İstanbul’un ve Türkiye’nin en büyük uluslararası sanat fuarı olan Contemporary Istanbul bu yıl 19. edisyonuyla başladı. Tersane İstanbul'daki fuarın çok sayıda sürprizi var. Picasso ve Dali’den müthiş fotoğraflarını sergileyen Cem Adrian’a kadar.
Sanat başkaldırıdır, sanat günceldir, sanat siyasidir, sanat tepkidir, sanat güçtür.
Dün Contemporary İstanbul’un ön gösterimindeydim. Fuar alanını gezerken sanatçıların ürettiği eserlerin aslında dünyanın ve ülkenin gündeminden çok farklı olmadığını bir kez daha hissettim.
Mesela Erdil Yaşaroğlu’nun İstanbul’da ilk kez sergilenen Sokak Köpeği adlı 9 metrelik dev heykelini görünce göz göre göre ölüme yollanan hayvanları hatırlıyorsunuz. Erdil Yaşaroğlu eseri için “yüzyıllardır birlikte sevgiyle yaşadığımız sokak hayvanlarını onurlandırmak, onların varlığını unutanlara, görmezden gelenlere hatırlatmak için yaptım” diyor. İşte bu tam da Türkiye gündemi değil mi?
Ayla Turan’ın bir şemsiye altına girmiş birbirine sıkı sıkı sarılmış çocuklardan oluşan ‘Güneşi Beklerken’’ adlı heykelini görünce, kötülerden ve kötülüklerden koruyamadığımız çocuklar aklınıza geliyor. O çocukları alıp kurtarmak istiyorsunuz.
Fuarın sürprizlerinden biri Cem Adrian’ın eserleri, yüzleri birer cinsel objeye dönüşmüş portreler bunlar. Fotoğrafların altında Cem Adrian ismini görünce bildiğimiz Cem Adrian mı diye sormadan edemedik. Oldukça çarpıcı fotoğraflar! Vajina suratlı bir kadın ve anüs suratlı bir erkek. Cem Adrian’ın 25 Ekim’de yayınlanacak 20. sanat yılını kutladığı Mücevher albümünden sonra bir başka sürprizi de bu olmalı!
Bu yıl 19. edisyonu düzenlenen Contemporary İstanbul’un arkasındaki vizyoner isim, Ali Güreli, bu yıl da fuarı global sanat dünyasının en önemli buluşma noktalarından biri haline getirmiş. Akbank’ın sponsorluğunda gerçekleştirilen fuar, sanat ve kültürün finansal destekle nasıl güçlü bir şekilde birleşebileceğinin güzel bir örneğini sunuyor.
Akbank Sanat, Hasan Bülent Kahraman küratörlüğündeki Oyun Oyunu Bozar adlı sergiyle fuarda, Genco Gülan’ın mitolojiden esinlenerek çikolata ile yarattığı heykelinin adı Ayın Karanlık Yüzü, Akbank Sanat’ın diğer sanatçısı ise Mehmet Ali Uysal’ın eserinin adı ise Batık.
Okul arkadaşım Ali Alışır’ın Rusya’nın ilk özel müzesi Erarta’da temmuz ayında açtığı In Motion adlı sergisi 10 Kasım 2024’te sona erecek ama en yeni işlerini fuarda görebilirsiniz.
Yazımın başında sanat bizim gibi, Türkiye gibi demiştim Esra Gülmen’in Ne Seninle Ne Sensiz, adlı eseri İstanbul’a adanmış bir eser, her gün lanet ettiğimiz ama uzak olunca da hep özlem duyduğumuz şehir.
Contemporary İstanbul’un, içinde olduğumuz çağın belirsizliklerine rağmen sanatın birleştirici, iyileştirici ve dönüştürücü gücünün soft power/yumuşak güç haline gelmesinde katkısı tartışmasız.
Bir kentin sanat ile yeniden canlandırılmasına verilen örneklerden biri İspanya’nın Bilbao şehridir. Bilbao Etkisi denilen bu kavram, bir kentte sanatın yarattığı ortamın gücünü anlatır. Yaratılan bu alanda kültürün yanı sıra aynı zamanda bir turizm alanı ve dolayısıyla bir çekim merkezi oluşur. Bilbao’daki Guggenheim Müzesi’nin kente getirdiği bu çekim alanı sanat, turizm ve finans açısından yepyeni bir katman oluşturdu. Benzer bir etkiyi Dubai, Riyad, Abu Dabi gibi Arap şehirlerinin sanatta aldığı ivmede de görüyoruz. Mesela bu yıl Bilbao Guggenheim’ı tasarlayan mimar Frank Gehry tarafından yapılan Abu Dabi Guggenheim açılacak. Arap dünyası Louvre Abu Dabi, Art Dubai gibi girişimlerle kendilerine sanatta bir alan açtılar ve sanatın gücünü kullandılar.
Peki İstanbul neden sanatın bu gücünü kullanmasın? İstanbul’un Başkanı Ekrem İmamoğlu buna hazır, fuar alanını gezerken sanata ilgisinin üstünkörü olmadığını yakından gördüm.
Yatırımcılar ve sanatseverler de buna hazırsa artık fikirlerin gerçeğe dönüşüp İstanbul için harekete geçme zamanı! Öğrendiğime göre İstanbul’un sanat ve festivaller şehri olması için Ali Güreli ve İBB el ele verecekler.
CI 19 ile Tersane İstanbul’da 14 ülkeden 53 galeri var. Bu yıl konuk ülke İspanya, fuarın bir başka sürprizi İspanyol sanatçılar Pablo Picasso, Salvador Dali ve Joan Miro’nun eserleri de fuarda yer alıyor.
İspanyolca konuşulan ülkeler ve Latin Amerika ülkelerini kapsayan “Spain & Latin America Focus” bölümü, Madrid Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Kültürel İlişkiler Departmanı ve İspanya’nın Türkiye Büyükelçiliği tarafından destekleniyor. Bu alan Born in Seventies, 70’li yıllarda doğan İspanyol sanatçıların eserlerinden oluşuyor.
Marc-Olivier Wahler küratörlüğündeki “The Yard” Açık Hava Heykel Sergisi’nin 4. edisyonu ve birçok farklı disiplinde uzman isimlerin yer alacağı konuşmalarla CIF Dialogues panel programı yer alıyor.
Contemporary İstanbul bugün başladı 27 Ekim 2024 tarihine kadar açık olacak.
1 Aralık 2024 - 16. Yüzyılda bir papaz, 21. yüzyılda bir papazın kızı Avrupa tarihini değiştirdi
17 Kasım 2024 - Bu gemiyi birlikte yüzdüreceğiz
10 Kasım 2024 - Nuri Şahin Beşiktaş’a transfer olsa kimin takım arkadaşı olacaktı?
3 Kasım 2024 - Hangi sergi daha açılmadan 32 bin bilet sattı?