Şara bugün Ankara’ya geliyor ve PKK/YPG ile müzakereler konusunda iyimser

Suriye’nin yeni Cumhurbaşkanı Ahmet Şara Suudi Arabistan’ın ardından ikinci yurt dışı gezisini Türkiye’ye yapıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak bugün Ankara’ya gelecek olan Şara, SuriyeTV adlı kanala kapsamlı bir mülakat vererek ülkesindeki geçiş sürecinin ayrıntılarını anlattı. Şara Kuzeydoğu Suriye’yi egemenliği altında tutan PKK/YPG’nin örgütü SDG ile müzakerelerin devam ettiğini, bu konuda iyimser olduğunu söyledi, “Milli orduya katılmayı kabul ettiler ama hala bazı fikir ayrılıklarımız var, görüşmeler sürüyor” dedi.

Şara geçiş döneminde cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmesinin ardından örgütü HTŞ’ye yakın olan Syria TV’ye açıklamalarda bulundu. 

Ahmed Şara “Suriye halkının çeşitli kesimlerinin katılımıyla ulusal konferans için bir hazırlık komitesi kurulacak ve konferansın sonunda anayasa bildirgesi yayımlanacak. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 4 ila 5 yıl kadar bir süre var” ifadelerini kullandı.

Suriye bir cumhuriyet olacak

Suriye’nin tek bir kişi tarafından yönetileceği görüşünün yanlış olduğunu ve yasalar çerçevesinde özgürlüklerin geniş kapsamlı olacağını vurgulayan Şara, Suriye’nin geleceğinin, kamu yararını gözeten yasal bir çerçevede faaliyet gösteren bir yürütme ve parlamentoyu içeren cumhuriyetçi bir sisteme dayanacağını vurguladı. Şara, Suriyelilerin yarısının ülke dışında bulunduğunu ve birçok kayıt dışı doğum ve ölüm olduğunu hatırlatarak seçim yapmanın zorluklarına dikkati çekti. Ahmed Şara “Suriye’nin bazı bölgeleri hala devletin kontrolü dışında, bu nedenle seçimlerin bir altyapıya ihtiyacı var” diye konuştu.

Hassas planlama

Suriye halkına karşı suç işleyen herkesin, özellikle de önemli isimlerin peşini bırakmayacaklarını vurgulayan Şara, Beşşar Esed rejimini devirmek için 11 günde yürütülen savaşın İdlib’de beş yıl süren, grupları birleştiren ve çeşitli güçleri bünyesinde barındıran hassas bir planlamanın sonucu olduğunu belirtti. Şara, Esed rejiminin devrim sürecinden haberdar olduğunu ve bu kapsamda harekete geçtiğini dile getirerek “Bazıları Gazze’deki sahnelerin İdlib’de tekrarlanmaması için savaşı başlatmamamı tavsiye etti, buna rağmen başladık” dedi.

Reform yönünde atılacak ilk adımın rejimi devirmek olduğunu ve bunu başardıklarını belirten Şara, Suriye’nin yeniden ayağa kalkması için gerekli insan kaynağına ve birçok avantaja sahip olduklarını vurguladı. Şara çeşitli grupların katılımıyla bir “Kurtuluş Hükümeti” kurduklarını dile getirerek Şam’a ulaştıklarında ise devlet kurumlarını korumak için hızla harekete geçtiklerini kaydetti. Ahmed Şara özgürlüğe kavuşmasının ardından geçen iki ay içinde Suriye’nin yeniden inşası ve geleceğine hizmet edecek şekilde toplumun çeşitli kesimleriyle ve yurt dışındaki gurbetçilerle bir araya gelerek görüşlerini dinlediklerini aktardı.

Kriter liyakat olacak

Suriye’yi kadro kotasından kurtarmaya çalıştığını da dile getiren Şara bu konuda da “liyakatin kriter olacağına” dikkat çekti. Şara “Saldırganlığı önlemeye çalışan grupların büyük şehirlere ve kasabalara girme biçimi ve disiplini, iç barışı korudu ve herkese güven verdi. İç barış açısından güvenli bir limana ulaştık ve Suriye devleti, en azından tüm mezhepler için bir güvence teşkil ediyor” dedi. 

PKK/YPG ile görüşmeler ve ‘SDG’yi destekleyen devletler’

Şara omurgasını PKK/YPG’nin oluşturduğu SDG ile müzakere sürecinin devam ettiğini belirterek asıl amacın Suriye’nin birliğini korumak ve silahların devlet kontrolü altına alınması olduğunu söyledi. Şara “SDG silahların devletin elinde olmasını kabul etme konusunda istekli olduğunu gösterdi, ancak bazı detaylarda anlaşmazlıklar var” dedi.

Bölgesel ve uluslararası tüm tarafların Suriye topraklarının birliği fikrini desteklediğini ve her türlü ayrılık ve bölünme girişimini reddettiğini vurgulayan Şara “SDG’yi destekleyen devletler Suriye devletinin birliği ve silahların devletin kontrolünde olması konusunda hemfikir” diye konuştu.

SDG ile anlaşmazlık noktalarına dikkat çekmesine rağmen detay vermeyen Şara şöyle devam etti:

“Bence bu müzakereleri başarılı olana kadar gizli tutmalıyız, çünkü bu müzakerelerin başarılı olması ve sağlıklı bir tabloya ulaşılması ile ilgilenmeyen birçok taraf var. Bu nedenle bence biraz çekingen olmamız lazım. Bu diyalogların detaylarını bekliyoruz ve iyimserliğimizi koruyoruz.”

Suriye ordusunun sadakatinin daha önce belirli bir aileye ait olduğunu vurgulayan Şara bugün tüm Suriyeliler için ulusal bir ordu oluşturmaya çalıştıklarını belirtti. Şara “Rejimin devrilmesinden iki veya üç hafta sonra Batılı bir subayla görüşmemizde subay diplomatik tavrı bir tarafa bırakarak ayağa kalktı ve şunları söyledi: ‘Savaş sürecini uydu ve insansız hava araçlarıyla izledim. Burada askeri bilimler açısından büyük bir akademi var ve biz bu akademide öğrenci olmalıyız.’ Daha sonra göğsünden bir madalya çıkarıp bana hediye etti” ifadelerini kullandı.

Serbest piyasa ekonomisi olacak

Ülke içinden ve dışından uzmanlarla geniş bir ekonomi ekibinin kurulduğunu aktaran Şara bu ekibin on yıllık bir ekonomik politika geliştirmek için çalıştığını kaydetti. Şara “Sistemin vatandaşı etkileyen birçok olumsuzluğu var. Suriye’de ekonomiyi yeniden yapılandıracağız ve yolsuzluktan kurtulacağız” dedi. 

Ekonomik kurumların reforma ihtiyaç duyduğuna işaret eden Şara “Suriye’de serbest piyasa ve yatırımın kolaylaştırılması birçok iş fırsatı sağlıyor. Uygun yatırım ortamı ve yasalar dahil bunun için gerekli bileşenlerinin sağlanması gerekiyor” değerlendirmesi yaptı.

Komşulara barış vaadi

Şara, Esed rejiminin Lübnan’daki iç savaşı körüklediğini ve iktidarı bölerek tüm tarafların kendisine ihtiyaç duymasını sağladığını belirterek “Eski rejim Suriye’yi captagonun en büyük üreticisi ve ihracatçısı haline getirdi” dedi. Ahmed Şara devrik rejim döneminde İranlı milislerin varlığının tüm bölgeyi tehdit ettiğini de söyledi.

Yeni Suriye ve yeni Ortadoğu’nun en çarpıcı fotoğrafı