ne dini lider Ali Hamaney’in ne de Velayeti Fakih kurumunun gücünde bir değişiklik olmadı. Bu da, reformcu harekete oy vermek isteyen seçmenlerin zaman içinde ümitsizliğe kapılmasına ve seçim sandıklarından uzak durmasına neden oldu. 2021’de reformcu kimseye aday olma izni verilmemesi bu ümitsizliği tırmandırdı.

Ama 2022 yılında Mahsa Amini adlı bir genç kadının başörtüsü takmadığı gerekçesiyle Ahlak Polisi tarafından öldürülmesi sonrası başlayan ve bir anda ülkenin dört bir yanını saran protestolar, reformcu hareketin yeniden ümitlenmesine neden oldu. Bu protestolar, İran’ın muhafazakar rejiminin hiç taviz vermemesi, onlarca kişiyi idama mahkum etmesi sonrasında bastırıldı.

Bu seçimin ilk turunda da benzeri bir ümitsizlik vardı ve bu ümitsizlik sandığa yansıdı. Ülkede 62,5 milyon seçmen var ama Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda 2o milyondan az kişi sandığa gidip oy kullandı. Ama bu turda reformcu aday Mesut Pezeşkiyan’ın birinci çıkması ve ikinci tura katılmaya hak kazanması, İranlı seçmenler nezdinde bir ölçüde ümit yaratmış gibi gözüküyor. Çünkü dünkü seçime katılım birden 10 milyon kişi birden artarak 30 milyona çıktı; Mesut Pezeşkiyan bu oyların 16,5 milyonunu aldı.

Kaybeden muhafazakar aday Said Celili kampanyası boyunca rejimin korunması sözü verdi.

Seçimden önce de sonra da ılımlı mesajlar veren Pezeşkiyan, ‘Ülkeyi birlikte yöneteceğiz, hepimiz İran’ız’ diyor ama seçim zaferi kutlamalarında, ‘Azınlığın yönetimi bitti, artık çoğunluk iktidarda’ demeyi de ihmal etmedi.

İran’daki bu seçim zaferi büyük ölçüde İran kadınlarının zaferi; çünkü kampanya boyunca Pezeşkiyan’ın etrafında çok sayıda kadın vardı.

Batı ile müzakereden yana reformcu Pezeşkiyan

69 yaşındaki Mesud Pezeşkiyan 5 kez Tebriz milletvekili seçildi. Mart 2024’teki meclis seçimlerinde 95 bin oyla Tebriz’den birinci sırada meclise girdi. 2021 yılında da Cumhurbaşkanı Adayı oldu ancak adaylığı AKK tarafından reddedilmişti. Pezeşkiyan bu seçimde AKK’den onay alan tek reformcu aday oldu. Eski Cumhurbaşkanları Muhammed Hatemi, Hasan Ruhani ve eski Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif gibi isimlerin desteğini alan Pezeşkiyan, seçim kampanyalarında, ülkedeki etnik ve mezhebi ayrımcılık ile zorunlu başörtüsü, internete erişim gibi sorunlara vurgu yaptı.

Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda şeffaf olacağı, rantçılık ve adam kayırmacılığıyla mücadele edeceği sözünü veren Pezişkiyan nükleer meselenin çözümü ve yaptırımların kaldırılması için başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere Batılı ülkelerle müzakere yolunu seçeceğini belirtti. Hasan Ruhani ve Cevad Zarif’in Pezeşkiyan’ı yoğun bir şekilde desteklemesi, muhafazakar cenahta “3’üncü Ruhani hükümetine hayır” şeklinde karşı propaganda yapılmasına sebep oldu.

Kendisi partili bir reformist olmayan Pezeşkiyan tartışma programlarında somut projelerden bahsetmedi, genelde dini lider Ali Hamaney’in çizmiş olduğu çerçeveyi merkeze alarak bir yönetim sergileyeceğini dile getirdi. Ekonomi ve toplumsal meseleler hakkında sorulan sorulara uzmanlarına soracağız şeklinde cevaplar verdi. Sık sık dini metinlere referans vermesi de oldukça dikkat çekti. Kampanya boyunca eski Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’in meydanlarda olması Pezeşkiyan’ın kazanması durumunda dış politikayı Zarif’e teslim edeceği yorumlarını da beraberinde getirdi. Ayrıca katıldığı bir tartışma programına Zarif ile birlikte çıkması da bu iddiayı doğrular nitelikteydi.

Uzlaşmaz ve Batı karşıtı Celili

Muhafazakâr cenahın adayı Said Celili ise rakibinin tam tersi bir profil çizmişti. Uzlaşmaz sert tutumu ile ön plana çıkan, İslam devrimi ilkelerine bağlı, dış politikada batı karşıtı olan Celili, aynı zamanda İran-Irak Savaşı gazisi. Celili, İlk kez Cumhurbaşkanı adayı olarak girdiği 2013 seçimlerinde yaklaşık yüzde 11 oy almıştı. 2021 Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki adaylığından ise İbrahim Reisi’nin lehine çekilmişti. Celili, Nükleer Anlaşma’ya muhalif olmasıyla ve başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerle müzakereye yönelik mesafeli tutumuyla biliniyor.

İran siyaset yelpazesinde muhafazakârların içindeki radikal tabanı temsil eden Celili’nin ikinci tura kalma şansı olmadığı düşünülüyordu. Bu nedenle muhafazakâr kesimin önemli isimleri ve basın yayın organları Kalibaf lehine çekilmesi yönünde son güne kadar kendisine baskı yaptı ancak Celili bu baskılara boyun eğmeyerek seçimden çekilmedi ve beklenenin üzerinde bir oy alarak seçimlerin ikinci turuna katılmaya hak kazanmıştı.

Önce İngiltere sonra İran: Havada değişim kokusu varÖnce İngiltere sonra İran: Havada değişim kokusu var

İran ikinci kez sandık başında: Anketler Reformist adayı işaret ediyorİran ikinci kez sandık başında: Anketler Reformist adayı işaret ediyor

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.