Dilimin ucunda kelimeler: Z kuşağını anlama kılavuzu
Eğer sosyal medyaya çok maruz kalıyorsanız ancak gördüğünüz içerikler size pek bir şey katmıyorsa "beyin erimesi"nden muzdarip olabilirsiniz. İşte Oxford bu yılın kelimesi olarak tam da bu durumu anlatan bir söz öbeğini seçti: Brain rot.
Instagram hikayelerinde sürekli yana kaydırıyor, farkına varmadan saatlerinizi TikTok’a mı harcıyorsunuz? Eğer öyleyse Oxford’un da yılın kelimesi seçtiği “beyin erimesi”nden (brain rot) muzdarip olabilirsiniz.
Bu terim özellikle sosyal medyada aşırı miktarda düşük kaliteli içeriğe maruz kalmanın etkisiyle ilgili endişeleri yansıtıyor. Kelimenin kullanım sıklığı geçen yıldan bu yana yüzde 230 oranında arttı. Oxford Üniversitesi’nde profesörlük yapan psikolog Andrew Pryzybylski kelimenin bu kadar popüler olmasının “içinde yaşadığımız zamanın bir göstergesi” olduğunu söylüyor.
Beyin erimesi aralarında “ağırbaşlı (demure), romantazi (Romantasy) ve dinamik fiyatlandırma (dynamic pricing)” kelimelerinin de olduğu kısa listeye kalan beş kelimeyi geride bıraktı.
Hani gereksiz ve hiçbir zorlayıcılığı olmayan içerikleri aşırı tükettikten sonra kafanızı kaldırdığınızda “Beynim eridi ya” dersiniz ya, buradaki brain rot’tan kasıt, işte o beyin erimesi.
Beyin erimesinin kayıtlara geçen ilk kullanımı internetin bulunmasından çok daha öncesine dayanıyor: 1854 yılında Henry David Thoreau, Walden adlı kitabında bu kelime öbeğini kullanmış. Thoreau bu sözcükleri kullanırken toplumun karmaşık fikirleri değersizleştirme eğilimine ve bunun zihinsel ve entelektüel çaba sarf etmedeki genel düşüşün bir parçası olmasını eleştiriyordu.
Çevresine baktığında gördüğü bu sorun onu şu soruyu sormaya itmişti: “İngiltere patateslerin çürümesine bir çare bulmaya çalışırken, çok daha yaygın ve ölümcül bir şekilde yayılan beyin erimesini düzeltmeye çalışmayacak mı?”
Thoreau’nun sorusuna 170 yıl sonra vereceğimiz cevap, hayır çalışmamışlar.
Kelimeye son dönemde ilgi duyanların başında Z ve Alfa kuşağı geliyor. Ancak Thoreau’nun zamanında değindiğinin aksine şimdi bu kelimeler sosyal medyadaki kalitesiz içerikleri tanımlamak için kullanılıyor. Przybylski “beyin erimesi diye bir şeyin gerçekte olup olmadığına dair hiçbir kanıt yok. Aslında bu sözler, dijital dünyadan duyduğumuz memnuniyetsizliği tanımlamak için kullanılıyor” diyor.
Oxford Languages Başkanı Casper Grathwohl son 20 yılda Oxford’un seçtiği yılın kelimelerinin “toplumun sanal yaşamlarının nasıl geliştiğine, internet kültürünün kim olduğumuza ve ne hakkında konuştuğumuza kadar nüfuz ettiğini gösterdiğini” söylüyor. Grathwohl “Beyin erimesi sanal yaşamda gördüğümüz tehlikelerden birine ve boş zamanımızı nasıl değerlendirdiğimize işaret ediyor” diye konuştu.
Ağırbaşlı (demeure): Bu kelime “utangaç,” “ağırbaşlı,” “alçakgönüllü,” “nazik” tavrı tanımlayan ve özellikle kadınlar için kullanılan bir tabir. Daha genel anlamda ise “ciddi,” “ölçülü,” “sade,” “ağırbaşlı” bir tarzı betimliyor. Hem kişilik özellikleri hem de dış görünüş için kullanılabiliyor. Dictionary.com bu yılın kelimesi olarak zaten demeure’ü seçmişti.
Dinamik fiyatlandırma (dynamic pricing): Değişen piyasa koşullarının bir yansıması olarak bir ürün ya da hizmetin fiyatının değiştirilmesi; özellikle talebin arttığı bir dönemde daha yüksek fiyat uygulanması.
İrfan (lore): Bir konunun tam olarak anlaşılması ya da bilinçli bir şekilde tartışılması için gerekli bilgi olarak kabul edilen, biri ya da bir şeyle ilgili (varsayılan) gerçekler, artalan bilgisi ve anekdotlar bütünü.
Romantazi (Romantasy): Romantik kurgu ve fantezi unsurlarını birleştiren, romantik bir hikayeye sihir, doğaüstü ya da macera temalarını ekleyen bir kurgu türü.
Yavanlık (slop): Yapay zeka kullanılarak üretilen, dijitalde paylaşılıp yayılan kalitesiz, özgün olmayan ve yanlış sanat, yazı ya da diğer içerikler.