Rus gazı tatlı geldi, Shell söz vermesine rağmen alımdan vazgeçmedi
ABD Başkanı Joe Biden Beyaz Saray'daki kısıtlı vaktinde Ukrayna savaşının seyrini değiştirebilecek yeni bir karar aldı: ATACMS füzeleri Kursk topraklarında kullanılabilecek. Peki bu füzeleri kullanmanın etkisi ne olacak? Beş soruda inceleyelim.
ABD Başkanı Joe Biden Beyaz Saray’daki son günlerinde savaşı yeni bir aşamaya taşımaya karar verdi. ABD’nin Ukrayna’ya yolladığı balistik füzelerin Rusya’daki saldırılarda kullanılmasına izin verdi. Oysa Biden bugüne kadar bu uzun menzilli füzelerinin Rusya’da kullanılmasının “kırmızı çizgi” olduğunu söyleyerek Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin taleplerini reddetmişti.
Uzun Menzilli Taktik Füze Sistemleri olarak da bilinen ATACMS ilk etapta Rusya’nın batısındaki Kursk bölgesinde Ukrayna ordusuna yardımcı olacak şekilde Rus ve Kuzey Koreli askerlere karşı kullanılacak. Peki bu silahlar hakkında neler biliyoruz, Biden giderayak neden politika değişikliğine gitti, mercek altına alalım:
ATACMS füzeleri Lockheed Martin tarafından üretiliyor. Modeline bağlı olarak yaklaşık 170 kilo patlayıcı taşıyabilen savaş başlıklarıyla neredeyse 275 kilometre uzaktaki hedefleri vurabiliyor. Balistik füzeler roketlerden çok daha yükseğe ve daha uzağa uçabiliyor. Yerçekiminin etkisiyle de inanılmaz bir hızla yere çakılabiliyor.
ABD’nin Ukrayna’ya yolladığı topçu roket sistemi HIMARS’ın yanı sıra İngiltere ve Almanya’dan gönderilen eski M270 rampalarından da ateşlenebilir. ATACMS genellikle “uzun menzilli füze” olarak adlandırılsa da seyir füzesi ya da kıtalararası balistik füze kadar uzağa gidemez. Bununla birlikte kısa sürede hedefe ulaşan yüksek hızlı bir füze olan ATACMS düşmanın karşı koymasını zorlaştırıyor.
ATACMS füzeleri 1980’lerde Sovyet hedeflerini yok etmek üzere geliştirilmişti. ABD o dönem daha çok güdümsüz bombalara güveniyordu. Tam da o dönemde nadir olarak ürettiği güdümlü füzeydi ATACMS. Bugün Pentagon’un envanterinde ATACMS’in iki versiyonu var: Misket bombası atabildiği gibi tek bir patlayıcı yük de taşıyabiliyor.
Ukrayna’nın ATACMS füzelerini kullanıp kullanmayacağı meselesi Rusya’nın işgalinden beri hassas bir konu oldu. Zelenski başta Rusya’nın eline geçen topraklarda, sonra da doğrudan Rus topraklarında bu füzeleri kullanmak istemişti.
ABD geçen yıl Ukrayna’ya ATACMS füzeleri verdi, ama Biden yönetimi şimdiye kadar bunların Rusya toprakları içinde kullanılmasına izin vermemişti. Sebebi de Rusya’nın gerilimi daha da tırmandırarak karşılık verebileceği endişesiydi. Biden bu kararını “Üçüncü Dünya Savaşı’ndan kaçınmaya çalışıyoruz” sözleriyle açıklanmıştı.
Pentagon yetkililerinden bazıları da tedarik sorunu nedeniyle bu füzelerin Ukraynalılara verilmesine karşı çıkmıştı. Zelenski’yse bu tür silahların Rusya’ya karşı daha geniş çaplı saldırı başlatabilmek için çok önemli olduğunu söylüyor ve Rus şehirlerini vurmak ya da sivilleri hedef almak gibi bir planları olmadığında ısrar ediyor.
