Wagner silahlarını teslim etti, CIA direktörü ile Rus istihbarat şefi isyandan altı gün sonra görüşmüş
CIA ve MI6 istihbarat teşkilatlarının başkanları tarihte ilk kez halka açık bir etkinlikte yan yana oturarak dünyanın hallerini konuştu. Gündemleri Ukrayna ve Gazze savaşı olan başkanlar teşkilatlarının ortak hareket edeceği mesajını verdi.
Amerikan istihbarat teşkilatı CIA ile İngiliz istihbarat teşkilatı MI6’in başkanları tarihte ilk kez kamuoyu önünde bir araya geldi. İki istihbarat başkanı cumartesi günü Londra’da buluşup son gelişmeleri değerlendirdi. Her ikisi de Ukrayna’nın Rus toprağı Kursk’u işgalini överek sürpriz saldırının Rus ordusundaki zayıflıkları ortaya çıkardığını söyledi. İstihbarat başkanlarına göre iki buçuk yıldır süren savaşta böyle bir adım atılması savaşta “oyunu değiştirmeye” yönelik “gözü pek” bir girişimdi.
Aslında iki istihbarat başkanının bir araya geldiği ortam hiç de alışıldık bir ortam değildi. Financial Times’ın her yıl düzenlediği, genelde şampanya tadım çadırlarının olduğu ve “Et yemeyi nasıl meşrulaştırabiliriz?” gibi konularda panellerin düzenlendiği bir festivalde yan yana oturmuş, teşkilatlarının karşı karşıya olduğu istihbarat meseleleri hakkında sohbet ediyorlardı nihayetinde.
“Kursk saldırısı önemli bir taktiksel başarıdır” diyen CIA Başkanı William J. Burns böylece Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “Rusya’nın Ukrayna’yı dümdüz edeceği” ve Batı içindeki bölünmelerden faydalanarak barış şartlarını dikte edeceği yönündeki söylemine “darbe vurulduğunu” söyledi. MI6 Başkanı Richard Moore da “Ukraynalıların oyunu değiştirme çabaları oldukça gayet cesurca ve cüretkâr. Bence hikayeyi bir aşamaya kadar değiştirebildiler” dedi. Bununla birlikte ikisi de Kursk taarruzunun savaşın gidişatını değiştireceğini öne sürmekten kaçındı. Rus birlikleri Moore’un deyimiyle Ukrayna topraklarındaki “pirus” yürüyüşünü sürdürdü.
Hem Moore hem de Burns, İran’ın Rusya’ya balistik füze yollaması gibi yeni gelişmeler konusunda uyarı yaparak, böyle bir şeyin “büyük bir tırmanmaya işaret edeceğini” söyledi. Amerikan gazetesi Wall Street Journal birkaç gün önce İran’ın Rusya’ya balistik füze verdiğini yazmıştı. Buna göre füzelerin ne zaman gönderildiği bilinmiyor ama Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski cuma günü Almanya’daki Ukrayna Savunma Temas Grubu’nun toplantısında müttefiklerinden daha fazla hava savunma sistemi istedi.
Kamuoyuna açık bu bir araya gelişi, istihbarat başkanlarının CIA ve MI6 arasındaki işbirliğini göstermeye çalıştığı şeklinde yorumlanabilir. Zira konuşmaları sırasında iki teşkilatın savaştan önce Rusya’nın Ukrayna’yı işgal planlarını paylaşmasını bir örnek olarak gösterdiler. Burns istihbarat başkanlığından önce dışişleri bakan yardımcılığı ve Rusya büyükelçiliği yapmış, Moore ise Türkiye’ye büyükelçi olarak atanmasından önce uzun süre istihbarat yetkilisi olarak çalışmıştı. Dolayısıyla iki başkanın konuşması da kimi zaman istihbarat kimi zaman da diplomasi odaklıydı.
İki başkan yan yana gelmekle kalmadı, Financial Times için ortak makale de kaleme aldı. Ortak yazıda “Uluslararası dünya düzeninin, yani barış ve istikrarı sağlayan, yaşam standartlarını, fırsatlarını ve refahı artırmayı sağlayan dengeli sistemin, Soğuk Savaş’tan bu yana hiç görmediğimiz bir şekilde tehdit altında olduğuna şüphe yok” dendi. İki başkanın burada “uluslararası dünya düzeni”nden kastı bariz Avrupa ve Amerika’nın ağzının tadının kaçması esasında. Çünkü uluslararası dünya düzenini anlatırken saydıkları şeyler Soğuk Savaş’tan sonra savaşın dinmediği Ortadoğu ve Afrika gibi ülkeler için bir anlam ifade etmiyor.
İsrail ve Hamas arasında rehinelerin serbest kalmasını sağlayacak ateşkes görüşmelerine aktif bir şekilde katılan Burns ABD’nin gelecek günlerde ayrıntılı bir anlaşma teklifi sunmayı planladığını belirtmekle birlikte başarı olasılığından çok bahsetmedi. Aslında ateşkes metninin yüzde 90’ının hem İsrail hem de Hamas tarafından kabul edildiğini söyleyen Burns sorunun yüzde 10’luk kısımda çıktığını söyledi: “Yüzde 10’luk son kısmın öyle olmasının bir nedeni var. Çünkü yapılması en zor kısım o. Metnin o kısmı her iki tarafın liderlerinin de artık yeter demeye hazır olup olmadığı sorusuna dayanıyor.”
İşçi Partisi’nin yönetimi altına giren İngiltere, Gazze savaşı konusunda ABD’den ayrıldı. Starmer hükümeti silahların insancıl hukuku ihlal edecek şekilde kullanılabileceği sonucuna varan hukuki incelemeyi gerekçe göstererek, geçen hafta bazı silahlarını İsrail’e gönderme sürecini askıya aldığını duyurdu. Öte yandan Ukrayna savaşında İngiltere ABD’den çok daha gözü pek bir tavır takınıyor. İngiltere Storm Shadow füzelerinin Rusya içindeki askeri hedefleri vurmasına olumlu baktıklarını gösteriyor. Oysa ABD Başkanı Joe Biden, savaşın daha da genişleme tehlikesini sıkça hatırlatıyor.
Burns ve Moore bu görüş farklılıklarını konuşmak yerine Putin gibi ortak düşmanlara odaklandı. Moore Rusya’nın Avrupa ülkelerini daha da pervasızca hedef alan sabotajlar yürüttüğünü söylerken, Burns de CIA’nin Meksika’daki Rus ajanları tehdidine odaklandıklarını anlattı. Buna göre ABD’ye yasadışı göçü teşvik edenler de Meksika’daki bu Rus ajanlar.