Oyuncu, şarkıcı ve yönetmen Özcan Deniz ile ağabeyi ve kız kardeşi arasında aylardır büyük bir gerilim var. Özcan Deniz dün çok sert bir açıklamayla bu gerilimi bir adım öteye taşıdı, ağabeyi ve kız kardeşini hayatından tamamen çıkardığını ilan etti.
Özcan Deniz tek koltukta çok karpuz taşıyan bir isim. Şarkıcı, oyuncu, yönetmen, yapımcı…
Bir süreden beri ailesiyle arasında ciddi sorunlar var. Ağabeyi Ercan Deniz aynı zamanda menajeriydi, onunla yolunu ayırdı.
Ardından kız kardeşi Yurda Gülen ile kamuoyu önünde kavga etti.
Tam olarak söylenmiyor ama kardeşlerinin Özcan Deniz’in eşi Samar Dadgar’ı eleştirdiği, Özcan Deniz’in de eşine sahip çıkıp ağabeyi ve kız kardeşiyle arasına mesafe koyduğu anlaşılıyor.
Özcan Deniz dün sosyal medyada yaptığı bir paylaşımla bu gerilimi bir adım öteye taşıdı.
Özcan Deniz şunları söyledi:
“Yarın her şey geçse de, kalpte bıraktığı tortu asla geçmez ve onunla yaşar insan. Bende bu tortuyu bırakanlar elbet birgün anlayacaktır; onlara benim verdiğim saygınlığı kimse vermeyecek, dertlerine canıyla, kanıyla, varıyla, yokuyla benim kadar kimse koşmayacak. Gurur duyması gerekene tepeden baktıklarını, şükretmeleri gerekenlere küfrettiklerini anlayacaklar.
Bir zeytini dört kere ısırarak kahvaltı yaptığımız günlerden, yatağa aç girdiğimiz günlerden, tuvaletsiz mutfaksız fareli evlerden (bunun filmini çekeceğim) hayal bile edemeyecekleri buralara gelme sebeplerimize küfretmenin acı finalini göstermesin Allah.
Hepsini unuttunuz değil mi? Ben tek bir gününü bile unutmadım. Kendimi ve sizi oralardan çıkartmak için 9 yaşımdan beri savaş verdim. Bu uğurda kanım bile döküldü. Nasıl unuturum? Sen de savaştın bunu inkar edemem. Farkımız sen nimet olarak önüne serilenlere, sebeplerine küfürle, inkârla, müsrif ederek yaklaştın. Asla dilemem ama bereketsiz ve aldanılmış bir son bu yolun sonu. Çok acı. O eşik aşıldı artık. Temiz bir yer kalmadı tutabileceğim.
Bana iyi gelenlerle, dağımın karı, karım ve bahçemin en güzel gülü yavrumu yanıma aldım, Allah’a güvenip seni ona emanet edip gittim. Bir gün affedilmen(iz) dileğiyle.
Seni, sizi hâlâ çok seviyorum ama tek başına yetmiyor bu. Sadece kendimi ve çekirdek ailemi korumaya alıyorum.
Ne kadar acı ve utanç verici değil mi bu korumayı sana karşı, size karşı yapıyor olmam!
Hayat bana hep büyük sınavlar yaşatıp sonrasında hep armağanlarla geldi. Bu da bir armağandır diyerek eskisinden daha güçlü ve daha parlak yola devam ediyorum.
Sana teşekkür borçluyum. Bana yaşattığın(ız) her ihanetle çok şey öğrettiğin(iz) için. Her şeye şükürler olsun.”