Panama ve Danimarka Trump’a kızdı

Amerika’nın görevine resmen başlamak için gün sayan yeni başkanı Donald Trump önceki gün bir basın toplantısı yaparak Panama Kanalı’nı ve Danimarka’ya ait Grönland’ı almak istediğini tekrarladı, buraları ele geçirmek için gerekirse asker kullanma seçeneğini de masada tuttu. Bu çıkış üzerine Panama’dan da Danimarka’dan da tepki geldi.

Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, ”Grönland, Grönlandlılara aittir” dedi. Danimarka Başbakanı Frederiksen, Trump’ın Grönland’a dair açıklamalarına ilişkin devlet televizyonu TV2’ye konuştu.

Grönland Başbakanı Mute Bourup Egede’nin “Biz satılık değiliz ve asla olmayacağız” sözlerini hatırlatan Frederiksen, “(Egede) bu konuda çok net” dedi. Frederiksen, hükümetinin ve kendisinin bakış açısının net olduğunu belirterek, “Grönland’ın geleceği Grönland’da belirlenecektir. Grönland, Grönlandlılara aittir” diye konuştu.

AA’nın aktardığına göre, bir yandan “ABD’nin Grönland’a olan ilgisinin artmasından dolayı gerçekten mutlu” olduğunu söyleyen Frederiksen, “Ancak elbette bunun, Grönlandlıların geleceklerine kendilerinin karar vereceği bir şekilde gerçekleşmesi önemlidir” ifadesini kullandı.

Panama’nın tepkisi

Panama Dışişleri Bakanı Javier Martinez-Acha, basına yaptığı açıklamada, Panama Kanalı’nın ülkesinin tam egemenlik mücadelesinin bir parçası olduğunu belirterek, “Panama Kanalı, geri dönüşü olmayan bir fetih.” ifadesini kullandı.

Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino’nun sözlerini hatırlatan Acha, “Kanalımızın egemenliği müzakere edilemez. Kanalı kontrol eden tek güç Panama’dır ve öyle olmaya devam edecektir.” dedi.

Acha, Trump’ın göreve başlamasından sonra iki ülke arasındaki ilişkilerin resmi, olağan ve ilgili kanallar aracılığıyla sağlanacağını belirtti.

Panama Dışişleri Bakanı Acha, Panama Kanalı’nın “pazarlık edilmemesi koşuluyla” ülkesinin diyaloğa her zaman açık olduğunu yineleyerek, “Kanalımız, insanlığa ve ticarete hizmet etme misyonuna sahiptir, bu, Panamalıların dünyaya sunduğu en büyük değerlerden biridir. Ayrıca, uluslararası topluma, herhangi bir çatışmaya taraf olmayacağımızın veya aktif bir şekilde dahil olmayacağımızın garantisini veririz.” değerlendirmesinde bulundu.