Standard & Poors (S&P), Türkiye’nin uzun vadeli kredi notunu 'B+’dan 'BB-‘ye yükseltti, görünüm durağan. S&P böylece Türkiye’nin kredi notunu bu yıl ikinci kez artırdı. S&P, gelecek yıl asgari ücret artışı için de uyardı: Yüzde 30'u aşmayın.
Türkiye’de 2023 Mayıs’ında yapılan seçimleri sonrası ekonomide geleneksel ortodoks politikalara geçilmesi sonrası dünyanın bakışı değişmeye başlamıştı. Türkiye’nin kredi notu 12 yıl aradan sonra ilk kez bu yıl mart ayında Fitch tarafından artırılmıştı. Fitch Ratings martta Türkiye’nin kredi notunu ‘B’den ‘B+’ya yükseltirken, not görünümünü de ‘pozitif’e çevirmişti. Bunu mayısta Standard and Poor’s’un (S&P) yaptığı artırım izlemiş ve kredi notu ‘B’den ‘B+’ye çıkmıştı. Kredi derecelendirme kuruluşu not artışına ilişkin açıklamasında gelecek iki yıl içinde portföy girişlerinin artacağını, cari açığın daralacağını, enflasyonun düşeceğini öngörmüştü. Temmuzda da Moody’s, Türkiye’nin kredi notunda 11 yıl sonra artışa gitti ve ‘B3’ten ‘B1’e yükseltti. İki kademe birden artış Türkiye için bir ilk olmuştu. Eylülde yine Fitch Ratings, Türkiye’nin kredi notunu ‘BB-‘ye yükseltti, görünümünü ise pozitiften durağana çekti. Beklenti, görünümün pozitif olarak korunmasıydı.
Son olarak dün S&P, Türkiye’nin kredi notunu bu yıl içinde ikinci kez arttırıp ‘B+’dan ‘BB-‘ye yükseltirken, kredi notu görünümünü ‘durağan’ olarak belirledi. Ülkenin ‘B’ olan kısa vadeli kredi notunun da teyit edildiği belirtildi.
Açıklamada, Merkez Bankası’nın (TCMB) sıkı para politikası duruşunun, Türk yetkililerinin lirayı istikrara kavuşturmasına, enflasyonu düşürmesine, rezervleri yeniden inşa etmesine ve finansal sistemi dolarizasyondan arındırmasına olanak sağladığı anlatıldı.
Türkiye’nin dünyanın geri kalanıyla arasındaki tasarruf açığının daraldığı belirtilen açıklamada, bu durumun cari açığın gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranında 2022’den bu yana kaydedilen yaklaşık 4 puanlık düşüşte görüldüğü açıklandı.
Görünümün, yetkililerin halen yüksek olan enflasyonu düşürme, çalışanların ücret beklentilerini yönetme ve Türk ekonomisini yeniden dengeleme konusundaki iddialı planlarına yönelik gelecek 12 aydaki dengeli riskleri yansıtacak şekilde ‘durağan’ olduğu belirtildi.
S&P’nin açıklamasında, enflasyonun tek haneli seviyelere indirilmesi, Türk lirasına ve daha geniş anlamda yerel sermaye piyasalarına olan uzun vadeli güvenin yeniden tesis edilmesi konusunda daha fazla ilerleme kaydedilmesi halinde notun yükseltilebileceği belirtildi.
Açıklamada ücret belirlemede artış oranının hükümetin 2025 yıl sonu enflasyon hedefi olan yüzde 17 yerine, yaklaşık yüzde 44 olan 2024 enflasyon oranına endekslenmesinin enflasyonla mücadele programı için bir risk olduğuna işaret edildi.
Ücret anlaşmasının bu iki uç nokta arasında belirleneceğinin varsayıldığı aktarılan açıklamada, ancak yüzde 30’dan yüksek herhangi bir artış oranının enflasyonla mücadele sürecini uzatacağı anlatıldı.
Açıklamada, ülkede 2028’e kadar planlı herhangi bir seçim olmaması nedeniyle, kademeli mali ve gelir politikası sıkılaştırması yoluyla talebi ve enflasyonu baskılamak için alan olabileceği belirtildi.
Özel tüketimin yavaşlamasının, Türkiye ekonomisini soğutmada merkezi bir rol oynayacağına işaret edilen açıklamada, reel GSYH büyümesinin 2025’te yüzde 2,3 olacağının öngörüldüğü bildirildi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda S&P’nin Türkiye’nin kredi notunu “B+”dan “BB-“ye yükselttiğini anımsatarak, “Bu yıl üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu iki kademe artırılan tek ülkeyiz” dedi. Şimşek, not artışında ekonomide dengelenme, azalan cari açık ve dış finansman ihtiyacı, Türk Lirası’nın istikrarı, güçlenen rezervler ve dezenflasyon sürecinin etkili olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Programımızla sağladığımız bu olumlu gelişmeler aynı zamanda ülke risk primimizi düşürmüş ve dış borçlanma maliyetlerimizde önemli iyileşme sağlamıştır. Daha yüksek notu ima eden piyasa göstergelerimiz önümüzdeki dönemde olumlu gelişmelerin süreceğine işaret ediyor.”