Para yetmedi, turizmde yurt içinde ortalama geceleme sayısı 6 yılın dibine indi
Sanayi üretimi eylülde bir önceki aya göre yüzde 1,6 artarken işsizlik ağustostaki gibi yüzde 8,6 olarak gerçekleşti. Ancak TÜİK ağustos ayı işsizlik oranını daha önce yüzde 8,5 olarak açıklamıştı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Eylül 2024 İşgücü İstatistikleri ve Sanayi Üretim Endeksi verileri enflasyonun korkutucu şekilde arttığı eylül ayında işsizlik ve üretim cephesinde önemli bir değişiklik olmadığını gösterdi. İşsizlik oranı TÜİK’e göre eylülde ağustosta olduğu gibi yüzde 8,6 olarak gerçekleşirken sanayi üretimi yıllık bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,4 düştü. Eylülde ise sanayi üretiminde yüzde 1,6 artış oldu.
Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 35 bin kişi artarak 3 milyon 100 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 8,6 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 6,7 iken kadınlarda yüzde 12,3 olarak tahmin edildi.
TÜİK 10 Ekim 2024 tarihinde yayınladığı İşgücü İstatistikleri Ağustos 2024 veri setinde işsizlik oranının bir önceki aya göre ağustosta yüzde 8,5 olarak gerçekleştiğini duyurmuştu. Bu verinin doğruluğunun kabulü halinde ağustostaki yüzde 8,6’lık oran işsizlikte az da olsa artış olduğunu gösteriyor.
Yine aynı kurumun bugün yayınladığı veri setinde ağustos ayına ilişkin işsizlik oranını yukarıya doğru revize ederek yüzde 8,6 olarak tahmin ettiği görülüyor ve bu durumda da işsizlik artmamış oluyor.
İşsizlik oranının ağustos ayına göre değişmediği eylül ayında da ekonominin kronik istihdam yaratamama sorunu devam etti. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yalnızca 95 bin kişi artarak 32 milyon 823 bin kişi, istihdam oranı ise 0,1 puan artarak yüzde 49,7 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 67,3 iken kadınlarda yüzde 32,5 olarak gerçekleşti.
İşgücü 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 131 bin kişi artarak 35 milyon 923 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 54,4 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 72,1 iken kadınlarda yüzde 37,0 oldu.
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 17,1 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 13,5, kadınlarda ise yüzde 24,0 olarak tahmin edildi.
Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü yani gerçek işsizlik oranı 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 1,7 puan azalarak yüzde 25,6 oldu. Atıl işgücü tanımı gereği işsizler ve caydırılmış işçileri yani iş bulmaktan umudunu kestiği için iş aramayanları kapsıyor. Bu yönüyle veriler hem işsizlik verilerini hem de halihazırda işgücüne katılmayan ama çalışmaya hazır durumda ve çalışma isteği olan grubu da içeriyor.
DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre ise mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı Eylül 2024’te 10 milyon 271 bin kişi oldu. 2022, 2023 ve 2024 Eylül dönemlerinde dar ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki makasın genişlemeye devam ettiği belirtilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“2022 Eylül’de dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 10,1 ve işsiz sayısı 3 milyon 470 bin iken geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 20,3 ve işsiz sayısı 7 milyon 549 bin idi. Eylül 2023’te dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 9,2 ve işsiz sayısı 3 milyon 157 bin, geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 21,8 ve işsiz sayısı yüzde 8 milyon 285 bin oldu. Son iki yılda dar tanımlı işsiz sayısı 370 bin kişi azalmış gibi görünse de geniş tanımlı işs
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan eylül ayına ilişkin iş gücü istatistikleri ile sanayi üretim endeksi verilerini değerlendirdi.
İş gücü verilerindeki gelişmelere dikkati çeken Şimşek, “İş gücü göstergeleri program hedeflerimizden daha olumlu seyrediyor. İşsizlik oranı eylülde yüzde 8,6 ile düşük seviyede gerçekleşti” dedi. Şimşek, sanayi üretiminde ise ikinci çeyrekte başlayan daralmanın hız kesmekle birlikte üçüncü çeyrekte de sürdüğüne dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Bu gelişmede Avrupa’nın zayıf talebi ve makro finansal istikrarı güçlendirmeye yönelik adımlarımızın büyüme üzerindeki kısa vadeli geçici etkileri belirleyici oldu. Önümüzdeki dönemde daha destekleyici küresel koşullar, artan güven ortamı ve öngörülebilirlik, iyileşen beklentiler ve yapısal adımlar üretimi, istihdamı ve ihracatı destekleyecek.”
Sanayi endeksi değişim oranları yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yalnızca yüzde 3,1 olan ve Gayrisafi yurt içi Ar-Ge harcamasının GSYH içindeki payı yüzde 1,42 olan Türkiye’nin yıllık bazda tüm sektörlerde sınıfta kaldığını gösteriyor. Ancak bu konuda en rahatsız edici veri yüksek teknoloji alanından geldi. Yüksek teknoloji sektöründe üretim son bir yılda yüzde 21 oranında düşerken, aylık bazda ise elektrik, gaz, buhar ve enerji sektörüyle birlikte kötü performans gösteren üç sektörden biri oldu. Yüksek teknoloji sektörü üretim endeksi eylül ayında ağustosa göre yüzde 3,1 oranında düştü.
TCMB Eski Başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, ForInvest InvestTech Summit 2024’te stratejist Tuğba Özay’ın sunduğu ‘Yatırım İpuçları’ programının zirveden yayınlanan özel bölümünde sanayi üretimindeki düşüşe de değindi.Kara, sanayi üretiminin yavaşlamasının tek sebebinin sıkı para politikası olmadığını vurguladı. Üretimdeki azalmanın arkasında ‘küresel ölçekte zayıf sanayi üretimi, dış talepteki düşüş, yüksek faiz nedeniyle firmaların stokların eritmeye çalışması ve dolayısıyla da az üretim yapması ve döviz ve kurunun seviyesi’ olmak üzere 4 faktör bulunduğunu ifade eden Kara, “Bütün bu faktörlere baktığımız zaman Merkez Bankası (MB) politikaları temel belirleyici değil. O yüzden sırf sanayi yavaşladı diye MB’nin faiz indireceğini sanmıyorum. Merkez Bankası enflasyona odaklanacaktır” dedi.