Serdar Turgut’tan çağdaş sanatı öğrenmenin yolları: Kütüphanemdeki İsyan

26 Aralık 2024
Bu haber 1 ay önce yayınlandı

“Çağımızda sanat, felsefe olmuş durumda” diyen Serdar Turgut, 'Kütüphanemdeki İsyan'da çağdaş sanatı anlamanın ipuçlarını sunuyor: “Amacım anlaşılır, benim gibi bilmeyen birine hitap edecek, tarihsel gelişimi de açıklayabilen bir kitap yazmaktı.”

Serdar Turgut

GİZEM ÇETİMEN
[email protected]

Usta gazeteci ve yazar Serdar Turgut’un ikinci kitabı ‘Kütüphanemdeki İsyan’, Nora Kitap etiketiyle yayımlandı. Turgut, bu kitapta okurlarına çağdaş sanatı anlamaya yönelik kişisel deneyimlerini aktarıyor. Ayrıca kitap, sanatla ilgili herhangi bir önbilgiye sahip olmayanların bile bu alana adım atabilmesi için bir rehber görevi görüyor. Yazar, sanat ve felsefenin kesişiminden doğan yeni bakış açılarını keşfederken, okurlarına bu ‘karmaşık’ dünyayı daha anlaşılır bir şekilde sunmayı amaçlıyor.
Turgut, ilk kitabı ‘Kütüphanemdeki Sesler’de olduğu gibi, bu kitabında da okurlarını kişisel kütüphanesine davet ediyor. Ancak ‘Kütüphanemdeki İsyan’ı anlamak için ilk kitabı okumak şart değil. Serdar Turgut’la kitabı hakkında konuştuk.

Kütüphaneniz sizin için ne anlama geliyor? Kütüphanenizin hayatınızdaki bu özel yeri nasıl oluştu?
Kitap okumayı çok severim. Yıllardır hayatım kitap okumakla geçiyor. Yazar olmam da buna bağlı diyebilirim. Kütüphanem büyük değil, çok fazla kitabım yok. Ancak yıllar boyunca dikkatle seçilmiş kitaplardan oluştuğunu söyleyebilirim. Aklıma bir konu takıldığında ya da yazı yazacağım zaman kütüphaneme çekilip kısa bir araştırma yaptıktan sonra ihtiyacım olan malzemeyi kolayca hazırlayabiliyorum. Bu yüzden kütüphanem benim için çok önemli.

Kitaplarım sayesinde dünyada bir isyan olduğunu fark ettim

Kitabınızın isminin hikayesi nedir? Kütüphanenizde nasıl bir isyan oldu?
Aslında, kütüphanemde bir isyan değil, oradaki kitapların bana gösterdiği yeni yollarla dünyada bir isyan olduğunu fark ettim. Bu, moderne karşı bir isyan. Önemli filozofların, özellikle de zor anlaşılır Fransız filozofların düşünceleri bu isyana yardım ediyor. Hem o filozofların görüşleri insanı düşünmeye ve sorgulamaya teşvik ediyor hem de modern sanatın ilk bakışta anlaşılmaz gelen yapısı bu sürecin bir parçası. O eserlerin anlamını ve felsefesini kavrayabilmek başlı başına bir isyandı benim için. Bu isyanı anlamaya ve çözmeye çalıştım.

Çağdaş sanat üzerine bir kitap yazmaya da bu isyanla mı karar verdiniz?
Çağdaş sanat, hiç anlamadığım bir konu. Ancak anlamadığım konuları merak edip öğrenmek ve bu öğrenme sürecini yazıyla birleştirmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Bir gün oturdum ve bilmediklerime baktım. O kadar fazlaydı ki… Bildiklerimi nasıl öğrenebileceğimi anlamaya çalıştım. Karşımda duran kitaplar ise genellikle çok ağır ve zorlayıcıydı. Üstelik hemen her konuda yazılmışlardı. Kolayı bitirmişlerdi. ‘Ben ne yapacağım?’ diye düşündüm.

