Sağlıkta özel sektörün payı 16 yılın zirvesinde

TÜİK verilerine göre özel sektör sağlık harcaması yüzde 23,9 ile rekor seviyeye ulaştı. Kişi başına sağlık harcaması da bir yılda yüzde 89 arttı. Cepten yapılan harcamanın payı yüzde 18,8’e çıktı.

Ekonomi 5 Aralık 2025

TÜİK verilerine göre ülkede sağlık harcamalarında özel sektör sağlık harcaması yüzde 23,9 ile 2009 yılından beri rekor seviyeye ulaştı. Kişi başına sağlık harcaması da bir yılda yüzde 89 arttı.

Toplam sağlık harcaması 2,3 trilyon TL’yi aşarken, cepten yapılan harcamanın payı da yüzde 18,8’e çıktı. Uzmanlar “Sağlıkta özelin payı artıyor, faturası yurttaşa kesiliyor” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayımladığı 2024 Sağlık Harcamaları İstatistikleri hem toplam sağlık giderlerindeki artışı hem de cepten ödemelerin olağanüstü yükselişini gözler önüne serdi. Verilere göre ülkede sağlık harcamalarında sağlık harcaması yüzde 23,9 ile 2009 yılından beri en yüksek seviyeye ulaşırken kişi başına sağlık harcaması da bir yılda yüzde 89,2 artarak 27 bin 587 TL’ye yükseldi. Hanehalkının tedavi, ilaç ve benzeri amaçla cepten yaptığı da yüzde 100,2 kaydederek 442 milyar 356 milyon liraya ulaştı.

TÜİK, 2024 yılına ilişkin “Sağlık Harcamaları İstatistikleri”ni yayımladı. Buna göre, toplam sağlık harcaması 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 89,6 artarak 2 trilyon 359 milyar 151 milyon TL’ye yükseldi. Genel devlet sağlık harcaması yüzde 86,1 artarak 1 trilyon 794 milyar 227 milyon TL’ye ulaştı. Özel sektör sağlık harcaması ise yüzde 101,8’lik bir artış oranı ile 564 milyar 924 milyon TL olarak tahmin edildi.

TÜİK verilerine göre ülkede sağlık harcamalarında özel sektör sağlık harcaması 2009 yılından beri en yüksek seviyeye ulaştı. 2009 yılında 57 milyar 740 milyon liralık sağlık harcaması içinde yüzde 19’luk paya sahip olan özel sektörün geçen yıl payı yüzde 23,9 oldu. Genel devlet sağlık harcamasının toplam sağlık harcamasına oranı ise geriledi. 2023’te bu oran yüzde 77,5’ken 2024’te yüzde 76,1’e düştü. Genel devlet ve özel sektörün alt bileşenlerine bakıldığında, 2024 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu yüzde 39,5, merkezi devlet yüzde 36,0, hanehalkları yüzde 18,8, sigorta şirketleri yüzde 2,8, hanehalklarına hizmet eden kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ile diğer işletmeler yüzde 2,4, mahalli idareler yüzde 0,6’lık bir paya sahip oldu.

Toplam sağlık harcamasının GSYH’ye (Gayri safi yurtiçi hasıla) oranı 2023’te yüzde 4,6 iken, 2024 yılında yüzde 5,3 oldu. Cari sağlık harcamasının GSYH’ye oranı 2023 yılında yüzde 4,2, 2024 yılında yüzde 4,9 olarak hesaplandı.

Toplam sağlık harcamasının sağlık hizmeti sunucularına göre dağılımı incelendiğinde, sağlık hizmetleri ve ürünleri satın almak için başvurulan sağlık kurumları içerisinde en büyük payı 2024 yılında yüzde 54,6 ile hastaneler oluşturdu. Hastaneleri sırasıyla yüzde 19,6 ile perakende satış ve diğer tıbbi malzeme sunanlar ve yüzde 11,0 ile ayakta bakım sunanlar izledi. Sağlık harcamaları kapsamındaki yatırımlar yüzde 57,6 artarak 172 milyar 349 milyon TL’ye ulaştı.

Verilere göre kişi başına sağlık harcaması 2023’te 14 bin 582 TL iken, 2024’te yüzde 89,2 artarak 27 bin 587 TL’ye çıktı. Döviz bazında da yükseliş dikkat çekti; kişi başına harcama 840 dolara yükseldi. Türkiye’nin toplam sağlık harcaması yüzde 89,6 artarak 2 trilyon 359 milyar 151 milyon TL’ye ulaştı. Genel devlet sağlık harcaması 1,7 trilyon TL, özel sektör sağlık harcaması ise yaklaşık 565 milyar TL olarak hesaplandı.

