Ustalardan Dubai Çikolatası uyarısı: Püf nokta fıstığın renginin tonu
‘Dubai Çikolatası’ sizce bir klasik mi olacak, gelip geçici bir çılgınlık olarak mı kalacak? Gelin hem onun hikayesine bakalım hem de biraz akıl yürüterek bu soruya yanıt arayalım.
Yeme içme trendleri bazen uzun yıllar süren geleneklere dönüşürken bazen de hayatımıza hızlıca girip çıkan kısa hikayeler olarak unutulup gidiyor. Son zamanların yükselen trendi ‘Dubai Çikolatası’ sizce kalıcı mı? Gelip geçici mi? Bir klasik olacak mı? Abartılmış bir çılgınlık mı… Ne dersiniz?
Gelin bugün bu konuyu birkaç soru başlığı altında biraz kurcalayalım.
Kıtırlaştırılmış tel kadayıf ve Şam fıstığı ezmesi dolgulu çikolata bar. Basit ve net tanımı bu. Biraz detaya girmek gerekirse; yüksek kaliteli malzemeyle günlük taze hazırlanan, tamamen el yapımı butik bir çikolata. Orijinalinde dışı gıda boyası ile boyanarak hazırlanıyor. Bu boya bile el işçiliği olduğu için her çikolata barı renk farklılığı gösterebiliyor.
Çıkış hikayesi oldukça ilginç ve ilham verici. Sarah Hamouda, Mısır kökenli İngiliz bir girişimci. On yıla yakın süredir Dubai’de yaşıyor. 2021 yılında ‘Fix Dessert Chocolatier’ isimli bir markayı Filipinli Şef Nouel Catis Omamalin ile birlikte ortak kuruyor.
Sarah Ortadoğu mutfak kültürünün bilinen ürünlerinden olan tel kadayıf ve fıstığı kullanarak bir çikolata bar tasarlıyorlar. Künefe bizim toplumumuzda olduğu gibi Arap kültürünün de sevilen tatlılarından biri. Çikolatanın ismini de “Can’t Get Knafeh of It” koyuyorlar. Burada bir kelime oyunu var; Türkçe karşılığı ‘Künefeye doyamıyorum’ olarak çevrilebilir. Bu ismi ve diğer çikolataların yaratıcı isimlerini de koyan kişi ise Sarah’ın kocası.
Fix’in kuruluş ilkesi özgün tasarımlı, yüksek kaliteli, tamamen el yapımı çikolatalar yaratmakmış ve küçük bir ekip ile yola çıkmışlar. Bu ekip sadece bugün viral olan ‘Dubai Çikolatası’ değil, kendilerine has birkaç ürün daha yaparak çalışmalarına başlamış.
Bu çikolatanın bu kadar popüler olmasının arkasında ise bir Tik Tok influencerının paylaşımı ve ardından gelen viral olma süreci var. Kendisi bu çikolata barı yerken ve yorumlarken bir video paylaşıyor ve bu video sonrasındaki paylaşımlarla 60 milyona yakın kez izleniyor.
Bir de Sarah, kendi ürününün yapım videosunu sosyal medyada paylaşıyor, olaylar bundan sonra kopuyor, konu viral oluyor.
Bu popülariteyi Sarah da beklemiyormuş. Günde sadece ‘on’lu sayılarla limitli ve 200 gramı 20 dolara satılan ürünleri aşırı talep görmeye başlamış. Fix, bu talebi karşılamakta zorlanınca, ekibi büyütseler de kalite ve özgün tasarımdan ödün vermek istememişler. Bugün günde 500 adet ile kendi limitlerini belirlemişler. Satışı da belli bir saatte başlatıyor ve ‘Deliveroo’ adlı bir online satış sistemi üzerinden sadece Dubai içine teslimat ile yapıyorlarmış.
Dünyanın her bir köşesinde desek yanlış olmaz herhalde, özellikle genç kuşak tarafından inanılmaz talep gördü. Bu talebi karşılamak için birçok taklit ürün de piyasaya sürüldü.
Türkiye’de, en azından benim gördüğüm kadarıyla İstanbul’da neredeyse kod adı ‘Dubai Çikolatası’nı yapmayan, satmayan çikolatacı, pastane kalmamış. Geçenlerde Levent’te bir Tantuni’ciye gittim, tatlı olarak bu ürün vardı. Gerisini siz düşünün.
Türkiye pazarında dev çikolata üreticisi firmalar bile bu ürünü paketli haliyle reyonlarda satışa koydu. Tabii butik üretilen üzeri elle boyanmış tasarım ürünler değil bunlar, fabrikasyon üretim, ama konu viral olunca kitlelere ulaşmak adına seri üretime geçilmiş.
Pastaneler ve çikolatacıların bazılarında ise her gün uzun kuyruklar görülür hale geldi. Bazı dükkanlarda bir bar çikolataya 400-500 tl ödemeyi göze alıp bekliyorlar bu kuyrukta. Fiyat performans açısından tartışılır bir ürün olduğunu düşünüyorum.
Tabii ki ben bir ekonomi veya trend uzmanı değilim ama bu ürünün istikrarlı bir geleceği olduğunu sanmıyorum. Daha doğrusu orijinali olan Fix ürünü büyük ihtimalle bir klasik olarak yaşayacaktır ama dünyada ve Türkiye’deki şu an yaşanan tabiri caizse “delilik” kısa sürede yok olacak veya çok çok azalacaktır.
Hatırlayacaksınız bir ara lokma çılgınlığı yaşanmıştı Türkiye’de. Karşı karşıya, yan yana dükkanlar lokmacıydı. Mesleğini, işini bırakıp lokmacılık yapan insanlar oldu. Ne oldu? Son derece hızlı şekilde yok oldu gitti.
Bu ve benzeri çok hızlı taleple hayatımıza giren ve normalden fazla hızla tüketiciye sunulan ürünler doygunluk, bıkkınlık yaratıyor. Fiyatının yüksek olması, ürünün zaten ihtiyaç değil lüks olması ve hatta aşırı tatlı bir ürün olması hızlı doyum yaratacaktır inancındayım.
Özetlemek gerekirse beni ürünün ve hatta marka olarak Fix’in çıkış hikayesi, ürünlere gösterilen özen ve özgün tasarımlar ve en çok da yaratıcı isim buluşu etkiledi. Bu tam bir başarı öyküsü. Ürünün dünyada ve yurdumuzda gördüğü abartı ilgi de bir heves, heyecan. Taklitlerinden sakının demek de pek mümkün değil çünkü Fix çok butik kalmayı tercih ettiği için pazardaki açığı doldurmak kolay.
Ne diyelim iyi olan kazansın, sevenlere afiyet olsun.