Türkiye’de 3 farklı dalda 5 sporcuya 3’er yıl doping cezası
Enflasyonla mücadele başladığında çok sık kullanılan 'kararlılık' vurgusu artık dile getirilmiyor. Merkez Bankası’nın hedeflerde yaptığı büyük revizyon sonrası iktidarın da artık bu sözü etmedikleri, büyüme vurgusunu öne çıkardıkları gözleniyor.
Bu beklenti özel sektörde de giderek hakim olduğu için, artırılan 2025 enflasyon hedefine ulaşmak bile şimdiden zora girmiş gözüküyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanısıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek birkaç ay öncesine kadar, enflasyonla mücadelede kararlılık mesajlarını çok sık verir, 2026 yılında enflasyonda tek haneye inileceğini söylerlerdi. Ancak son aylarda kararlılık vurgusuna artık rastlamaz olduk. Bunun yerine “Enflasyonla mücadelemiz devam edecek” demekle yetinmeye başladılar.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın 10 gün önce bir konuşmasında enflasyon hedefi yüzde 26’ye kadar çıkarılmasına rağmen “2025 yılında artık enflasyon gündemimizde fazla yer almayacak” dediğine şahit olduk. Yılmaz’ın bu sözleri Merkez Bankası’nın yüzde 17.5’lik OVP hedefine rağmen, enflasyon hedefini yüzde 21’e çıkarması ardından geldi. Merkez Bankası yüzde 21 nokta hedef koyup, hata payını da büyüterek yüzde 26 gerçekleşme halinde bunu hedef içinde sayacağını da ilan etmişti.
Cevdet Yılmaz dün de Kasım ayına ilişkin Reel Kesim Güven Endeksi’ni değerlendiren bir sosyal medya mesajı yayımladı. Yılmaz “Bir yandan enflasyonu düşürme yolunda mesafe alırken, diğer yandan dengeli büyüme perspektifimizi koruyoruz” dedi.
Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksinin Kasım’da bir önceki aya göre 1,2 puan artarak 103,4 seviyesinde gerçekleştiğini belirten Yılmaz şunları kaydetti: “Dünyanın ve bölgemizin içinden geçtiği zorlu koşullara rağmen reel kesimin gösterdiği dinamizm geleceğe dönük makro politika çerçevemizi destekliyor. Politikalarımızı şekillendirme ve uygulama aşamasında reel sektörle istişare içinde hareket ediyoruz. Bir yandan enflasyonu düşürme yolunda mesafe alırken diğer yandan dengeli büyüme perspektifimizi koruyoruz.”
Sizce samimi olarak enflasyonla mücadele niyeti olan ekonomi yöneticisi; enflasyon daha yüzde 48’e inmiş, 2025 yılı hedefi neredeyse 10 puan yukarı revize edilmişken, büyüme öncelikli böyle bir mesaj verir mi? Böyle bir iklimde, enflasyonda meydana gelen sapmaya rağmen gerekirse sıkılaştırmayı artırıp, hedefe ulaşmak için her şeyin yapılacağını söylemez mi, mesela. Kasım ayı kapasite kullanımı artmış, halbuki enflasyon planı içinde bu aylarda gerileme tahmin ediliyordu. Bunlar aslında enflasyonla mücadelenin rayında gitmediğini gösteriyor ama enflasyonla mücadele yerine büyümeye vurgu yapıyorlar.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de son sıralarda enflasyonla mücadelede kararlılık mesajlarını pek görmüyoruz. Bakan Şimşek, geçen aya kadar, enflasyonla mücadeleye mali destek çabası içindeydi. Vergi istisnalarını büyük ölçüde kaldırmak için vergi taslakları hazırlıyordu ama son sıralarda bu konularda da hiç bir açıklamasına denk gelmiyoruz.
Belki bunu söylemek için erken ama; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın baskısıyla artık vergi düzenlemelerinin gündeme geleceğini sanmıyoruz. Enflasyonla mücadelede de, “mış gibi yapalım, büyümeyi artıralım” havasına yeniden girildiğine ilişkin işaretler sezdiğimizi söyleyelim.
Özel sektördeki havanın da benzer olduğunu görüyoruz. TÜSİAD gibi büyükler dışında, özel sektörün enflasyonla mücadeleye destek verdiğine artık şahit olmuyoruz. Şirketlerdeki havanın “enflasyon biraz daha inse yeter, mühim olan büyümeye biran önce başlamak” şeklinde olduğunu görüyoruz. Bu havanın özellikle Erdoğan’dan kaynaklandığını, AKP’li yöneticiler kanalıyla iş kesimine yayıldığını sanıyorum. Yani yine “Cumhurbaşkanı bizi fazla sıkmaz” diyen iş insanları haklı çıkacak gibi.
Aslında bu eğilimi yabancı bankalar da gözlüyor. Bir not yayımlayan Citibank ekonomistleri faiz indiriminin Aralık’ta başlayacağı tahminlerini iletirken, piyasaların şimdiden, 6-9 ay içinde büyük bir gevşeme döngüsüne işaret ettiğine dikkat çekerek. “Merkez’in 2025’te karşılaşacağı zorluk, enflasyon profilinde senkronize ve sürekli bir iyileşme olmaksızın piyasanın gevşeme beklentilerini karşılamak olacak” dediler. Yani enflasyonla mücadelede savsaklama riskine dikkat çektiler. Bu arada Citi, ekonomik büyümenin 2023’teki yüzde 5,1 seviyesinden bu yıl yüzde 2’nin biraz üzerine gerilemesini bekliyor ama bence çok zor.
İktidar sözcüleri “Enflasyonu tek haneye indireceğiz kararlıyız” sözleri yerine artık “enflasyonda mesafe almak”tan söz edip, büyüme vurgusunu öne çıkarıyorlar. Bakalım asgari ücretten ne tür mesaj alacağız.
26 Kasım 2024 - Enflasyonla mücadelede ‘kararlılık’ vurgusu artık yok
25 Kasım 2024 - Yüksek nakit açığı ve Merkez’in zararı enflasyon hesabını bozuyor
23 Kasım 2024 - Para politikasında gevşeme dönemine girdik
22 Kasım 2024 - Merkez, Aralıkta faizi indirir, oranı Kasım enflasyonuna bağlı
20 Kasım 2024 - İktidarın enflasyonla mücadelede asıl niyeti ne?