Deli Dumrul, Devlet Opera ve Balesi’nde yarın seyirciyle buluşacak

Ankara Devlet Opera ve Balesi (ADOB) Modern Dans Topluluğunun Deli Dumrul'un hikayesini çağdaş bir koreografiye dönüştürdüğü iki perdelik yeni yapımının prömiyeri yarın sanatseverlerle buluşacak.

Gündem 5 Aralık 2025

Dede Korkut’un bilinen anlatısını modern dans estetiğiyle birleştiren yapımda, Deli Dumrul’un hikayesi Modern Dans Topluluğu tarafından çağdaş bir yorumla sahneye taşınıyor.

Koreografisi topluluğun sanat yönetmeni Bürge Kayacan tarafından hazırlanan, müzikleri Emre Kesim’e ait eserde dekor ve kostüm tasarımını Aydan Çınar, ışık tasarımını Bülent Arslan, video prodüksiyonunu Berke Saraçoğlu, repetitörlüğü ise Aslı Güneş Sümer üstleniyor.

“İlk kez çağdaş dans eseri olarak sahnelenecek”

Koreograf ve eser sorumlusu Bürge Kayacan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Deli Dumrul’un Türk anlatı geleneğinde bilinen ancak çoğu zaman yüzeysel hatırlanan bir hikaye olduğunu belirtti.

Kayacan “Deli Dumrul aslında herkesin bildiği, bütün Türklerin bildiği çok eski bir Türk hikayesi. Daha önceden filmi yapılmış, tiyatro eseri olarak oynanmış, bale eseri olarak da oynanmış ama ilk defa çağdaş dans eseri olarak seyircilerin karşısına çıkacak.” dedi.

Hikayeyi seçmesindeki en önemli etkenin karakterin doğasıyla çağdaş dansın yapısı arasındaki paralellik olduğunu söyleyen Kayacan, “İki ayı aşkın bir süre boyunca bu esere çalıştık. Bu eseri seçmemdeki önemli sebeplerden biri de Deli Dumrul’un asi bir tip olması. Hem asi hem aykırı hem cesur. Aslında biraz bizim yaptığımız işle bağlantılı. Çünkü, çağdaş dans da biraz bu sebeplerle ortaya çıkmış. Bir şeylere tepki olarak çıkmış.” değerlendirmesinde bulundu.

Kayacan hikayede fiziksel anlatımı merkeze aldıklarını vurgulayarak, “Bütün hikayeyi bedenlerle anlatmaya çalıştık. Tiyatral olmaktan kaçındım, çok fazla dekor ya da aksesuar gibi yan elementleri kullanmak istemedim. Dekorumuz da daha çağdaş bir bakış açısına sahip.” ifadelerini kullandı.

Eserin müzikleri için Emre Kesim ile çalıştıklarını aktaran Kayacan, sürecin büyük bölümünün uzaktan yürütüldüğünü belirterek şunları söyledi:

“Emre Türkiye’de yaşamıyor ama daha önce de beraber projeler yapmıştık. Bu kez uzaktan bir çalışma oldu. Biz prova yaptık, ona gönderdik, o müzik yaptı, bize gönderdi ve bilgisayar ortamında birleştirdik. Zorlayıcıydı ama değerdi. Kopuz, dombra, def gibi Türk enstrümanları kullandı. Ayrıca sahnede bizimle canlı kopuz çalan bir sanatçı var. Seyircinin bir şey hissetmiş olmasını istiyoruz öncelikle. Bir his uyandırmak istiyoruz. Deli Dumrul’un korkusunu, cesaretini, aykırılığını, yalnızlığını hissetsinler. Bu çok hoş bir hikaye ve bir başkaldırı hikayesi. Deli Dumrul’un varoluşunu sorgulaması, ölüme meydan okuması bize ‘ölüm varken hayatta nasıl mutlu olabiliriz’ sorusunu getiriyor.”

“Cesaretini gücüyle yansıtıyor”

Deli Dumrul karakterini canlandıran dansçı Mustafa Özçelik de rol kendisine ulaştığında büyük heyecan duyduğunu söyledi.

Özçelik, “Deli Dumrul hikayesi Türk mitolojisinin bilinen bir hikayesi ve karakter olarak çok güçlü bir karakter. Kişisel olarak ve performans olarak da ben güçlü bir yapıya sahibim. Koreografımızla güzel bir çalışma süreci geçirdik.” ifadelerini kullandı.

Karaktere hazırlanırken ilk adımlarının hikayeyi analiz etmek olduğunu dile getiren Özçelik, Dumrul’u “güçlü, agresif ve inatçı” olarak tanımladı.

Özçelik, giriş sahnesinin karakterin varlığını ortaya koyduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Giriş kısmı direkt karakterin kendini belli etmesiyle başlıyor. Grubun dışında hareket ediyor ve gücünü sergiliyor. O güce tabi olmayanları da farklı şekillerde ikna etmeye çalışıyor. Deli Dumrul hikaye boyunca dönüşüm geçiriyor. O cesaretini gücüyle yansıtıyor ama bu gücün sonsuz olmadığını fark ediyor. Bir yerde ‘gücüm sınırlıymış’ dediği an var. Çağdaş dansın anlatım olanakları esere geniş bir ifade alanı sundu. Güzel oldu, bizi de güzel etkiledi. Çok güzel bir eserimiz var, mutlaka bekleriz herkesi.”

Eserde, Asya Canbulat, Başak Selen, Deniz Uzuner, Doğa Çetin, Gülşah Koşukcu, İlke Sayıner, Serra Yazıcı, Sevgül Eylül Atak, Şeyma Akbay, Eren Çelebi Kutlu, Göktürk Arıkan, Hakan Özenalp, Mustafa Özçelik, Sercenk Yücel, Şuayip Efe Uzun ve Zeynel Can Soylu’dan oluşan dansçılar görev alıyor.

Eser, yarın saat 20.00’de opera sahnesinde prömiyer yapacak.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.