Melisa Sözen sekiz yıl önceki rolü için ifade verdi

Oyuncu Melisa Sözen bundan sekiz yıl önce Türkiye’de gösterilmeyen Fransız yapımı bir dizide oynadığı rolden dolayı ifade ‘terör örgütü propagandası yapma’ suçlamasıyla ifade verdi.

Melisa Sözen 2015 Fransız yapımı “Le Bureau des Legends” dizisinin 2017’de yayınlanan üçüncü sezonunda YPJ üyesi bir kadını canlandırdığı için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hakkında açılan soruşturma kapsamında ifadeye çağrıldı.

Oyuncu söz konusu dizide canlandırdığı karakter nedeniyle hedef gösterilmişti. Melisa Sözen gelen tepkiler üzerine ‘internet zorbalığına maruz kaldığını’ belirterek “Linç kültürünün bir parçası olmayın” demişti.

Diziye 2017 yılında yayınlanan üçüncü sezonda dahil olan Sözen, Suriye’de IŞİD’e karşı savaşan YPG’lilerin arasına sızan ‘Esrin’ isminde bir ‘ajan’a hayat vermişti.

Oyuncunun belirtilen dizideki rolü 2024 yılında sosyal medyada gündeme gelmişti. Sosyal medya kullanıcılarının yorumlarına yanıt veren oyuncu 22 Ağustos 2024’te konuyla ilgili kendi sosyal medya hesabından bir açıklama yayınladı.

Sözen açıklamasında şunları kaydetmişti: “En anlaşılır haliyle: Söz konusu dizi gizli saklı bir iş değil. 2015 çıkışlı Fransa’nın en ünlü polisiye dizisi. Dizinin benim oynadığım sezonu 2017 yılında yayınlandı. DEAŞ’la savaşan çift taraflı bir ajanı canlandırdım. Dizide herhangi bir terör örgütünün övgüsü yok. Olsaydı, geçen 7 yıl içinde zaten çoktan duymuş olurdunuz. Ben 25 yıldır oyunculuk yapıyorum. Kötü niyetli eleştiri, haksızlığa uğramak, hakaret, yalan haberler benim ne yazık ki büyürken alışık olmak zorunda kaldığım şeyler. Dolayısıyla bu internet zorbalığı ile derim kalınlaşmış bir dönemimde karşılaştım. Hakkımda atılan iftiraları elbette kabul etmiyorum. Ama yaşı küçük ve hayat tecrübesi az yahut duygusal olarak hassas bir dönemde olan insanların bu zorbalıkla baş etmesi neredeyse imkansız. Yukarıdaki üç madde çok yeterli olduğu halde bu satırları da zaten bununla başa çıkması güç insanlar için ekliyorum. Ne yazık ki bilginin doğruluğunu ve nereden geldiğini dahi düşünmeden, kontrol etmeden inanmak çağımızın kara deliklerinden biri. Linç kültürü de öyle. Bunun bir parçası olmayın, kendinizin ve etrafınızdaki insanların internet zorbalığı ile duygusal şiddet yaşamasına izin vermeyin. Ben vermeyeceğim. Kendi aklımızı, kendi bilgilerimizi kullanmayı, araştırmayı, doğru kaynakları kullanmayı ve önce bir durup düşünerek hareket etmeyi öğrenmemiz gerek. Bu tuhaf olaydan hep birlikte çıkaracağımız ders varsa bu olsun.”