En çarpıcı artış hanehalklarında yaşandı. Yurttaşların tedavi, ilaç ve tıbbi malzemeye kendi cebinden yaptığı harcama yüzde 100,2 artışla 442 milyar 356 milyon TL’ye fırladı. Böylece cepten harcamaların toplam içindeki payı yüzde 18,8’e çıktı. Toplam sağlık giderlerinin yüzde 54,6’sı hastanelerde, yüzde 19,6’sı tıbbi malzeme sunan perakende yerlerde, yüzde 11’i ise ayakta bakım hizmetlerinde gerçekleşti. Sağlık harcamalarının GSYH içindeki payı 2023’te yüzde 4,6 iken 2024’te yüzde 5,3’e çıktı. Cari sağlık harcamaları ise yüzde 92,7 artarak 2 trilyon 186 milyar TL’yi buldu.

Çözüm ne?

TÜİK’in 2024 Sağlık Harcamaları verilerini değerlendiren Türk Tabipleri Birliği (TTB) Özel Hekimlik Kolu Başkanı Dr. Güray Kılıç, cepten sağlık harcamalarındaki patlamanın “tesadüf değil, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın beklendik sonucu” olduğunu söyledi. Özel sağlık sektörünün büyümesinin siyasal tercihlerle desteklendiğini, bunun da yurttaşın cebine giderek artan bir yük olarak yansıdığını belirten Kılıç “Sağlıkta Dönüşüm Programı kurgulandığı anda hedef belliydi: Sağlık hizmetini tüketilebilir, alınıp satılabilir bir metaya dönüştürmek. Yurttaşlara da ‘özele daha rahat erişeceksiniz’ söylemiyle olumlu bir tablo çizildi. Oysa bu, gerçek dışı bir algıydı” dedi. Kamu sağlık hizmetlerine uzun yıllar yatırım yapılmadığını, bunun da yurttaşları kaçınılmaz biçimde özel sektöre yönlendirdiğini dile getiren Kılıç “Talep çok arttı, kamu bu yükü taşıyamaz hale geldi” diye konuştu. Kılıç, Türkiye’de yıllık başvuru sayısının kişi başına 13’e kadar çıktığını ve bu artışın kamu sağlık sistemini zorladığını kaydederek, özetle şunları söyledi:

“Kamu bu kadar yoğun talebi karşılayamıyor. Böyle olunca özel sektörün önü teşviklerle ve SGK üzerinden hizmet alımıyla açıldı. Bunun bir bedeli vardı, başlangıçta ‘Küçük bir ilave ücret ödeyeceksiniz’ dendi. Yasayla hastanın SGK ücretinin iki katına kadar ilave ücret alınabileceği düzenlendi. Ama pratikte bunun çok ötesine geçildi. Kontrolsüz, denetimsiz bir para talebi oldu. Sistem zincir ve büyük sermaye gruplarına yaradı. Küçük ve orta ölçekli özel hastanelerin ayakta kalması zorlaştı. Türkiye çapında 100 kadar hastanenin kapanma noktasına geldiğini biliyoruz. Sağlık başvurularındaki artışın büyük kısmı birinci basamakta çözülebilir sorunlar. Kaygı bozukluğu, sosyal medya ve internetin tetiklediği yanlış bilgiler, hekimlerin 5 dakikalık muayeneye sıkıştırılması.. Bunların hepsi gereksiz başvuruyu ve gereksiz tetkikleri artırıyor. Bu durum hem maliyeti şişiriyor hem de sağlık çalışanlarını tükenme noktasına getiriyor. Özel sektörün ‘vahşiliği’ diyerek meseleyi kişiselleştirmek doğru değil. Sorun sistemsel. Çözüm, kamucu sağlık hizmeti anlayışına dönmekten geçiyor. Sağlığı meta olmaktan çıkarmak, birinci basamağı güçlendirmek, yurttaşın gerçek ihtiyacı için yeterli kamu sağlık kuruluşu oluşturmak gerekiyor.”

İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Fahri Yüce Ayhan da TÜİK’in yayımladığı sağlık harcamaları raporunu değerlendirerek sağlık harcamalarının önceki yıla göre yaklaşık yüzde 90 arttığını, özellikle özel sektör harcamalarının yüzde 101 artışla çok daha hızlı yükseldiğini söyledi. Buna karşın Sosyal Güvenlik Kurumu’nun payının azaldığını anımsatan Ayhan, özetle şunları söyledi: “Yurttaşın cebinden çıkan sağlık harcamaları artıyor. Bu harcamalarda koruyucu sağlıktan ziyade, tedavi edici sağlık hizmetlerine doğru yönelen sağlık politikalarının etkisi var. Çünkü devletin koruyucu sağlık hizmetlerindeki payı giderek düşürüyor. İkincisi devletin artan harcamalarını büyük oranda şehir hastanelerine giden fonlar olduğunu tahmin ediyoruz. Ülkede kamucu bir sağlık hizmeti maalesef yürütülmüyor. TTB ve tabip odaları olarak uzun süredir ‘başka sağlık sistemi mümkün’ diyoruz, buna ihtiyacımız var. Koruyucu sağlık hizmetlerine ağırlık verilmelidir. Artan maliyetler ve finansal göstergeler, yeni bir sağlık sistemine duyulan ihtiyacı açıkça ortaya koyuyor.”

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.