Amacım belliydi: Anlaşılır, benim gibi bilmeyen birine hitap edebilecek, tarihsel gelişimi de açıklayabilen bir kitap yazmak. Bunu yapmaya çalıştım. Aslında yeni ve orijinal bir fikir değil.

Çağdaş sanatı anlamak ve öğrenmek için nasıl bir yol haritası izlediniz? İlk nereden başladınız?
Bu iş, biraz pratikle yolunu buluyor. Kütüphanede bulduğunuz ilk kitap size yön veriyor. O kitabın kaynakçasına bakıyorsunuz, sonra bir başkasına geçiyorsunuz. Göründüğü kadar karmaşık değil, ama kesinlikle sebat ve çalışma disiplini gerektiriyor. Bu alışkanlıkları geliştirdiğinizde süreç daha kolay ilerliyor.

Bu süreç ne kadar sürdü?
Öğrenme sürecim 3-4 yılımı aldı. Kitabın tamamlanması ise 5 sene sürdü.

Artık çağımızda sanat, felsefe olmuş durumda

Kitabınızda felsefenin, çağdaş sanatı anlamada önemli bir rolü olduğunu belirtiyorsunuz. Nasıl bir rol bu? Çağdaş sanatı anlamak için felsefe bilgisi gerçekten gerekli mi?
Artık çağımızda sanat, felsefe olmuş durumda. Bir sanatçı, bir muzu bantla duvara yapıştırıyor. “Bunu bir çocuk da yapabilir” diyebilirsiniz. Ama çocuk neyi yapamaz? O işin ardındaki anlamı, o bağın asılmasını sağlayan felsefeyi kavrayamaz. Yeni postmodern dönemde sanat, neredeyse tamamen felsefi düşüncelerle şekilleniyor. Bazı konuları anlamamız için bazı uzmanların yol göstermesine ihtiyacımız var. Bazı felsefeleri ana metinlerden okuyarak anlamak mümkün değildir.

Kendimden örnek vermek gerekirse; yıllarca okulda filozof Immanuel Kant ve onun felsefesiyle ilgili dersler aldım. Amerika’da öğrenmeye çalıştım. Ancak tek kelime bile anlamadım. Bazı şeyleri anlamamız için o konuyu anlamış olduğunu iddia eden insanların yazdığı el kitaplarına ihtiyacımız var. Onları okuduktan sonra nereye bakacağımızı öğrenebiliriz. Çağdaş sanat için de durum aynı.

Bu kitabın ardından sizin için neler değişti? Artık bir sanat yapıtı sizin için daha mı anlaşır hale geldi?
Ortaya çıkan her sanat eserini anlamıyorum ama artık onu anlamanın yolunun ne olduğunu biliyorum. Nasıl düşüneceğime dair kendime göre bir yöntem öğrendim. Bu kitabın insanlara bir yöntem sunacağını düşünüyorum. Baktığımız şeyin ilk anladığımız şey olmadığını bilmemiz, ya da ilk anlamımızın zamanla değişeceğini fark etmemiz gerekiyor. Bu farkındalıkla, yeni anlamın ne olduğunu ortaya çıkarmamız gerektiğini vurgulamaya çalıştım.

Takip ettiğiniz bir sanatçı var mı?
Türkiye’de Ahmet Güneştekin’i çok takdir ediyorum. Sanatını daha derinlemesine anlamak için bir gün kendisini ziyaret etme ihtimalim de var. Arkadaşım Ertuğrul Özkök ile Ahmet Güneştekin’le bir araya gelip şarap eşliğinde sanat konuşacağız. Bu, benim için zirve olabilir.

Kütüphanemdeki İsyan
Serdar Turgut
Nora Kitap, 2024
sanat, 168 sayfa.

  • 1

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.