2024 yardım çalışanları için en ölümcül yıl olabilir: Sebep çatışan tarafların insani hukuka uymaması

Yıl sonuna üç ay var ancak şimdiden 187 yardım personeli hizmet verdikleri bölgelerde öldürüldü. Öldürülenlerin büyük kısmı yerli halktan. Kurumlar önlem alsalar bile çatışan tarafların insancıl hukuka uymaması nedeniyle ölümlerin arttığını söylüyor.

Dünya 10 Eylül 2024
Fotoğraf: AA

Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) Genel Sekreteri Jagan Chapagain bu yıl neredeyse her hafta görev başındayken öldürülen yardım çalışanlarının ailelerine taziye mektubu göndermek zorunda kaldı. Sudan’da rapor yazmak için veri toplarken vurulan bir gönüllü, Batı Şeria’da yaralı sivilleri tahliye ederken vurulan sağlık görevlisi ve Etiyopya’da hastaneye giderken aldığı kurşun yarasıyla hayatını kaybeden ambulans şoförü… Bunlar Chapagain’in yılbaşından bu yana andığı 28 personel ve gönüllüden sadece birkaçı.

Ağustos ayı sonu itibariyle kriz bölgelerine gıda, su ve tıbbi malzemelerin ulaştırılmasında kritik rol oynayan 187 yardım çalışanının öldürülmesi 2024 yılını muhtemelen yardım çalışanları için en ölümcül yıl haline getirdi.

Bir önceki sene hayatını kaybedenlerin sayısı 280 iken 2022’de ölenlerin sayısı 118’di. Geçen yılki ölümlerin büyük kısmı Gazze, Sudan ve Güney Sudan’da meydana geldi. Yine ölenlerin büyük kısmını güvenlik, eğitim ve koruma konusunda uluslararası yardım çalışanlarıyla eşit şartlara sahip olmayan yerel sağlık çalışanları oluşturuyor.

Yerel personelin suçu ne?

Yardım kuruluşu Tearfund’un Doğu ve Orta Afrika Bölge Başkanı Hebdavi Kyeya İngiliz gazetesi The Guardian’a evine dönememekten korktuğunu söyleyerek “Yerel yani kendi ülkelerinde çalışan yardım çalışanları en çok elini taşın altına koyanlar. Ancak hikayeleri uluslararası medyada çoğunlukla yer almıyor ve katillerinden hesap sorulmuyor. Çünkü o katilleri durdurma gücüne sahip olanlar kafalarını başka tarafa çeviriyorlar. Hayatlarımızı tehlikeye attığımızı bilerek bu işi yapıyoruz. Ailelerimizi en kötü ihtimale hazırlıyoruz” dedi.

Kyeya, haziran ayında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren Tearfund konvoylarından birinin ateşe verilmesi sonucu iki meslektaşını kaybettiğini anlatıyor. Ekibin 12 üyesi kaçmayı başarmış. Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin Sudanlı iki şoförü aralık ayında uğradıkları silahlı saldırıda vurularak öldürülürken, IFRC de Gazze’de Filistinli 21 ekip üyesini kaybetti.

Uluslarası STK Güvenliği Örgütü’nün saha programları başkanı Tomas Muzik ülkelerine hizmet eden yardım çalışanlarının ölü sayısının daha yüksek olmasının nedenini pek çok yardım kuruluşunun personel istihdam ederken yerel halkı tercih etmesi olarak açıklıyor. Bunun sebebi de yerel halkın çevreyi ve toplumu yabancılardan daha iyi tanıması. Bu düşüncenin bir parçası olarak Uluslararası Kurtarma Komitesi personelinin yüzde 98’ini yereller oluşturuyor. Kızılhaç ve Kızılay’ın 16 milyon gönüllüsü de hizmet ettikleri topluluğun bir parçası.

