İsrail-İran dalaşı: Netanyahu misillemeyi yaptı, Tahran ve Washington suskun
İsrail'de koalisyon hükümetindeki çatlak giderek belirginleşirken Savunma Bakanı Gallant, 7 Ekim saldırılarıyla ilgili olarak Başbakan Netanyahu dahil herkesin sorgulanması gerektiğini söyledi. Gallant kendisini de bu isimlere dahil etti.
7 Ekim 2023’te Gazze’de başlayan savaş devam ederken İsrail savaş kabinesinde istifalar sonrası ciddi çatlaklar yaşanmaya devam ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun kurduğu savaş kabinesi, iç anlaşmazlıklar ve politik baskılar nedeniyle sarsılmıştı. Özellikle eski genelkurmay başkanları Benny Gantz ve Gadi Eisenkot’un kabineden ayrılması, hükümet içindeki dengeleri bozmuş ve aşırı sağcı politikacıların daha fazla temsil talep etmesine yol açmıştı.
Gantz ve Eisenkot, savaşın gidişatı konusunda daha ılımlı bir yaklaşım sergileyen isimlerdi ve istifaları, Netanyahu’nun kabinesinde büyük bir boşluk yarattı. Bu istifalar Netanyahu’nun savaş stratejisine olan güvenin sarsıldığını ve kabinede birliğin sağlanamadığını gösterdi. Netanyahu’nun Haziran ayı ortasında kabineyi dağıtma kararı İsrail genelinde büyük protestolara neden olmuştu. Kudüs’te binlerce kişi sokaklara dökülerek Netanyahu’yu ve hükümetini protesto etmiş, Gazze’deki rehinelerin serbest bırakılmasını ve yeni seçimlerin yapılmasını talep etmişti.
Savaşın başlamasından bu yana Gazze’deki çatışmalar şiddetlenerek devam ediyor. İsrail’in hava saldırıları sonucunda binlerce Filistinli hayatını kaybederken bölgede insani kriz derinleşiyor. İsrail, Hamas’ın askeri kapasitesini yok etmeyi amaçlarken, sivillerin büyük zarar gördüğü ve uluslararası toplumdan yoğun eleştiriler aldığı bir süreç yaşanıyor.
Bu gelişmeler Netanyahu hükümetinin savaş yönetiminde karşı karşıya kaldığı zorlukları ve iç politikadaki kırılganlığı gözler önüne seriyor. İsrail toplumunda hükümetin savaş stratejisine karşı artan bir memnuniyetsizlik bulunuyor ve Netanyahu’nun liderliği tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Hal böyleyken bir ses de Savunma Bakanı Yoav Gallant’tan geldi. Gallant yaptığı açıklamada, 7 Ekim Hamas saldırısındaki başarısızlıklarla ilgili bir devlet soruşturması açılması çağrısında bulundu ve bu soruşturmanın kendisi ve patronu Netanyahu’yu da kapsaması gerektiğini söyledi.
Gallant bu açıklamaları koalisyon hükümeti iç çekişmeler nedeniyle zaten gergin olan Netanyahu’nun da katıldığı yeni subayların mezuniyet töreninde yaptı.
İsrailli bakan devlet soruşturmasının “tarafsız olması gerektiğini” savunarak “Hepimizi, karar vericileri ve uygulayanları, hükümeti, orduyu ve güvenlik kurumlarını kapsaması gerektiğini” ifade etti. Gallant kalabalığın alkışları arasında “Beni, savunma bakanını, başbakanı soruşturmalı” dedi.
Netanyahu, İsrail’i hazırlıksız yakalayan ve Gazze’deki savaşın fitilini ateşleyen 7 Ekim saldırısıyla ilgili bir devlet soruşturması açılması yönündeki geçmiş çağrıları reddederek, yaşananlarla ilgili incelemelerin savaş sona erdikten sonra yapılması gerektiğini söyledi.
İsrail’de geniş bir yetkiye sahip olan ve bulguları önem taşıyan bir devlet soruşturma komisyonu kurulmasına sadece hükümet karar verebilir. Komisyon üyelerini Yüksek Mahkeme Başyargıcı seçer.
Gallant daha önce de Netanyahu ile ters düşmüştü. Geçen yıl hükümetin Yüksek Mahkeme’nin yetkilerini kısıtlama planlarına karşı ülke çapında aylarca süren protestoların ardından Gallant, önerilen yasanın iptal edilmesi gerektiğini söylemiş ve kamuoyundaki tartışmanın ulusal güvenliğe zarar verebileceği uyarısında bulunmuştu.
Netanyahu daha sonra kendisini derhal görevden alarak on binlerce İsraillinin Gallant’a destek için sokaklara dökülmesine neden olmuştu. Deneyimli başbakan sonunda yumuşamış ve Gallant işine devam etmişti.
Gallant o zamandan beri Netanyahu ile Gazze stratejisi konusunda çatışıyor. Bu durum Likud partisinin bazı üyelerinin Gallant’ın görevden alınması çağrısında bulunmasına yol açıyor.
Gazze’de savaş, Hamas öncülüğündeki Filistinli örgütlerin 7 Ekim’de İsrail’in güneyine düzenlediği ve çoğu sivil binden fazla kişinin ölümü, 5 bin 132 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan saldırının ardından patlak verdi. Militanlar ayrıca yaklaşık 250 rehine ele geçirdi; İsrail’in tahminlerine göre bunlardan 128’i Gazze’de kaldı, 36’sı öldü.
Gazze’de Hamas’a bağlı Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail’in askeri misillemesi çoğu sivil ve birçoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 38 bin kişinin ölümüne neden olurken, İsrail kuşatması korkunç gıda kıtlığı ve kıtlık tehdidini de beraberinde getirdi. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu ise Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 240’ı karadan işgal sürecinde olmak üzere en az 580 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023’te dört günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan ‘insani ara’da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı.
Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında en az 400 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ve Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten beri yaşanan çatışmalarda en az 300 Hizbullah mensubu ve 50’den fazla Lübnanlı sivil, 40’ı aşkın Filistinli örgüt mensubu ile 6 İsrailli sivil ve 11 asker öldü.