İstanbul Avcılar’da hurdacılık yapan bir kişinin oğlu güpe gündüz kaçırıldı, kaçıranlar 12 milyon lira fidye istedi. Adam polise gidince de bir daha aramadılar. Aynı kişiler daha önce de 300 ton hurda satmak istemiş.
İnsan kaçırıp sonra fidye isteyenlerin genellikle bu suçu o fidyeyi ödeyecek ekonomik gücü olan kişilere karşı işlemesi beklenir. Ama İstanbul’da bunun tersi oldu.
Avcılar ilçesinde bir hurdacı dükkanı işleten Recep Ünal adlı kişinin dükkanda birlikte çalıştığı yetişkin oğlu kimliği belirsiz kişiler tarafından kaçırıldı.
Bu kişiler hurdacıdan 123 milyon lira istediler. Hurdacı Recep Ünal’ın öyle bir parası yoktu. Ama oğlunu kaçıranlar da bir daha onu aramadılar zaten. Polise başvuran Recep Ünal, aynı kişilerin pazar günü de kendisini arayıp 300 ton hursa satmak istediklerini, kendisinin de “Benim o kadar hurdayı alacak param yok” dediğini anlattı.
DHA’nın haberine göre olay, pazartesi günü saat 17.00 sıralarında İstanbul Avcılar Tahtakale Mahallesi Gaffar Okan Caddesi’nde yaşandı.
İddiaya göre kimliği belirsiz kişiler, plakası alınamayan bir otomobil ile hurdacılık yapan Recep Ünal’a ait iş yerine geldi. Kendilerini polis olarak tanıtan şüpheliler, hırsızların peşinde olduklarını ve güvenlik kameralarına bakacaklarını belirterek iş yerinde Recep Ünal ve oğlu Sinan Ünal ile bir süre sohbet etti. Şüpheliler daha sonra Sinan Ünal’ı zorla araca alarak götürdü.
Oğlunun götürülmesi karşısında çaresiz kalan baba Recep Ünal, dakikalar sonra gelen telefonla şoke oldu. Ünal’ı arayan kişiler, oğlunu kaçırdıklarını söyleyerek 12 milyon TL istedi. Ünal bunun üzerine emniyete giderek durumu polis ekiplerine bildirdi.
Öte yandan şüphelilerin iş yerine geldikleri otomobilin giriş ve çıkış anları güvenlik kamerası kayıtlarına yansıdı.
Endişeli bir şekilde iş yerinde bekleyen baba Recep Ünal olayı şöyle anlattı:
“Geldiler, ‘Biz polis memuruyuz, hırsız kovaladık kameralardan bakabilir miyiz’ dediler. Biz de kameraların çalışmadığını söyledik. Bunlar bir kaç dakika oyalandılar. Biz içeri girince oğlum yanlarında duruyordu, oğlumu almışlar arabaya atmışlar. Yanımda bir arkadaşım vardı, ‘Bunlar nasıl polis, kapıyı nasıl kapattılar’ dedi. Bırak gitsinler dedim, gittiler. 5 dakika sonra beni aradılar. ‘Oğlunu götürüyoruz. 12 milyon hazırla, saat 20.00’de seni arayacağız’ dediler. Arkadaşım görmüş arabada 3 kişilermiş, beyaz bir arabaymış. Bana bir de ‘Karakola falan gitme, kapında adamlarımız bekliyor, oğlunun evini tararız. Biz çeteyiz çocuklarına zarar veririz. Karakola gidersen öldürürüz. Saat 20.00’de arayacağız’ dediler, daha da aramadılar” şeklinde konuştu.
Ünal, “Karakola gittiğimizi gördüler demek ki, aramadılar. Daha önce herhangi bir tehdit, buna benzer bir durum olmadı. Ben Sayın Cumhurbaşkanımız ve devlet büyüklerimden bunların bir an önce yakalanmasını istiyorum. Şehrin göbeğinde adamı gasbediyorlar, güpegündüz. Bu kişiler beni pazar günü saat 21.30’da arayıp ‘300 ton hurda var’ dediler. Ben de o kadar para veremem, başkasına bakın dedim. Telefonu kapattılar sonra bir daha aradılar, ‘Sen nasıl alamıyorsun bu kadar hurdayı’ dediler. Ben de bu kadar para bende yok dedim. Daha sonra aynı numara yeğenimi aramış. Daha sonra ben onları aradım ulaşamadım. Polis ekipleri de aradı, onlar da ulaşamadı” dedi.
Kaçırılan Sinan Ünal’ın annesi ise, torunlarının evde babaları için ağladığını belirterek, oğlu Sinan Ünal’ın bir an önce bulunmasını istedi.