Almanya, 'Casperlar' adlı eli kanlı çetenin lideri 'Hamuş' kod adlı İsmail Atız'ı Türkiye'ye iade etmedi. Almanya'da savcılık tutuklama bile talep etmedi. Alman yargısının gerekçesi, "Türkiye'de adil yargılama yapılamayacağı." Eskiden bu gerekçe sadece siyasi suçlarda kullanılırdı.
Türkiye’nin kendilerini ‘Casperlar’ veya ‘Daltonlar’ gibi tuhaf isimlerle adlandıran yeni nesil suç çeteleri var. Bunlar, kendilerine isim olarak çizgi film veya çizgi roman kahramanlarını seçen, cinayetten haraca, kurşunlamadan adam kaçırmaya her şeyi yapan çeteler. Hatta zaman zaman başka çeteler için kiralık katil hizmeti bile sunuyor, sokak ortasında insan öldürüyorlar.
Bu çeteler arasında ciddi çatışmalar da çıkıyor. Örneğin kendisine ‘Daltonlar’ adını veren çete ile ‘Casperlar’ çetesi uzun zamandır çatışıyor. Türkiye’de polis her iki çeteyle de mücadele etmeye çalışıyor.
Bu çetelerden Casperlar, Temmuz ayında İstanbul’daki Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir büyük operasyonun konusu oldu.
11 Temmuzda İstanbul’da, “Casperlar” olarak bilinen organize suç örgütüne yönelik operasyonda 70 şüpheli gözaltına alındı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında, kamuoyunda “Casperlar” olarak adlandırılan “Hamuş” kod adlı İsmail Atız’ın elebaşısı olduğu çıkar amaçlı silahlı suç örgütünün Bahçelievler, Bağcılar ve Küçükçekmece ilçeleri başta olmak üzere “kasten öldürme”, “nitelikli yağma”, “iş yeri kurşunlama”, “uyuşturucu madde ticareti”, “kasten yaralama”, “fuhuş” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarına karıştığı tespit edildi.
Soruşturmada, organize suç örgütünün “Daltonlar” olarak bilinen silahlı suç örgütüne karşı düşmanca tutum içerisinde hareket ederek Bağcılar’daki İstoç Ticaret Merkezi mevkisinde hakimiyet kurmaya çalıştığı belirlenirken, örgüt tarafından varlıklarını sürdürmek ve maddi olarak güç kazanmak amacıyla çok sayıda esnaf ve iş yerine yönelik, haraç almak için silahlı saldırıda bulunulduğu anlaşıldı.
Soruşturma kapsamında şüphelilerin yakalanması için 126 kişi hakkında verilen gözaltı kararının ardından İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 231 adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi.
Operasyonda, 70 şüpheli yakalanırken, yapılan aramalarda 5 ruhsatsız tabanca, 190 fişek, 46 uyuşturucu ve uyarıcı hap ile 940 gram uyuşturucu madde ele geçirildi.
Ayrıca suç örgütün propagandasını yaptığı tespit edilen 45 sosyal medya hesabına Bakırköy Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince erişimin engelli kararı verildi.
Öte yandan, silahlı suç örgütü tarafından toplam 116 eylemin gerçekleştirildiği, gerçekleştirilen eylemlere ilişkin yapılan ara yakalamalar ile 150 örgüt üyesinin tutuklandığı, 14 şüpheli hakkında da adli kontrol tedbiri uygulandığı öğrenildi.
İşte 11 Temmuzdaki operasyonda hakkında yakalama kararı verilen isimlerden biri de ‘Hamuş’ kod adını kullanan İsmail Atız’dı. Atız için de kırmızı bülten çıkarılmıştı ve Alman polisi Türk polisi ile işbirliği içinde onu Hessen’de yakalamıştı, Türkiye’ye iadesi için de işlemlere başlanıyordu.
Şimdi aradan onca zaman geçtikten sonra anlaşıldı ki, bir polis operasyonuyla yakalanan İsmail Atız için Almanya’da savcılar tutuklama bile talep etmemişti. Atız Türkiye’ye iade edilmeyecek ve Almanya’da serbest kalacaktı.
Bu kararın gerekçesi, Alman yargısında “Türkiye’de hukuk devletine uygun adil bir yargılamanın güvence altında olmadığı yönünde kanaat bulunması”ydı.
Başta Almanya olmak üzere Batı Avrupa ülkeleri, uzun yıllar Türkiye’nin terör suçlamasıyla aradığı kişileri yakalansalar bile Türkiye’ye iade etmedi. Gerekçe hep aynıydı: Türkiye’de adil yargılanmayacaklar.
Şimdi aynı gerekçenin basit adi suçlarda da kullanılmaya başlaması, Türk yargısının yurt dışındaki algısının düştüğü noktayı anlamak bakımından anlamlı.