Film gibi bir öykü: 32 yıl sonra biyolojik anne-babasını ve kendi mezarını buldu

Nevşehir'de bir günlükken cami avlusuna bırakılan ve ardından evlatlık verilen Ayşe Neşeli 32 yıl sonra hem ailesini, hem de "Seni oraya gömdüklerini söylediler" denen kendi mezarını buldu. Biyolojik babası, annesinin eniştesi çıktı. Annesi ise ölmüş

Gündem 9 Temmuz 2024
Bu haber 3 ay önce yayınlandı

Sene 1992’ydi. ‘Yasak aşk’ sonucu dünyaya gelen Ayşe Neşeli bir günlüktü, cami avlusuna bırakıldı. Bir aileye evlatlık olarak verilen çocuk 12 yaşına geldiğinde kendisini evlatlık alan annesini kaybetti, peşinden evden kaçtı. Ancak polis onu kısa sürede bulup evlatlık alan babaya teslim etti. Ama tam o sırada polisle baba arasında geçen konuşmalardan kendisinin evlatlık olduğunu öğrendi. İşte o gün, biyolojik anne babasını bulmaya karar verdi.

Küçük çocuk büyüyüp 18 yaşına geldiğinde kendisini cami avlusuna terk eden gerçek anne babasını bulmak için araştırmaya başladı. Kendi çabalarından bir sonuç alamayınca özel bir televizyon kanalına çıkarak yardım istedi. Programa gelen ihbarda annesinin öldüğü söyleniyordu. Ayşe Neşeli yılmadı, mahkemeye müracaat ederek mezarı açtırdı. DNA testi sonucunda annesinin L.S. olduğu kesinleşince bu kez babasını aramaya başladı.

İddiaya göre babası, ölen LS ile o dönem yasak aşk yaşayan Ö.T. idi. Ö.T., Ayşe’nin biyolojik annesi olduğu kesinleşen L.S.’nin teyzesinin kocasıydı, yani eniştesiydi. Hukuk mücadelesinin ardından Ö.T.’nin DNA örneği alındı ve gerçek ortaya çıktı: Evet Ayşe’nin biyolojik babası Ö.T. idi.

Ayşe Neşeli aldığı bu sonucu adliye çıkışında ve oturduğu mahallede davul zurna çalarak kutladı.

Öldü diye mezarlığa gömmüşler

“Ben doğduktan sonra ailemden biri beni cami avlusuna bırakmış. Sonra da herkese, çocuk doğumdan sonra öldü, biz de mezarlığa defnettik demişler. Tüm ailem ve çevremizdeki herkes benim doğumdan sonra öldüğümü ve mezarlığa gömüldüğümü sanmış.

Gerçeği 12 yaşında öğrenmiş

Beni bir aile evlatlık edinmiş. Gerçek annem bildiğim üvey annem vefat edince evden kaçtım. Polisler beni üvey babama teslim ederken aralarında geçen konuşmadan üvey olduğumu öğrendim. Ailemi bulmak için daha çok küçük olduğum için hiçbir girişimde bulunmadım.

‘Önce ölen annemi buldum’

Gerçek ailemi bulabilmek için çok çabaladım, ancak hiçbir sonuç alamadım. En son bir özel televizyon kanalına çıkarak ailemi bulmak istedim. Gelen ihbar üzerine annemin L.S olduğunu öğrendim. Müracaatımla savcılık kararıyla mezar açıldı, DNA eşleşmesi yapıldı. Yapılan eşleşme pozitif geldi. Daha sonra babamı bulmak istedim. Tüm iddialar teyzemin eşi Ö.T.’yi gösteriyordu. Bu iddialar üzerine şikayetçi olarak DNA testi istedim. Bu testin sonucu da pozitif geldi. Bu sayede hem ölen anneme, hem de babama ulaşmış oldum.

Annemi bulduktan sonra yaptığım araştırmada annemin bir kızı olduğunu ancak doğumdan hemen sonra öldüğünü öğrendim. Aslında kendi mezarımı aramaya başlamıştım. Aile yakınları doğan çocuğu aile mezarlığına gömdüklerini söylediler. Bu sayede kendi mezarımı da bulmuş oldum.”

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.