Biden’ın fikir değişikliğinin ardında iki şey yatıyor. Bunlardan ilki Rusya’nın savaşa Kuzey Kore’yi dahil etmesi. İkincisi de Biden’ın ikinci Trump dönemine hazırlanmaya çalışması. Hem mevcut ABD yönetimi, hem de müttefikleri Ukrayna’nın ABD’den alacağı desteğin kesilmesi durumunda gelecek yıl ihtiyaç duyacağı her şeye sahip olmasının yollarını bulmaya çalışıyor. Buna da “Trump geçirmez önlemler” deniyor. Malum Trump iktidara geldiğinde savaşı bitirmek için elinden geleni yapacağını söyledi.
Rus ordusu Ukraynalıların ağustos ayında ele geçirdiği Rus topraklarının tamamını geri almak amacıyla Kursk’a Kuzey Kore’den gelenler dahil 50 bin asker konuşlandırarak büyük bir saldırı başlatmaya hazırlanıyor.
Ukraynalılar ATACMS füzelerini Rus ve Kuzey Koreli askerlere, kritik askeri teçhizatların bulunduğu noktalara, lojistik açıdan önemli yerlere, mühimmat depolarına ve Rusya’nın derinlerindeki ikmal hatlarına karşı kullanabilir. Ukrayna’nın amacı bu şekilde Rus-Kuzey Kore ittifakının gücünü azaltmak.
Kiev’in elinde kaç ATACMS füzesi olduğu net değil. Füzeleri üreten Lockheed Martin’in sözcüsü geçen yıl şirketin yılda yaklaşık 500 füze ürettiğini söylemişti. Washington DC merkezli düşünce kuruluşu Savaş Çalışmaları Enstitüsü Rusya’ya ait 250 askeri hedefin ATACMS’lerin menzilinde olduğunu tahmin ediyor. Bunlardan 17’si hava üssü.
Kullandı. Kayıtlara göre ABD ordusu 1991 yılında Çöl Fırtınası Harekâtı olarak da bilinen Birinci Körfez Savaşı sırasında 30 ATACMS füzesi ateşledi. Bunlar Irak’ın füze rampalarını vurmak için kullanılmıştı.
ATACMS’ın birinci nesil misket bombaları yaklaşık 160 kilometre yol kat edebiliyordu. Hedefinin üstüne geldiğinde 950 misket bombası bırakıyordu. Kayıtlara göre ordu Irak’a Özgürlük Operasyonu’nda özellikle de 2003’teki işgalin ilk vakitlerinde bomba taşıyan 400’ü aşkın taktik füze ateşlemişti. Pentagon daha sonra misket bombalarının kullanımını kısıtladı, çünkü bu mühimmatlar başarısız olduğu gibi askerlerin yanı sıra sivil ölümlerine de neden oluyordu. Ordu 2000’li yıllarda birinci nesil ATACMS’lerin birçoğunu yeniledi ve misket bombalarının yerine savaş başlıkları geldi.
Rus yetkililer Biden’ın giderayak böyle bir karar alarak Ukrayna’daki çatışmayı tırmandırmaya çalıştığını söyledi. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov “ABD’nin görevi sona erecek yönetiminin yangına körükle gitmeye ve gerilimi daha da artırmaya çalıştığı ortada” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in eylül ayında Ukrayna’nın Rusya içinde bu silahları kullanmasının NATO’nun Moskova’yla doğrudan “savaşa girmesi” anlamına geleceği uyarısı yaptığını hatırlatan Peskov Moskova’nın bu konudaki tutumunun net olduğunu vurguladı. Putin o zamanki açıklamasında Moskova’nın “karşılaşacağı tehditlere uygun kararlar alacağını” söylemişti. Ama bu önlemlerin ne olacağı konusunda detay vermemişti.