Performans sanatının kraliçesi Marina Abramovic şu sıralar Çin'deki ilk sergisinin heyecanını yaşıyor. Ama keyfi yerinde... 100 yaşına kadar yaşamak istiyor, Trump'tan daha ünlü olduğunu biliyor ve tüm bunlar ona harika hissettiriyor.
Performans sanatı denince akla gelen ilk isimlerden biri Marina Abramovic. Öyle ki sanat dünyası 1946 doğumlu Sırp sanatçıya “performans sanatının büyükannesi” diyor. Yarım asırlık kariyeri boyunca unutulmaz performanslara imza attı, dünyayı dolaştı. Onun kariyeri bir anlamıyla performans sanatının tarihi.
Abramovic yıllarca performans sergilemiş, sınırlarını zorlamış, bedeninin gücünü ve kırılganlığını, sakatlama, bıçaklama ve ateşle keşfetti. Birlikte çalıştıkları ve aynı zamanda sevgilisi olan Alman sanatçı Ulay ile kafa kafaya çarpışmalar gerçekleştirmiş, tekrar tekrar çıplak bir şekilde birbirlerine çarpmış ve saçlarıyla birbirlerine bağlanmışlardı. Ancak Abramović’e vaftiz annesi statüsü kazandıran ve sadece kendisi için değil, performans sanatı için de yepyeni bir izleyici kitlesi bulan ‘The Artist Is Present’tı. Hani şu sanatçının bir sandalyede oturup insanların karşısına gelip istediklerini yaptıkları, imzası haline gelen performans…
Abramovic şimdilerde New York’un kuzeyindeki kır evinde yaşıyor. Çin’de açılan bir sergisinin heyecanı var üstünde. Sanatçı hayatı, kariyeri ve sanat hakkında The Guardian‘a konuştu. Sohbet boyunca 100 yaşına kadar yaşamayı istediğini de itiraf etti, ABD başkan adayı Trump’tan daha fazla insana ulaşabildiğini söyledi.
Takvimler 1983’ü gösterirken Abramovic ve Ulay nihai işbirliklerini duyurdu: ‘The Lovers’. İkili Çin Seddi’nde yürüyen ilk insanlar olmayı istiyorlardı. Karşı uçlardan tek başlarına yola çıkarak ortak bir noktada buluşacak, evleneceklerdi. Fakat başta izin alamadılar, birçok sorunla karşılaştılar ve nihayet beş yıllık bir gecikmeyle de olsa performanslarını sergilemeye hazırdılar. Bu kez de ilişkilerinde kriz çıktı. Ulay’ın Abramovic’i aldattığı ve hamile olan diğer kadınla evleneceği ortaya çıktı.
İkilinin ilişkileri bitmişti ama bu performanslarını tamamlamalarına engel olmadı. Abramovic ve Ulay 30 Mart 1988’de Çinliler tarafından Uyuyan Ejderha olarak bilinen Çin Seddi’nin her iki ucundan yürüyüşe başladı. Altı bin kilometrelik yolu 90 günde yürüdüler. Ancak buluştukları nokta aynı zamanda ayrıldıkları nokta oldu. Sanatçılar 2010 yılında yine bir Abramovic performansına kadar bir daha bir araya gelmemişti. Modern Sanat Müzesi (MAM) Şangay sanatçının Çin Seddi’ndeki performansına odaklanan Marina Abramovic: Enerjiyi Dönüştürmek adlı bir sergiye ev sahipliği yapacak. Sergi 28 Şubat 2025’e kadar ziyaretçilerini ağırlayacak.
Abromovic, Vladimir Putin ve diğer politikacıları sert bir şekilde eleştiriyor, ancak Çin hakkında hiçbir şey söylememeye dikkat ediyor. Bunu da şöyle açıklıyor: “20 yıldır Çin’de çalışmalarımı sergilemeye çalışıyorum. Bu süre boyunca birçok farklı müze gelmemi istedi. Bir teklif gönderiyorum, kabul ediyorlar, teklifler hükümete gitmek zorunda ve hükümet her seferinde çıplaklık veya başka bir şey yüzünden hayır diyor; çok fazla kısıtlama var.”
İşin magazin kısmına gelirsek… Ulay 2020’de öldüğünde barış içinde olduklarını söylüyor sanatçı: “İlişkimiz büyük bir aşk hikayesiydi. Zordu, cehennemdi; iyi olduğunda iyiydi, kötü olduğunda kötüydü. Beni dava etti, kazandı… Ondan nefret ettim. Sonra tekrar karşılaştık. Onu affettim.”
Abromovic enerji dolu olduğunu ve 77 yaşında her zamankinden daha çok çalıştığını söylüyor. Kasım ayında yeni bir diz ameliyatı geçirmesi gerekebilir, ancak yavaşlama veya çalışmayı bırakma planları yok: “Bu bana amaç veren bir şey. Mezarda kalıp hiçbir şey yapmamak için bolca zaman var. Emeklilik fikri korkunç, biliyorsunuz: televizyonun önünde oturup ölmeyi beklemek. Ben bu değilim. 100 yaşına kadar yaşamak istiyorum. Çünkü biliyorsunuz, Louise Bourgeois 100 yapamadı , Georgia O’Keeffe 100 yapamadı. 100 yaptıktan sonra gerçekten saygı görüyorsunuz – herkes size yeni gözlerle bakıyor.”
Sanatçı gerçek bir rock yıldızı. Tasarımcı arkadaşı Riccardo Tisci tarafından CND barış sembolü olarak giydirilen Tisci, Pyramid sahnesine çıktı ve yedi dakika sessizlik talep etti, savaş ve şiddete karşı harekete geçmek için pozitif enerjiyi kullandığı bir performans sergiledi. “Glastonbury ile gurur duyuyorum. Herkes bana bunun intihar olduğunu, aklını mı kaçırdın, insanlar mantar ve uyuşturucu kullanıyor, 275.000 insanı yedi dakika boyunca nasıl sessiz bırakabilirsin diyor. Risk almak zorundaydım, gerçekten aldım. Büyüleyiciydi, inanılmazdı. Ve sadece oradaki insanlarla da sınırlı kalmadık, performans neredeyse bir milyar izleyiciye ulaştı. Size verileri gönderebilirim. Bu ne demek biliyor musunuz; Trump’tan bile fazla..”
Marina Abramovic “Papa’dan da mı ünlüsünüz” sorusuna da mütevazı ama bir o kadar gerçekçi bir cevap verdi: “Bazı ülkelerde korumam olmadan yürüyemiyorum. İtalya’da kadınlar sokağa koşup bana sadece tutabileceğim bir bebek veriyor. Dürüst olmak gerekirse seviliyorum, doğru, gerçekten harika hissettiriyor.”