Ancak World Vision’ın insani yardım başkanı Jeff Wright güvenlik eğitimi ve brifinglere ulaşmak konusunda iki grup arasında eşitsizlikler olduğunu söylüyor. Mesela uluslararası yardım çalışanları ortalık “çok hararetlenirse” tahliye edilebiliyorken yerel çalışanların böyle bir şansı olmuyor. Taliban 2021’de Kabil’i ele geçirdiğinde uluslararası yardım çalışanları ülkeden ayrılırken yerel yardım çalışanları geride kaldı ve Taliban’ın hedefi haline geldi. Kyeya “Başka bir ülkenin pasaportuna sahip olmadıkları için yerel yardım çalışanlarının canı daha az değerli olmamalı” diyor.

Önlemler alınsa bile güvenlik sorunu sürüyor

Sorun sadece ölmek de değil, taciz ve yaralanmalar da bir sorun. Bu yıl şimdiye kadar 68 yardım çalışanı kaçırıldı, 101’i yaralandı. Yardım çalışanlarını hedef alan saldırılar hakkında veri toplayan bir STK olan Insecurity Insight’ın Başkanı Christina Wille uluslararası meslektaşlarının kaynaklarından yoksun olmalarına rağmen ulaşılması zor bölgelere genelde yerel çalışanların görevlendirilebildiğini söylüyor. “Wille “Uzun lafın kısası, kötü uygulamalar esasen yapısal. Bazı yardım çalışanlarına kaynak sağlanamadığı için iyi uygulamalar yapılamıyor” diyor.

Ayrıca daha fazla kaynağa sahip olmaları uluslararası STK’ları her zaman avantajlı duruma getirmiyor. Bir yardım görevlisi olan Steve Dennis Kenya’da yetersiz güvenlik önlemleri nedeniyle kaçırılıp vurulduktan sonra eski işvereni Norveç Mülteci Konseyi’ne ihmalkarlık nedeniyle 2015’te dava açmıştı.

Chapagain her şey doğru yapıldığında bile güvenlik sorunu olmasının nedeninin, normalde savaş bölgesinde yardım çalışanlarına zarar verilmemesini önceleyen uluslararası insani hukuka uyulmamasını gösteriyor. Wille “Çatışma taraflarının güvenlik garantisi verdiği pek çok olay var ama yine de korkunç olaylar meydana geliyor.” Mesela nisan ayında World Central Kitchen çalışanlarından altısı, İsrail tarafından öldürüldü. Oysa bu çalışanlar İsrailli yetkililerle koordineli bir şekilde yardım taşıyordu.

Sonra Kızıl Haç’ın Etiyopyalı ambulans şoförü de ocak ayında öldürüldüğünde aracında yardım çalışanı olduğunu gösteren bir amblem vardı. Chapagain, Kızıl Haç ambleminin eskiden koruyucu etkisinin güçlü olduğunu ama şimdi bunun esamesinin bile okunmadığını söylüyor.

Yardım çalışanları tüm bu tehlikenin ortasında hayatını ortaya koymayı sürdürüyor. Birleşmiş Milletler dünyada 362 milyon insanın yardıma muhtaç olduğunu tahmin ediyor. Bunun rekor bir sayı olduğunu söylemeye bilmem gerek var mı?

Uluslararası insani hukukun ihlal edilmesi savaş suçu olarak kabul ediliyor ama ulusal düzeyde bir kovuşturma olması epey zor. Saldırıya uğrayan yardım çalışanlarına ücretsiz hukuki destek veren Law Action Worldwide, küresel tepkinin çoğunlukla BM Güvenlik Konseyi kararlarına, kınamalara ve neredeyse hiçbir caydırıcılığı olmayan öfke ifadelerine odaklı olduğunu söylüyor. Chapagain “Açıkçası dünya olanların farkında değil. Fark etseler bile ölümler sürüyor” diyor.

İnsani yardım konvoylarını vuran İsrail, çocuk felci aşılaması için bombardımana 'ara' verecekİnsani yardım konvoylarını vuran İsrail, çocuk felci aşılaması için bombardımana ‘ara’ verecek

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.